Bizimle iletişime geçin

Editoryal

BİSİKLETÇİNİN DAR BOĞAZI: OKSİJEN

VO2max ifadesi yüksek efor anında solunan havadan kullanabildiğiniz en yüksek oksijen miktarıdır ve aerobik gücün doğrudan göstergesidir. Bu değer litre/dakika veya mililitre/kilogram/dakika birimiyle ifade edilir. Profesyonel sporcular dayanıklılık kapasitelerini ölçmek ve antrenman programlarını planlamak için VO2max denen veriyi takibe alırlar. Bildiğiniz üzere, bisiklet üstünde hızlı olmak “antrenman, istek ve doğal yetenek” kombinasyonuyla yakından ilintilidir. Büyük ayna dişlisinde uzun ve dik yokuşları çıkmak herkesin harcı değildir. Ama bunu yapabilenlerin diğerlerinden farkı ne? İşi sayılara dökersek, sayısal veriler gerçekten başarının işareti mi? En iyi oksijen tüketicisi kim dünyada? diye soralım ve cevap arayalım.

Yakın zamana kadar, bu değerin şimdiye kadar en yüksek düzeyde tespit edildiği kişinin kuzey disiplini kayak sporcusu Bjorn Daehlie olduğu biliniyordu. 12 tane olimpiyat madalyası bulunan Daehlie’nin bu değeri 96ml/kg/dk olarak kayıtlara geçmişti. Ama sonra? 2012 yılında henüz 18 yaşında olan genç Norveçli bir bisikletçi olan Oskar Svendsen’in bu değeri 97,5ml/kg/dk olarak tespit edilmişti. Bu değer bugüne kadar tespit edilen en yüksek değerdi. Yine bisiklet dünyasından çarpıcı örnekler verirsek Dünya ve Fransa Turu Şampiyonlukları bulunan ABD’li bisikletçi Greg Lemond 92,5ml/kg/dk, Miguel Indurain 88ml/kg/dk, Edvald Boasson Hagen 86,4ml/kg/dk gibi değerlerle en iyiler arasında yer almışlardır. Kiloya, daha doğrusu kas ağırlığına bağlı olarak bu değerlerin değişmesi normaldir. Güncel bir örnek verirsek, Chris Froome’un değerleri değişen vücut ağırlığına oranla 80,2 ila 88,2 arasında değişmektedir. Peki, spor yapmayan insanlarda bu değer nedir diye sorarsanız aşağıdaki tabloda ortalama değerleri görebilirsiniz.

undefined

Bu değerler yaşa, cinsiyete ve bulunulan rakıma göre de oldukça değişkendir.

Bjorn Daehlie’yi tahtından aşağı indiren 18 yaşındaki Oskar Svendsen’in testi Lillehammer Üniversitesi’nde Fizyolog Joar Hansen tarafından Eylül 2012’de yapılmış. Bu testin sonucu bilimsel bir dergide yayınlanmamış. “Acaba bu test doğru muydu?”, “Ölçümü yapan cihazın kalibrasyonu yapılmış mıydı?” gibi sorular akla gelirken bu testten 2 hafta sonra Hollanda’nın Limburg şehrinde yapılan yarışlarda Oskar Svendsen Dünya Gençler Saate Karşı Şampiyonu olmuştu. Belki de Oskar Svendsen’in gerçek fizyolojik limiti daha da yüksekti. Kimin umurunda bu sayılar? Belki de kimsenin. Svendsen bir röportajda “Grafikler önemsizdir, zira benden daha düşük düzeyde VO2max değerine sahip olanların yarışlarda beni geçtiğini bilirim” demişti.

undefined 

VO2max gerçekten önemli mi peki?

Sayısal olarak irdelenirse avantaj sağladığı muhakkak, ama dayanıklılık sporlarında zafere ulaşmak için tek başına yeterli bir şart olmadığı düşünülüyor.

Size kapıyı açan bir anahtar olarak düşünün, ancak girdiğiniz yerde rakipleriniz olan diğer üst düzey sporcuların VO2max kapasitelerinin de zaten görece yüksek değerde olduğunu unutmamak lazım. 2014 yılında yayınlanan bir makaleyi hazırlayan bilim insanları, çok iyi koşucu oldukları bilinen Kenyalı atletlerin solunum sistemlerinin mekaniğini ve ciğer fonksiyonlarını detaylı olarak incelemişler. Araştırma tamamlanana dek, deniz seviyesinden 2000 metre ve daha yükseklerde yaşayan bu insanların kuşaklar boyu düşük oksijen düzeylerine adapte olarak buna alıştıkları, böylece deniz seviyesindeki yarışlarda daha yoğun oksijenden dolayı başarılı oldukları öne sürülmüştü. Oysa araştırma sonunda Kenyalı atletlerin de diğer atletlere benzer düzeylerde oksijene doydukları tespit edilmiş. Buradan şu sonuç çıkıyor, onları daha iyi atlet yapan daha iyi ciğerlere sahip olmaları değilmiş. Konuya sadece salt akciğer kapasitesi olarak da bakmamak lazım. Vücudumuzda yaklaşık 4 kilogram ağırlığında sadece solunum için çalışan kas bulunmaktadır ve nefes almak da efor gerektirir. Siz bu süreci daha verimli çalışır hale getirirseniz daha fazla kan ve oksijeni çalışmakta olan kaslara yönlendirebilirsiniz. Bisiklet gibi aerobik spor dallarında dokulara, çalışan kaslara ne kadar fazla oksijen taşıyabilirseniz performans seviyeniz de o kadar iyi olur.

undefined

Bu sebeple kan manipülasyonu ve dopingler bu spor dalında yıllarca gündemde kaldı.

Bilimsel araştırma sonuçlarına göre VO2max değerinizin %80’i genetik yapınızdan geliyor, kalan %20 kısmı ise antrenmanla geliştirilebilir. Yeni spora başlamış biri VO2max değerini hızla yükseltirken, fit bir sporcu için anlamlı bir ilerleme sağlaması oldukça zordur. Günümüzdeki modern bisiklet dünyası da sayılar oyunu haline gelmiş olarak yorumlanıyor. Nabız,  güç, VO2max, kadans değerleri istatistikçilerle beraber bu sporun bilimsel yanını oluşturmuş durumda. Ne var ki, bazı sporcular bu testleri, rakamları, güç ölçerleri hayatının bir parçası haline getirirken, bazıları da bu teknolojik antrenman tipleri ve testlerle pek ilgilenmiyor. Örneğin profesyonel pelotonun “kimine göre” oldukça sevimli karakterlerinden Fransız yol bisikleti yarışçısı Thomas Voeckler nabız bandı ve güç ölçer kullanmıyor. Sadece bir kilometre saatinin işini gördüğünü söylerken hissiyat ve içgüdülerinin daha önemli olduğunu vurguluyor. Dünya şampiyonu İngiliz sprinter Mark Cavendish de bu konuda “Bu işi yapanların özünde ‘tutku’ olmalı, hiçbir bilim onun yerini dolduramıyor. Eğer işler sayılara bakılarak yapılsaydı İngiliz Milli Takımın’da yer alamazdım” derken kendisi gibi Dünya Şampiyonluğu unvanı taşıyan Belçikalı Tom Boonen da sabit bisiklet üstünde alınan deneysel sonuçlardan pek faydalanmadığına inanıyor. Mark Cavendish’in bahsettiği ‘tutku’ belki de başarısının temelini oluşturuyor. Zira sprintlerde geçtiği rakipleri ondan sayısal olarak daha üstünler (VO2max veya watt/kg değerleri itibariyle) ama onları geçmeyi başarabiliyor. Sebebi ne olabilir? Elbette tutkunun ötesinde, hangi tekerleğin arkasına gireceğini, hangi çizgiyi takip edeceğini, ne zaman çıkacağını ve dirseklerini yeri geldiğinde nasıl kullanacağını çok iyi biliyor.

undefined

Bu da onu safkan bir yarışçı yapıyor. Öte yandan Alman sprinter Marcel Kittel ise testleri, sayıları, cihazları seven ve onlarla performansına yön veren sporcuların başında gelen biri olarak biliniyor. 

Bisiklet üstünde yol alırken birçok veriyi (nabız, güç, kadans, hız) eş zamanlı olarak cihazlarımızdan okurken bu veriyi ne yazık ki o kadar kolay elde edemiyoruz.  Bu test için çok sayıda farklı protokol tanımlanmıştır. Ana hatlarıyla özetlersek, bir koşu bandı veya sabit bisiklet üzerinde ısınma periyodu sonrasında interval serisi eşliğinde, kademeli olarak egzersiz yoğunluğu artırılırken, sporcuya takılan bir maske yardımıyla solunan havanın oksijen miktarı ile çıkan havanın oksijen miktarı gaz analizi yapan cihazda karşılaştırılır ve solunan oksijenin ne kadarının kullanıldığı tespit edilir. Sporcu en yüksek güç verme noktasına eriştiği an, soluduğu havadaki oksijeni kullanabilme seviyesi de bir plato yapar ve bu da testin sonucunu belirler. Grand Tour koşan profesyonel bisikletçiler arasında bu değerler en azından 70’in üstündedir. Peki, yarışı kim kazanır? Konuya sadece sayısal olarak bakarsak en yüksek VO2max değerine sahip sporcu birinci olacak, diğerleri de azalan ölçüde sıralanacaklardır. Ama gerçek dünya böyle değil. Birçok farklı bilimsel araştırmaya göre VO2max düzeyi sıralaması ile klasman sıralaması arasında bir ilişki bulunamamıştır. Zira işin içine enerji ekonomisi giriyor, laktat eşiği giriyor, güç eşiği giriyor. Yarışı aerobik kapasitesi fazla olan değil en fazla gücü ortaya koyan kazanmaktadır. Klasman sıralaması ile güç eşiği sıralaması birbirini tutmaktadır. Test aerobik düzeyinizi hassas olarak ölçüyor ama performansın tam tanımı bu değil. Yüksek bir VO2max değerine sahip sporcu bu değerin %80’ini bir saat boyunca koruyabiliyorsa, bu sporcunun hedefi VO2max değerini artırmak değil bu süreyi uzatmak olacaktır. Bisiklet üzerinde sabit hızda uzun yol kat etmek yerine kısa mesafede yüksek yoğunluklu antrenman yapmanın size bu bağlamda daha fazla şey kazandıracağını da buradan tekrar hatırlatalım.

undefined

Ama bir konu var ki, her sporcunun gidip özel cihazlara bağlanarak VO2max testi yaptırmasına gerek yok. Daha önceki sayılarda yayınlanan makalelerde performans ölçümünde kullanılan muhtelif değerleri nasıl elde edeceğiniz konusunda bilgiler paylaşmıştık. Bu eşik verilerin (aerobik, anaerobik, güç, VO2max) yardımıyla, bunlardan en az birini takip ederek gelişiminizi sağlıklı bir şekilde takip etme imkânınız olduğunu unutmayınız.

 

VO2MAX [V: Hacim, O2: Oksijen, MAX: Maksimum] 

KADIN

Form seviyesi

değer aralığı
(ml/kg/dk)

Antrenmansız: 26-42     Antrenmanlı: 40-60       Elit sporcu: 55+

 

ERKEK

Form seviyesi

değer aralığı
(ml/kg/dk)

Antrenmansız: 36-52     Antrenmanlı: 50-70       Elit sporcu: 60+              

*Kaynak: Costill, D.L. and Wilmore, J.H. (1994).Cardiorespiratory Function and Performance. Physiology of Sport and Exercise. Champaign, IL: Human Kinetics.

E-Posta Bülteni

E-Posta bültenimize abone olun, en son haber ve röpörtajlardan ilk sizin haberiniz olsun!

Yorumlar için tıklayın

Cevapla

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Öne Çıkanlar

Bağlan
E-Posta Bülteni

E-Posta bültenimize abone olun, en son haber ve röpörtajlardan ilk sizin haberiniz olsun!