Ernesto Colnago: Savaştan hemen sonra 1945 yılında, 13 yaşındayken, Milano yakınlarındaki Cambagio’da Gloria adındaki bir şirkette çalışmaya başladım. Öğrenmeye başladığım yer burasıydı.
Cyc:Yaptığınız bütün bisikletler arasında en sevdiğiniz hangisi?
EC: Söylemesi çok zor. Ne zaman bir bisiklet tasarlasam mümkün olanın en iyisini yapmaya çalışıyorum ve o anda başka hiçbir şey benim için bundan daha önemli olmuyor. Dolayısıyla dürüstçe söyleyebilirim ki, yaptığım bütün bisikletleri aynı derecede seviyorum çünkü her birinin benim için çok özel olduğu bir dönem oluyor.
Cyc:Geriye dönüp baktığınızda, sizi en çok memnun eden şey nedir?
EC: Colnago’nun ömrü boyunca 260’tan fazla profesyonel takıma sponsor olduk ve bu takımlar dünyanın en önemli yarışlarını kazandılar. 60 yılda 16 Olimpiyat madalyası ve 64 Dünya Şampiyonası kazandık. Birkaç ay önce Doğu Almanya’nın bütün önde gelen bisikletçileri ziyaretime geldi; 32 kişiydiler ve aralarında 8 dünya şampiyonu vardı. İngiltere, Goodwood’da 1982 Dünya Şampiyonası’nı kazanan Giuseppe Saronni yakın zamanda şirkete geldi ve müzeye koymam için şampiyonada sürdüğü bisikleti bana hediye etti. İnsanların ziyarete gelmeleri ve birlikte başardığımız işler yüzünden bana saygı ve kadirşinaslık göstermeleri beni her zaman çok memnun ediyor.
Cyc:Colnago’yu diğer kaliteli markalardan ayıran nedir?
EC: Herkes bir şeyler yapmak için doğar ve ne şanslıyım ki ben de bisiklet yapmak için doğmuşum. Hayatım boyunca her şeyimi bütün kalbimle ve büyük bir tutkuyla bisiklet inşa etmeye adadım. Belki de benim bisikletlerimi farklı kılan budur, bunu değerlendirecek kişi ben olamam; başkalarının takdirine bağlı.
Cyc:Bir bisikletin en önemli özelliği nedir?
EC: Güvenlik ve sağlamlık. Şuradaki kadro… [yeni V1-r modelini gösteriyor] Bu kadro beşten fazla maksimum darbe testini geçti. Geçenlerde bir adam elinde 25 yıllık Colnago Master çelik bisikletiyle bana geldi. “Şu bisiklete bak, yepyeni duruyor” dedi, “Eğer böyle bisikletler üretirsen aç kalırsın çünkü bir tane alanın bir tane daha almasına gerek kalmaz!” Ama bu durum beni mutlu ediyor.
Cyc:Çeliği mi karbonu mu tercih ediyorsunuz?
EC: Çelik en önemli bisiklet malzemelerinden biriydi ve benim ilk kullandığım malzeme olduğu için çelikle çalışmayı seviyorum. Ama dünya değişiyor; karbonu ilk kez Enzo Ferrari ile ben 1986 yılında bisiklet dünyasıyla tanıştırdık. Dolayısıyla bir tercih yapmam söz konusu değil çünkü bisiklete azami potansiyel kazandırmak için var olan en ileri teknolojiyi kullanmalıyız. Karbondan sonra ne gelecek bilmiyorum ama yeni bir şeyler daha çıkacağına eminim.
Cyc:Diğer bisiklet markaları arasında hangilerine saygı duyuyorsunuz?
EC: Herkese saygım var çünkü bu kolay bir iş değil ve rakibim olmalarına karşın diğer şirketlerin zor durumda kaldığını görürsem çok üzülüyorum. Bazen telefon açıyor ve yardım edebileceğim bir şey olup olmadığını soruyorum.
Cyc:En çok hangi yarışçının Colnago için yarışmasından gurur duydunuz?
EC: Tek bir yarışçı seçmek çok zor. Mesele kazanmak değil; çünkü dünyada iki tür yarışçı vardır. Bazıları çok fazla yarış kazanır, bazıları o kadar çok kazanmaz ama bu kötü bisikletçiler oldukları anlamına da gelmez; sadece yapmaları gereken işin ne olduğuyla alakalı bir durumdur. Ciddi, kendisini işine adamış ve tutkulu insanlarla tanışmak beni her zaman mutlu ediyor.
Cyc:İlle de birini seçmek zorunda olsanız?
EC: Fiorenzo Magni; Coppi ve Bartali dönemlerinden bir yarışçıdır. Benim için çok özel biriydi. Ve Alessandro Petacchi de oğlum gibidir. Bu yılki Milano – San Remo yarışında, adını yazdırmadan 5 dakika önce yanıma geldi ve bana eski bir dost gibi sarıldı. Bunlar bisikletin en değerli anları.
Cyc: Molteni zamanında Eddy Merckx ile çalışmak nasıldı?
EC: [Gülüyor] Kendini tamamen işine adamış, odaklanmış biriydi ve ondan çok şey öğrendim. Beni her ziyarete geldiğinde aklında mutlaka yeni bir şey olurdu. Hemen her yarış için farklı bir kadro isterdi. İlk yarış için 60 santimlik bir kadro istedi; ikincisinde 55 santim. Onun için her sene yirmiden fazla kadro yapardım. Ve her yeni bisikletin hemen birkaç gün içinde hazır olmasını beklerdi.
Cyc:Eddy’i hala görüyor musunuz; neler konuşuyorsunuz?
EC: İtalya’ya her geldiğinde ya da resmi organizasyonlara gittiğimizde görüşüyoruz. Sıradan şeylerden bahsediyoruz; çocuklaşıyoruz, gülüyoruz, komik şakalar yapıyoruz. Artık Eddy bisiklet yapmayı bıraktığı için, daha rahat, daha özgürce konuşup şakalaşabiliyoruz. Bana 82 yaşında neden hala çalıştığımı soruyor; çalışmayı bırakıp hayatın tadını çıkartmalıymışım!
Cyc: Yol bisikletlerinde yapılacak bir yenilik kaldı mı?
EC: Evet. Bence UCI teknolojinin doğal gelişimine sınırlamalar getirmekten vazgeçmeli. Bugünün bisikletçileri neden 40 yıl önceki Eddy Merckx ile aynı şeyi yapmak zorunda olsunlar? Dünyada teknolojinin her alanında, örneğin tıpta, bunca ilerleme görmüşken, bisiklet neden olduğu yerde saysın?
Cyc:Colnago’nun üretimi tamamen Uzak Doğu’ya taşımak yerine İtalya’da bisiklet üretmeye devam etmesi sizin için önemli mi?
EC: Çok önemli. İtalya’da her sene 5 bin bisiklet üretiyoruz. Burada, İtalya’da 60 yıl çalıştıktan sonra her şeyi ülke dışına çıkartmayı doğru bulmuyorum. Gelişim ve üretim anlamında dünya tabii ki değişiyor ve üretimin bir kısmının maliyetleri düşürmek adına yurt dışına taşınması doğal ama İtalya’da her zaman bisiklet üretmeye devam edeceğiz.
Cyc:Bugün profesyonel yarışlar eskiden olduğu kadar iyi mi?
EC: Birkaç yıl öncesine kadar duygular daha çok işin içindeydi. Artık yarışçının kulağında telsiz var ve daha çok yönlendiriliyor. Eskiden sporcular daha fazla düşünmek, içgüdülerine, duygularına ve zekasına güvenmek zorundaydı.
Cyc: Bugünlerde hangi bisikleti kullanıyorsunuz?
EC: Evdeki antrenman aletine bağlı bir dağ bisikleti var. Pek yakında birkaç arkadaşla buluşup dağlara gideceğiz; orada bisiklete binmek de istiyorlar. Dolayısıyla, antrenman yapmam lazım ama yaşım ve kalbim yüzünden dikkatli olmalıyım. Her sene tatillerimi Cortina’da geçiriyorum ve çakıl dökülmüş yollarda dağ bisikletimle günde 30 kilometre yapıyorum. Yalnız gitmiyorum; aynı zamanda yakın arkadaşım olan bir doktorla birlikte gidiyoruz. Arada sırada Ferrari’nin başkanı Luca di Montezemolo ve [AC Milan futbol takımının eski antrenörü] Arrigo Sacchi ile buluşup apedalata, yani kısa bir bisiklet turu yapıyoruz.
Cyc:Colnago’da hala bizzat işlerin başında mısınız?
EC: Kimse 82 yaşında olduğuma inanmıyor! Bu sabaha karşı saat ikide uyandım, çünkü Cambiago’da (firmanın merkezi) buluşacağım bazı kişilere bir şeyler hazırlamak zorundaydım. Düşünmem gereken pek çok şey vardı ve boyama atölyesini görmem gerekiyordu. Genellikle sabah 7’de şirketi ben açarım ve en son ben çıkarım. Bu bir iş değil, benim hayatım ve başka türlü nasıl yapılır bilmiyorum. Akıllı telefon kullanmayı bilmiyorum ve bilgisayarım da yok; hala her şeyi elle yazıyorum…“Campagnolo’yu aramayı unutma, diğer işleri de unutma…” Sanırım ben başka bir zamanda kaldım.
E-Posta bültenimize abone olun, en son haber ve röpörtajlardan ilk sizin haberiniz olsun!
Pingback: BİR DÖNEMİN SONU: COLNAGO, ABU DABİ MERKEZLİ ŞİRKETE SATILDI - Cyclist Türkiye