Bradley Wiggins, Tom Simpson gibi isimlere kadro üretmiş, butik bir İngiliz firmasından bir bisiklet almak istiyorsanız, Condor sizin için tek seçenek gibi görünüyor. Condor’un son tanıttığı aero bisikleti olan Leggero, Venedik’te bulunan Sarto’nun karbon fiber ustalarıyla birlikte çalışarak aerodinamik odaklı, stabil bir bisiklet ortaya çıkarmış.
Condor’un baş tasarımcısı Ben Spurrier, Sarto ile aralarındaki ilişkiyi “12 yıl boyunca yakın bir şekilde birlikte çalışmamıza bağlı bir güven ortaklığı” şeklinde açıklıyor. Ayrıca yeni Leggero’nun eskisinin biraz makyajlanmış hali olmadığında da ısrarcı. “Arka üçgen, sele dikmesi, sele borusu yeniden tasarlandı. Ayrıca maşa da daha aerodinamik ve farklı bir yapıya sahip.” Sonuç olarak yeni bisiklet yerini aldığı modelden daha hafif, daha rahat ve daha aerodinamik bir şekilde karşımıza çıkıyor.
Ayrıca bisikletin Condor boyalı bir Sarto olduğunu zannetmeyin. Fabrikaya gidip bu bisikleti alma şansınız yok. Bisiklet tamamen Condor için özel üretiliyor.
Londra – Venedik – Londra
Spurrier bize Sarto ile çalışma biçimlerini şöyle anlatıyor: “Kadro tasarımları ilk olarak bizim çizimlerimizle başlıyor. Önce boru şekilleri, açıları gibi detayları tasarlayıp firmaya gönderiyoruz. Ardından Sarto bize bunların ne kadar gerçekçi olup üretilebileceğini söylüyor ve üretilmesi mümkün olan yeni bir tasarım hazırlıyor. Fakat Leggero’nun çizimleri ile Sarto’nun tasarımları arasında çok az bir fark vardı, bisikletin Sarto çizimleri neredeyse bizimkilerle aynı geldi. Leggero’nun tasarımı, Sarto’nun üretebileceği şekildeydi.”
“Kadroyu tasarlarken daha modern bir görünüm elde etmeye çalıştık. Fakat Condor olarak sevdiğimiz klasik çizgiden de uzaklaşmak istemedik. Müşterilerimiz klasik geometri ve tasarımları daha çekici bulduklarını bize bildiriyorlar.
Biz de aerodinamik açıdan daha iyi bir bisiklet yapmak için bu çizgiden vazgeçmedik. Çünkü biraz ileri gittiğiniz zaman Cervelo S5 ya da Specialized Venge gibi bir bisiklet ortaya çıkıyor ve biz Leggero’nun çizgisini bozmak istemedik.”
Ben, kişisel olarak, klasik görünümlü yol bisikletlerini çok daha çekici buluyorum. Düz ve sade borular, garip eğimler yapan kadro borularından daha güzel geliyor bana. Bu nedenle Leggero estetik açıdan benim beğenimi kazanmayı başardı. Spurrier’in söylediği gibi kadro aerodinamik olduğunu sizin yüzünüze vuran bir tasarıma sahip değil, fakat bu sade görüntüsüne ek olarak düz yolda daha hızlı gitmenizi sağlayacak boru tasarımlarına sahip.
Kadronun nasıl tasarlandığı konusunda Spurrier’i biraz sıkıştırdığım zaman, rüzgar tüneli ve bilgisayar tasarımlarından çok Sarto’nun paha biçilemez tecrübesi ve Condor’un profesyonel bisikletçilerinin geri dönüşlerinin dikkate alındığını öğreniyoruz. (Dikkatli gözler yarış numarası tutacağının hala bu test bisikletinin üzerinde bulunduğunu fark edecektir.)
Kısacası Leggero yalnızca daha hızlı gitmek için değil, bütün gün üzerinde keyifle pedalladıktan sonra akşam evinizde keyifle izleyeceğiniz bir bisiklet olarak tasarlanmaya çalışılmış. Bütün kalbimle inandığım, çok doğru bulduğum bir strateji.
Stabil ve güvenli
Yenibir bisiklet sürmeye başladığınızda bisiklete, özellikle de yol tutuş karakterine alışmanız birkaç uzun sürüş sürebiliyor. Fakat Leggero’ya bindiğimde, ilk pedal turundan itibaren kendimi üzerinde çok rahat hissettiğim. Yüksek hızlarda girdiğim virajlarda, hatta o hızlarda forma cebimden bir şeyler almak için elimi gidondan çektiğimde bile bisiklet oldukça dengeli davranıyordu. Hatta kadronun bu sakin yapısı, beni test sürüşlerimden birinde kötü bir kaza atlatmaktan da kurtardı. 60km/s’ten daha hızlı gittiğimiz bir inişte ağaç gölgeleri nedeniyle son anda gördüğüm bir çukurun yanından kaçarken, bir elimle de arkamdan gelen arkadaşıma çukurun yerini göstermek zorunda kaldım. Bu kadar hızlı tepki vermem gereken bir durumda bile bisiklet oldukça stabil davranabildi. Gidon tepkisi çok hassas ya da panik değil, aksine güvenliydi diyebilirim.
Bisikletin üzerinde kendimi rahat hissetmeye başladıktan sonra ana yollardan çıkıp asfaltın daha bozuk olduğu parkurlarda bisikleti kullanmaya başladım. Normalde aero yol bisikletleri oldukça rahatsız bir sürüş karakterine sahip olmalarıyla ünlüdür. Leggero ile üzerinden geçtiğim tümsek ve çukurların ürettiği titreşimlerin bütün vücudum boyunca iletileceğini düşünüyordum fakat şaşırtıcı bir şekilde öyle olmadı. Bu kategorideki bir bisiklete göre aldığınız konfor oldukça üst seviyede. Kadro yalnızca bozuk yoldan gelen titreşimleri emmekte değil, büyük çukur ve tümsekleri sönümlemekte de oldukça başarılıydı. Kullanılan 25mm’lik lastiklerin bu konuda etkisi yüksek olsa da, 28mm’e kadar lastik takabileceğiniz kadro tasarımı sayesinde biraz daha rahat etmek istemeniz durumunda üzülmeyeceksiniz de.
Fakat Leggero, şimdiye kadar ki en hafif bisiklet değil. Test ettiğimiz 56cm boyundaki bisiklet 7.5kg ağırlığında geliyordu. Fiyat etiketini de göz önünde bulundurursanız, bisikletin yalnızca hafif olmasını isteyen kullanıcılar başka yere bakmak zorunda kalacaklar. Birkaç ufak ekipman değişikliği ile belki daha hafif bir bisiklet ortaya çıkarmak mümkün olabilirdi (ve biraz daha nakit parayla). Fakat bu durumda da Campagnolo’nun bence bu bisiklete kusursuz biçimde uyan grupsetinden de vazgeçmek zorunda kalırdınız. Aslında dürüst olmak gerekirse, birkaç özel durum dışında bisikletin çok hafif olmadığını hissettim de diyemem.
Leggero o kadar çok şeyi başarıyla yapıyor ki, eksi noktaları belirlemek pek de kolay değil. İlk olarak ön vitesin tutunduğu kadro kulağının bisiklete daha uyumlu bir şekilde tasarlanmasını isterdim. Bu boyasız, düz alüminyum parça yerine kadroya daha uyumlu bir tasarım kullanılabilirdi.
Yeni bisikletinizi, uzun yıllarınızı birlikte geçireceğiniz bir eş bakıyormuş gibi seçecekseniz eğer, Condor Leggero sizin için kusursuz bir tercih gibi görünüyor.