Kusursuz yarış makinesini yapmak amacıyla toplanan CUBE mühendisleri, eksiksiz bir bisiklet ortaya çıkarmışa benziyor. Her karbon fiber lifine kadar özenle dizayn edilen kadro, kendini karbon kadrolar arasında en üst sıralarda konumlandırıyor.
CUBE kadrolarda ZERO modelleri, o sınıfın en üst kadrosu olduğu anlamına geliyor. Belçikalı ünlü Wanty-Groupe Gobert takımının da kullandığı kadrolar, mümkün olan en hafif tasarıma sahip. Hafif tasarım için marka o kadar ileri gitmiş ki, gerekmedikçe boya bile kullanmamışlar. CUBE mühendisleri bisiklet için; “C68 çok yeni bir karbon üretim teknolojisi kullanıyor. Bu sayede üretimde %68 karbon fiber %32 reçine oranını kullanıyoruz. Eski üretim tekniğinde karbon fiber oranı %60 civarındaydı. Bu sayede konvansiyonel tekniklere göre daha ince karbon katmanların kullanabiliyoruz. Buna ‘Spread Tow Technology’ diyoruz.”
Spread Tow teknolojisinde normalde silindir şeklinde olan karbon fiber lifleri düzleştirilerek kullanılıyor. Katmanlar kalıba konulurken iç içe geçmesi sağlanıyor. Bu sayede iki karbon fiber katmanı arasında minimum şekilde boşluk bırakılarak çok daha güçlü bir yapı elde edilmesi sağlanıyor. Bu teknoloji, bisikletler dışında Formula 1 ve NASCAR arabalarında da kullanılıyor.
Karbon fiber oranının %60’lardan %68’e çıkması daha hafif bir kadro üretimine olanak sağlamış. Bu, kadro üretilirken daha çok karbon fiber, karbon fiber plakaları bir arada tutmak için ise daha az reçine kullanılmış demek. CUBE kadronun 750 gram altında olduğunu söylüyor. C68’in tamamen karbon fiberden üretilen konik alın borulu ve ince bacak tasarımlı maşası sayesinde de minimum ağırlık korunurken en üst performans ve rahatlık amaçlanmış.
Yarış geometrisi ile daha uzun üst boruya sahip bisiklet, agresif kullanıcılar için çok daha uygun bir sürüş pozisyonu sunuyor. Daha ileri ve aşağı uzanan binici daha alçak ağırlık merkezi sayesinde virajlarda daha kontrollü, inişlerde ise daha aerodinamik pozisyon alabiliyor. Geometri sadece yüksek hızda değil, tırmanışlarda da yarar sağlayacak şekilde optimize edilmiş. Tırmanışlarda ve inişte ön tekere daha fazla ağırlık binmesini sağlayan kadro hem dik tırmanışlarda daha verimli bir sürüş sağlarken inişlerde de sürücü kontrolünü en üst seviyeye taşımış.
Monocoque Advanced Twin Mold teknolojisi sayesinde kadronun yalnızca dışındaki değil içindeki karbon fiber katmanlarının da kusursuz konumlandırılması sağlanmış. Bu sayede CUBE mühendisleri kadro üretilirken karşımıza çıkan hataların önüne geçerek daha az materyal kullanılarak aynı sağlamlığın ve performansın korunmasını amaçlamış. Kendini kanıtlamış 11 vitesli elektronik Shimano Dura-Ace Di2 vites setini kullanan CUBE Litening C68 SLT ZeroBlack, 52x36T aynakol ve 11-28 ruble ile geliyor. Gücü yola iletmek için Mavic Cosmic Carbone 40C karbon fiber clincher jantlarını ve Mavic Powerlink/Griplink lastiklerini kullanıyor. Eski Cosmic Carbone serisine göre daha geniş bir jant profiline sahip olan Cosmic Carbone 40C, 1545gram ağırlığı ile hem tırmanışlar hem de yüksek hızlı düz parkurlar için ideal bir seçim. Tamamlayıcı kit, Syntace Racelite CDR karbon fiber gidon, Syntace F109 alüminyum gidon boğazı ve 27.2mm Syntace P6 Carbon RaceFlex sele borusundan oluşuyor. Bu sayede minimum ağırlık, maksimum rahatlık ve esnemezlik sağlanmış. Karbon fiber raylı Fi’zi:k Antares R3 sele ile de set tamamlanmış. Bisikletin toplam ağırlığı ise 6400 gram.