PINARELLO K8S

Paris-Roubaix’nin parke taşları yıllar içinde kadro üreticileri arasında çok yaratıcı fikirlere ilham verdi.

90’lı yılların başlarında Greg Le Mond parke taşlı yollara yeni geliştirilen RockShock ön maşa süspansiyonuyla çıktı. Birkaç yıl sonra, 1994’te Bianchi, tam süspansiyonlu kadrosuyla bir adım daha ileri gitti. Bundan 10 sene sonra Trek, çeki borularının üzerindeki süspansiyon çatalına bir şok emici yerleştirerek SRA arka süspansiyon sistemini geliştirdi ama bu fikir ancak bir-iki sezon devam etti. Sonra 2012’de IsoSpeed ayırma mekanizmalı Domane pivot sistemini geliştirerek sele borusunu kadronun geri kalanından tamamen bağımsız hareket eder hale getirdi.

Kullanışlı bir yol bisikleti süspansiyon sistemi geliştirme savaşından bugüne kadar tek sağ çıkan Domane oldu; tabii eğer Pinarello Dogma K8-S oyunun kurallarını değiştirmezse. Pinarello’nun parke taşların acımasızlığına getirdiği çözüm Trek’in orijinal SPA sisteminin yanı sıra titanyum kadro markası Moots’un YBB sistemini de andırıyor ancak arkasında yatan mühendislik, yol boyunca yaratıcı düşünceye sık sık başvurulduğunu gösteriyor. 

“Bir yol bisikletinde kullanılan ilk gerçek süspansiyon sistemi bu değil ama UCI onayı alan ilk sistem bu” diyor Pinarello’da AR&GE mühendisi Massimo Poloniato. “Dağ bisikleti dünyasından kimseyle işbirliği yapmadık. Jaguar, Land Rover ve markanın süspansiyon ve titreşim sönümleme uzmanlarıyla işbirliği yaptık.”

Pinarello’nun DSS 1.0 süspansiyon ünitesinde, içinde lastiksi elastomer bulunan silindirik bir zarf, çeki borularının sele borusuna bağlandığı noktada kendi ekseni etrafında dönüyor.  Cyclist ofisinde yaptığımız birkaç çabuk denemeden sonra süspansiyon ünitesinin hatırı sayılır hareket kabiliyeti sağladığını gördük. Öyle ki sadece seleye sertçe bastırmamız bile 5-10 milimlik bir deformasyona yetti. Bu maksimum yumuşaklıkta elde edilen bir oran ama süspansiyon düzeyi basit bir kilit halkası aleti kullanılarak artırılabilir ya da azaltılabilir. Pinarello kadronun arka tekerlekte 9 milime kadar dikey harekete izin verdiğini iddia ediyor.

Süspansiyonun pozisyonu bazılarına şaşırtıcı gelebilir zira geçmişe bakıldığında bazı yol bisikleti süspansiyon sistemlerinin bisikletin arkasına değil ön tarafına odaklandıklarını görüyoruz. Poloniato, “Kaba zeminlerde profesyonel yarışçılar genellikle ağırlıklarını arka tekere verir, ön tekeri hafifletirler” diyor. “Biz de bu fikirden yola çıkarak bisikletin arka kısmı üstünde çalışmaya karar verdik; Dogma’nın yol tutuş kalitesini bu şekilde yakalayabildik.”

Öte yandan kadronun ön tarafının da buna uyarlanması gerekiyordu ama bunun için daha geleneksel yöntemler kullanılmış. “Eski Dogma’dan edindiğimiz tecrübeyle, ön üçgende, alın borusu açısıyla furş açıklığını yeniden değerlendirmeye karar verdik” diyor Poloniato.

K8-S’in geliştirilme amacı sadece Paris-Roubaix’in korkunç parkeleri değil. Pinarello’nun her arazi türüne uygun konforlu endurance modeli olarak bisikletin kapsama alanı oldukça geniş; daha çok Trek’in Domane’i ya da Specialized’in Roubaix’ini andırıyor. Bu nedenle Pinarello DSS 1.0 ünitesiyle birlikte K8-S’in toplam ağırlığını düşürmeye uğraşmış.

“Süspansiyon dâhil orta boyda ve ham halde (boyanmamış) bir kadronun ağırlığı 990 gram. Biz bu bisikletin sadece parke taşlı zeminler için geliştirilmediğini, standart yollar da dâhil her türlü zeminde konforlu olduğunu düşünüyoruz” diyor Poloniato. Cyclist’in tarttığı tam donamlı ( 54 boy ) bisiklet 7.42 kilo geldi ama tekerlekleri değiştirdiğinizde toplam ağırlığın UCI’nin 6.8 kilo sınırına düşebileceğine inanmak için her türlü sebebimiz var.

Pinarello’nun son zamanlarda giderek daha esnemez fiberlerden yana tavır koyması göz önüne alındığında K8-S, esnemezlikle birlikte kaçınılmaz olarak gelen rahatsızlık sorununa geçerli bir çözüm bulmuş görünüyor. “Bugün yol bisikletleri giderek daha esnemez hale geliyor ve sonuçta konfor kaybediliyor” diye onaylıyor Poloniato. Ama tasarımı, hazır yapılmış bir Dogma F8’e bir süspansiyon sistemi takmak kadar basit olmamış. 

Karbon sarımı, yeni esnek sisteme uyum sağlaması için yeniden düşünülmüş ve başlangıç noktası olarak F8’e dayanan geliştirme çalışmaları tam olarak bir yıl sürmüş. “Güç iletimini korumak için çeki borularının hali hazırdaki bisikletimizle aynı yatay esnemezliğe sahip olması gerekiyordu ama aynı zamanda süspansiyonun iyi çalışabilmesi için gerekli dikey yer değiştirmeye de izin vermeliydi” diye açıklıyor Poloniato. “Özellikle arka taraftaki boru şekilleri değişti. Ayrıca arka tekerdeki 9 milimlik inip-kalkmayı güvenli bir şekilde gerçekleştirebilmek için karbon sarımını yeniden ele aldık.”

Bol parke taşlı mönüsüyle bu yılki Tour de France’da Chris Froome’un kendisine dördüncü etabı sağ salim geçirten her şeyi minnetle karşıladığına şüphe yok. Ama Pinarello Dogma K8-S yeni nesil süspansiyonlu yol bisikletlerinin önünü açacak mı yoksa parke taş konforunda denenmiş ve reddedilmiş bir çözüm olarak tarihin tozlu sayfalarında unutulacak mı, onu zaman gösterecek.