LUCA CHIRICO

Fotoğraf: Adrian Hoe

25 Temmuz 1992 doğumlu Luca Chirico’nun bisiklet kariyeri kafasına bisikletçi olmayı koyan her İtalyan gencinin hayallerini süsleyecek şekilde başladı. Luca henüz daha 22 yaşındayken kariyerinin ilk profesyonel kontratını, ülkesinin Pro – Continental ekiplerinden Bardiani – CSF ile imza attı. Basamakları emin adımlarla çıkan tırmanışçının hedefinde şüphesiz World Tour vardı. Zira Luca 2015 yılındaki ilk profesyonel sezonuna İtalya’nın ve hatta dünyanın en büyük sahnelerinden Giro d’Italia, Milan – Sanremo ve Giro di Lombardia gibi ikonik yarışlarda merhaba dedi. Ancak Vareseli bisikletçinin hayal gibi başlayan kariyeri sakatlıklar ve onu takip eden form düşüklüğüyle tam tersine döndü.

Chirico’nun iniş ve çıkışlarla dolu kariyerinin temellerinde ise ekran başında izlediği Fransa ve İtalya Bisiklet Turu yarışları mevcut. Chirico’nun o günlere dair anılarıysa bizleri yakın İtalya bisiklet tarihinde kısa bir tura çıkartacak cinsten. “Televizyon başında seyrettiğim ilk yarış 2010 Tour de France’ın Curchevel’de biten etabıydı. Ve o gün tüm ihtişamıyla kazanan bisikletçinin adı Marco Pantani’ydi. O benim için asla ölmeyecek bir kahraman ve efsane. Ancak bisiklete başlamamı sağlayan bir diğer önemli yarış olarak 2004 Giro d’Italia’yı söyleyebilirim.”

Luca’nın bugün bisikletçisi olmasını sağlayan 2004 İtalya Bisiklet Turu’nun galibi “Küçük Prens” lakaplı İtalyan bisikletçi Damiano Cunego’dan başkası değildir. Chirico ekliyor: “Daha sonraları Cunego ile tanışma ve kendisine hikayemi anlatma şansım da oldu. Şimdilerdeyse onunla çok yakın iki arkadaşız.” Chirico bisiklet dünyasının tanınmış simalarına oldukça alışkın bir isim. Zira İtalya’nın güney doğusundaki Porto Cesareo kentinde yaşayan sporcunun antrenman partnerleri arasında Vincenzo Nibali, Fabio Aru, Enrico Gasparotto ve Diego Ulissi gibi günümüz pelotonunun tanıdık isimleri var.

Luca Chirico’nun antrenman arkadaşları arasında pek çok önemli isim mevcut 

“Vincenzo, Fabio yahut Diego olsun hepsi de büyük birer şampiyon. Benim gibi genç bir bisikletçi için onlarla birlikte antrenman yapmak son derece önemli çünkü gelişimimi ve neleri daha iyi yapabileceğimi onlar sayesinde birinci ağızdan öğreniyorum.” Söz Diego Ulissi’den açılmışken Chirico’ya Türkiye Turu şampiyonu ile TUR hakkında konuşup konuşmadığını soruyoruz. “Diego ile galibiyetinin ardından konuştum ve şunu açık yüreklilikle söyleyebilirim ki Türkiye Turu gibi önemli bir yarışı kazandığı için son derece mutlu.”

Bugün Luca neşeli ve güler yüzlü kişilik özellikleriyle dikkat çekiyor. Onun ne denli sıcakkanlı bir insan olduğunu geçmişteki takım arkadaşlarının yorumlarından da anlamak mümkün. Ancak yazımızın en başında da söylediğimiz gibi Chirico’nun hızla başlayan kariyeri onu istediği zamanda istediği yere ulaştıramadı. 2016 kışında Bardiani CSF’den ayrılan Chirico, uzunca bir süre takım bulamama riskiyle karşı karşıya gelir. Bu noktada devreye ise Luca’nın, “kariyerimin dönüm noktası” dediği Torku Şekerspor girer.

Luca kariyerinin en zorlu dönemlerinden birini yaşamasına karşın Torku Şekerspor’dan gelen teklife ilk başlarda tereddütle yaklaştığını itiraf ediyor. Durumun böyle olmasında, takımın geçmişten gelen doping ile ilgili olumsuz namı etkili olmuş. Branko Filip’in çabaları sonucu ikna edilen Chirico, 2017 sezonu için Torku ile anlaşmaya varır. Gelen teklife ilk anda sıcak bakmasa da Luca için Torku kariyerinin önemli bir dönüm noktası olacaktır. Keza ülkemizin tek kıta takımı Torku Şekerspor ile tek sezonda gösterdiği başarılı form grafiği, Chirico’yu 2018 sezonu için tekrardan pro pelotona taşır.

“Torku benim için sadece bir takım değil, onlar benim için bir aile. Orada bana kardeşimmişim gibi davranan harika insanlar tanıdım. Bir İtalyan olarak takıma ilk geldiğimde, nasıl karşılanacağım konusunda hiçbir fikrim yoktu. Ama Türkiye’de bana her konuda yardım etmeye hazır pek çok arkadaş tanıdım.”

Bardiani’de şanssızlıklarla geçen 2016 sezonun ardından hem bisiklete dair hem de bisiklet dışındaki enerjisini kaybettiğini dile getiren Chirico, gerekli motivasyonu yine Torku Şekerspor’un sayesinde bulmuş. “Şunu kesinlikle emin olarak söyleyebilirim ki geçtiğimiz sene kariyerimin en önemli yılıydı. Çünkü yalnızca bisiklet kariyerim için yeni bir motivasyon değil, aynı zamanda hayatım için de yeni bir motivasyon buldum. Torku sonsuza dek kalbimde olacak.”

Pro – Continental seviyede Androni – Sidermec-Bottecchia ile ikinci bir şans elde eden Chrico için İtalyan takımı tanıdık yüzlerden oluşuyor. Yeni takımıyla sezonu hali hazırda Venezuela’da açan Chrico, Gianni Savio yönetimindeki takımı “Harika!” kelimesiyle özetliyor ve sözlerine şu şekilde devam ediyor: “Androni – Sidermec çok iyi bir takım. Bisikletçilerin ve teknik ekibin büyük bölümünü zaten geçmişten tanıyorum ve onlarla uzun yıllar boyunca beraber olmak istiyorum.”

Kariyerinin henüz başlarında beklenmedik şekilde parlayan Chrico’nun düşüşü de yine beklenmedik şekilde sert olmuş. Yaralarını geçtiğimiz yıl Torku Şekerspor’da saran 25 yaşındaki bisikletçi, eski günlerine dönmenin peşinde. Pro – Continental seviyeye bir kez daha dönerek gerekli olan ilk adımı attı bile ancak genç İtalyanın eski günlerine dair bilindik bir hedefi daha bulunuyor: İlk kez 2015 yılında yer aldığı ve bu sene İsrail’den start alacak Giro d’Italia!