EUROBIKE 2018

Dünyanın en büyük bisiklet fuarı Eurobike bu yıl ilk kez Temmuz’un ilk haftasında ziyaretçilerine kapılarını açtı. Her zamanki gibi Almanya’nın Friedrichshafen şehrinde düzenlenen fuar, sektörün son yıllardaki sürekli daha erkene kayan planlama, üretim, lansman takvimlerinin paralelinde alışılagelmiş zamanından yaklaşık iki ay önce düzenlendi. Hem değişen zamanlaması hem global pazarlardaki yavaşlamanın etkisiyle katılımcı firma ve ziyaretçi sayılarında gözle görülür bir düşüş vardı. Fuarın ilk günü, 2019 tarihleri Temmuz sonu olarak açıklanmış olsa da, 17 Temmuz’da yayınlanan basın açıklaması ile 2019 Eurobike’ın tekrar geleneksel zamanı olan Eylül’e taşınacağı bildirildi. Özellikle beş yıl önce Specialized’ın fuardan çekilmesiyle başlayan akım, Trek, Cube, Giant ve pek çok markanın da bu akıma katılmasıyla sektöre yön veren fuarı yeni arayışlara girmeye, değişiklikler yapmaya zorlamış görünüyor.

Avrupa’nın bisiklet satış rakamlarında lider ülkesi olan ve yılda satılan dört milyon bisikletin neredeyse bir milyonunun elektrikli bisiklet (e-bisiklet) olduğu Almanya’da düzenlenen fuarda, her köşede e-bisiklet izleri görünüyordu. Toplam 12 salonda düzenlenen fuarın en büyük salonu tamamen e-bisiklet sistemleri, yedek parçaları ve sadece bu ürün kategorisine hitap eden firmalar için ayrılmıştı. Modern bir e-bisikletin satış fiyatının 2.500€ civarından başlıyor olması, ülkemizden uygulanan ek vergiler ve pek çok elektrikli motor destekli çekiş sistemi üreticisinden sadece Shimano’nun Türkiye’de satış sonrası servis verebilmesi gibi nedenlerle e-bisiklet ülkemiz piyasasında halen  söz sahibi değil. Sistem üreticilerinin her geçen gün yeni ve daha uygun fiyatlı geliştirmeler yapmalarını, pazarın büyük oyuncularının da daha alt kategori ürün geliştirdikleri haberlerini göz önüne alarak, birkaç yıl içinde ülkemizde de e-bisikletlerin çoğaldığını göreceğimizi düşünüyoruz.

E-bisiklet bundan sadece birkaç yıl önce sadece yaşı ilerlemiş kullanıcılara yönelik modeller olarak görünüyordu ancak şu anda Avrupa’da dağ bisikleti pazarının tüm odağı elektrikli modeller olmuş durumda ve bu modellerin neredeyse hepsi FS(çift süspansiyonlu). Diğer yandan e-sistemler sadece bireysel kullanımı çoktan aşmış, Alman posta servisi kendi üretimleri olan elektrikli kargo bisikletleri ile paket dağıtımı yapıyor, elektrikli küçük kargo araçlarının özel siparişle üretimi konusunda da siparişlere açık durumdalar. Sektörün en prestijli ödüllerinden “Eurobike Award”a layık görülmüş birkaç kargo e-bisikleti de hem yük hem de insan taşımada bisikletin kullanım yelpazesinin genişlediğini gösteriyor. Elektrikli otomobillerin hızlı yükselişi, elektrikli destekli sistemlerin bisikleti çok farklı noktalara taşıması ve yakın gelecekte fosil yakıt kullanan araçların şehir merkezlerine girişinin yasaklanacağı haberleri de düşünüldüğünde, şehir içi ulaşımın geleceğini elektrikli otomobiller ve bisikletler şekillendirecek gibi görünüyor.

Bugüne kadar şehir, dağ ve kargo bisikletlerinde gördüğümüz elektrikli çekiş sistemleri çok yakında yol bisikletlerinde de olacak. Avrupa Birliği normları gereği elektrik destek azami süratinin 25km/sa ile sınırlandırılmış olması nedeniyle e-destek akımından pek etkilenmemiş olan yol bisikletlerinde de değişim başladı.

Pinarello Nytro

Geçtiğimiz yıl Pinarello’nun tanıttığı Nytro modeli gibi dilenirse elektrik destekli olarak, dilenirse sistem tamamen çıkarılıp(motor ve pil toplam 4.7kg) yerine kapak takılarak normal bir bisiklet olarak kullanabilen modeller yol bisikletinde elektrikli akımın öncüleri olacaklar. 

E-Yol bisikleti sistemleri henüz pek az üretici tarafından sunulsa da, sektörün en büyüklerinden Çin’li Bafang’ın tanıttığı M800 modeli, diğer büyük oyuncuların da yakında benzer sistemler tanıtacağının bir işareti olarak düşünülebilir.

Gelelim fuarda dikkat çeken yeni ürünlere. Bu yıl ilk kez verilen “Start-Up Awards (En iyi yeni firmalar)” ödülünü alan firmalardan biri SpeaRoad. PED pedallar 360 ° ledler ile görünürlük arttırıyor ve gidondan kontrol mekanizması ile sinyal görevi de görebiliyor. Gerekli enerjiyi pedal hareketinden aldıkları için herhangi bir pil ihtiyacı bulunmuyor.  

 Ceramıcspeed Çekiş Sistemi

Eurobike Award’a layık görülen ürünlerin sergilendiği alanda en çok dikkat çeken ve hep etrafı kalabalık olan ürün ise CeramicSpeed’in ezber bozan çekiş sistemi idi. Direnç ve verimlilik konularında sürekli çıtayı yükselten marka, geleneksel çekiş sistemlerinde dişli ve zincir arasındaki sekiz direnç bölgesinin tamamını ortadan kaldırarak, viteslerin ve zincirin olmadığı %49 daha verimli bir çekiş sistemi tanıttı. 21 seramik rulman, karbon şaft ve 13 vitesli kasetin olduğu sistem henüz prototip aşamasında. Vites değişimi kaset tarafındaki rulman grubunun şaft içindeki bir motorla hareket ettirilmesi ile oluyor. Prototip üzerindeki kaset 13 vitesli olsa da aslında özel üretimle kişiye özel vites sayısı, dişli büyüklükleri tasarlamak mümkün. Dokuz aylık bir çalışma sonucu gelinen noktada satışa ne zaman çıkacağı veya fiyatının ne seviyelerde olacağı henüz belli değil. Ancak markanın bir çift rulmanı satış fiyatı ve sistemde 21 seramik rulman olması, özel aynakolu, sisteme özel üretilecek kadro gerekliliği (şaft bağlantı noktaları için) gibi faktörler düşünüldüğünde her bütçeye uygun olmayacağını şimdiden söyleyebiliriz. 

Ceepo-Shadow-R Triatlon Bisikleti

Hemen CeramicSpeed’in yanında göze çarpan bir diğer ödüllü ve farklı tasarım ise Ceepo Shadow-R triatlon bisikleti. En üst seviye bisikletlerin aerodinamik performanslarının birbirine çok yakın olmasından yola çıkan Ceepo, fark yaratabilmek için bisiklet tasarımını baştan ele almış ve sıra dışı bir ürün ortaya çıkarmış. Ceepo, Shadow-R’ın üç açıdan çok farklı olduğunu belirtiyor:

1. Yatay maşa: Maşa dikine değil de yatay düzlemde tekeri tutuyor ve rüzgarın aksi yönünde dönerek direnç oluşturan ön lastiğin üstünü tamamen aero bir profil ile kapatıyor.
2. Direnç noktası yok: Kadronun tüm parçaları bir diğerinin rüzgar boşluğunda. Maşanın arka kısmından itibaren kadro rüzgara karşı görünmez durumda.
3. Merkezi rüzgar tüneli: Bisikletin tüm parçaları tek ve sürekli bir akım oluşturacak şekilde optimize edilmiş durumda.

Look/SRM  Pedal

Look/SRM – Exakt güç ölçerli pedal

Kilitli pedalı 1984’de icat eden Look ve 1986’da güç ölçer geliştiren SRM, tecrübelerini birleştirerek güç ölçerli pedal Exakt’ı geliştirdi. Azami %1,5 sapma ile güç verisi verebilen pedallar Look Kéo modelinden yola çıkarak tasarlandı ve her bir pedal 155gr’lık ağırlığı ile üst seviye standart pedallardan yaklaşık sadece 35gr daha ağır. IPX7 su geçirmezlik standartına sahip pedalların pil ömrü yaklaşık 100 saat ve şarj işlemi pedalları çıkarmadan, iç kısmındaki manyetik USB bağlantısı ile yapılabiliyor. Pedal kalibrasyonu cep telefonuna indirilen bir uygulama ile ilk montajda yapılabiliyor ve tekrar kalibrasyon gerekmiyor. Tek taraftan güç ölçen sistemin satış fiyatı 799€ iken, çift pedaldan güç ölçerli bir sistem için 1399€, bir de SRM PC8 ünitesi de içeren tam paket için 2.179€’yu gözden çıkarmak gerekiyor.

Zipp – 303/404/808 Firecrest Serisi

Aerodinami diyince akla gelen ilk jant markalarından Zipp, Firecrest serisini yeniledi. Daha önce sadece markanın en üst segmenti olan NSW grubu jantlarda sunulan bazı teknolojiler Firecrest seviyesine de uygulandı. Yeni Firecrest jantlar  ABLC™ Sawtooth™ dokusu ile daha aerodinamik performans sunarken, ShowStopper™ fren yüzeyleri ile daha kısa mesafede durabiliyor ve önceki versiyonlarına göre daha hafifler (303 set için 145gr).  

Whistestone 3D Baskı Kadro

Ödüllü firma, özel üretim bisikletlerin geleceği olabilecek bir proje 3D baskı ile kadro üretmek üzerine çalışıyor. Projeye 5.000€ katkı sağlamaya hazır 4-5 gönülü arayışında olan firmanın hedefi kişiye özel zamana karşı kadrosu geliştirip 3D baskı ile üretimini yapmak. Özel üretim alüminyum ve karbon kadroları ile bilinen WhiteStone standında prototip 3D baskı bir dağ bisikleti kadrosu bulunuyordu. Polikarbonattan basılan kadro 2kg ağırlığı ile bir dağ bisikleti üretmek için pek uygun değil. Firmanın CEO’su Jens Jankowski, ağırlığın daha az önemli olduğu zamana karşı kadrosunun bu proje için daha uygun olacağını düşünerek projeye sağlayacağı katkıya karşılık kendine özel üretilmiş kadrolara sahip olabilecek triatletler arıyor. Makine ekipmanları tasarımı enstitüsü Fraunhofer IWU ile işbirliği yapan firma, girilen bisiklet fit verisi ile kadro geometrisini hesaplayan ve bunu 3D yazıcılara aktarabilen yazılım üzerine çalışıyor. Kadro, fren bağlantıları, gidon ve sele borusundan oluşan setin üretim maliyetinin 7.000€-10.000€ aralığında olacağı öngörülüyor. Proje başarılı sonuçlanmaz ise firma yatırımcılarına 3D baskı yerine, projeye katkılarından dolayı özel üretim karbon bir kadro verebileceğini belirtiyor. 

Sram NX Eagle 1×12 Çekiş Sistemi

2012’de dağ bisikleti çekiş sistemlerinde 1x devrini başlatan ve o günden beri dağ bisikleti ön vitesi geliştirmeyen Sram, 12 vitesli Nx Eagle sistemi Haziran ayında tanıtmıştı. İlk kez Eurobike’da sergilenen sistem, 11/50 kasedi ile XX1 ve GX Eagle sistemler gibi Xd hazneye ihtiyaç duymadan, standart bir hazne gövdesine takılabiliyor. Tek parça alüminyum bloktan Cnc ile işlenen diğer 1×12 Eagle kasetlerin yerine klasik perçinli kaset yapısı ile maliyeti epey düşüren Sram, Nx Eagle ile başlangıç seviyesi kullanıcılara hitap edebilecek bir fiyat seviyesi yakalamış durumda. Eagle ekosistemi içindeki tüm 1×12 grupsetlerin parçaları da birbiri ile uyumlu ve Nx Eagle ile  yıpranan veya kırılan malzemelerin değişimi daha uygun maliyetlere yapılabilecek.

Schwalbe Havasız Lastikler

Daha önce pek çok firma tarafından yapılan havasız lastiklerin sürüş dinamiğinin normal lastiklere yaklaşamadığını belirten Schwalbe, yeni geliştirdiği Airless System ile sadece kiralık bisiklet işletmecilerinin değil, son kullanıcının da dikkatini çekmiş durumda. Schwalbe tur bölümü ürün müdürü René Marks, yeni sistemin konforu, kullanım ömrü (yaklaşık 10.000km) ve bakım gerektirmemesi ile ilk kez normal sistemlere gerçek bir alternatif sunabildiklerini belirtiyor. Adidas Boost koşu ayakkabıları ile aynı malzemeyi iç lastik olarak kullanan sistem, özel bir makine ile dış lastiğin takılması ve içine kimyasalın uygulanması ile 50psi civarında şişirilmiş bir lastiğin özelliklerini sunabiliyor. Uygulanması için özel ekipman ve eğitim gerektirdiğinden ilk olarak Almanya ve Hollanda pazarlarında satılmaya başlanacak ürün zamanla tüm dünyaya açılabilecek. Sadece ilgili eğitimi ve sertifikasyonu almış, ekipmana sahip noktalarda satılabilecek, özel bir uygulama ile takılabildiğinden online satışı olmayacak. 

Castelli Free Aero Race 4

Team Sky takımı tarafından da kullanılan Free Aero Race4 tayt, bu yıl daha yumuşak, esnek ve dikişsiz pad ile yenilenmiş. Paça kısımlarındaki tutunma sağlayıcı bölümleri geliştirilirken, askıları daha hafif ve konforlu. 

Prokidai Airfit kayışsız nabız sensörü

Nabız sensörü kayışının rahatsızlığından kurtulmak için bir başka yöntem de sensörü direkt olarak vücudunuza yapıştırma imkanı veren Japon üretici Prokidai’nin Airfit’i.  Konforu üst seviyeye çıkarırken aynı zamanda nabız verisini en verimli şekilde alabilen bir sistem.