Lisansınız hazır olsun
Bazı yarışların tarihi daha bir önceki sezondan belliyken bazıları da bu sene başında takvimde yerlerini aldılar. Bu durumda en önemli konu bir plan sahibi olmanızdır. Bu planın yarıştan aylar öncesinde yapılması da kritik öneme sahiptir. Tecrübeli sporcular ve antrenörler henüz içinde oldukları sezon bitmeden gelecek yılın hedeflerini belirlerler. Bunun için profesyonel olmanız şart değil. Senelik hedefleriniz varsa amatör yarışlar bile planın içinde yer almalıdırlar. Profesyonel yarışçı demişken bir tırnak açalım, bu tanımda bir kavram kargaşası vardır. Türkiye’de gerçek anlamda profesyonel bisiklet yarışçısı yoktur aslında, genelde profesyonel derken bu işi meslek olarak, maaş alarak yapanlar kastedilir ama istisnasız olarak hepsi amatör sporcu lisansı ile yarış koşmaktadır. Öte yandan, bisiklet terminolojisinde “profesyonel” denince aslında World Tour takımlarındaki yarışçılar kastedilir.
Sizin için lazım olacak amatör sporcu lisansınızı ilinizde bulunan Gençlik Spor İl Müdürlükleri bünyesindeki sicil lisans bürolarından çıkartabilirsiniz. Öncesinde, yine bu müdürlüklerin bünyesindeki doktor kontrolü veya aile hekimlerinizden alacağınız sağlık belgesini de hazır etmeniz gerekmektedir. Eğer bir takıma üye olup onların adıyla lisans çıkartırsanız yarışlara onların ismi veya sponsorlarının olduğu forma-şort kitleriyle katılmak durumunda olursunuz. Buna alternatif olarak lisansınızı ferdi olarak çıkartmanız da mümkündür. Daha önce kalabalık bir grupla sürmediyseniz, böyle bir fırsat için size öneriler sunalım.
Grup sürüşleri
Siz de yol yarışlarına katılmak için bir şekilde ilham aldıysanız nereden ve nasıl başlayacağınız konusunda sizlere kısa ve öz olarak yol göstermeyi amaçladık bu yazıda. Bisiklet yarışı koşmayı kafanıza koyduysanız muhtemelen epey bir süredir bisiklete bindiğinizi varsayıyoruz. Buradan yola çıkarak en azından 2-3 saatlik bisiklet sürüşlerini rahatlıkla tamamlıyorsanız start almak için doğru yerde olduğunuzu söyleyebiliriz. Eğer bireysel olarak sürüş yapan biriyseniz grup sürüşlerine alışmak için çevrenizdeki bisiklet gruplarını takibe alabilirsiniz. Yakınlarınızda bulunan, bisiklet mağazaları üzerinden organize olan veya farklı bisiklet etkinlik gruplarının sizin seviyenize uygun olanlarıyla grup sürüşlerine başlamak yerinde olabilir. Ama önceden mutlak iletişime geçin, çünkü bazı sürüşler herkese açık olmayabilir.
Genelde bir bisiklet mağazası veya kahve dükkanı önünde buluşan bu grupların o günkü antrenman şeklini önceden bilmeniz de yararınıza olur. Sürüş bazen yarış provası olabileceği gibi dinlenme sürüşü de olabilir. Bu gruplardaki tecrübeli sporculardan kısa zamanda çok şey öğrenebilirsiniz. Üstelik böyle gruplarda zaman zaman tempolu sürüşler ve intervaller sayesinde form seviyenizi daha etkin ve çabuk yoldan yükseltebilirsiniz. Form seviyeniz ne olursa olsun, daha iyi bir düzeye çıkmak her zaman mümkündür. Grup sürüşlerinde güçlü yanlarınızın yanında zayıf yönlerinizi de görüp bunları iyileştirmek için çalışabilirsiniz. Diğer sporcularla kıyas yaparak yokuş tırmanışınız, sprint gücünüz, viraj kabiliyetiniz hakkında daha somut fikirleriniz oluşacaktır. Eksikleri görmenin yanında güçlü yönlerinizi de yarışta nasıl kullanacağınız konusunda da hazırlık yapmak yerinde olacaktır.
Grup sürüşleri ve yarışlar hakkında bilgi ve tecrübelerinizi artırmak amacıyla deneyimli birinin kanatlarının altına girmek de akıllıca bir yol olabilir. Deneyimli biri öğrenme fazınızı oldukça kısaltabilir. Zira her şeyi yaşayarak öğrenecek kadar zamanınız olmayabilir. Ayrıca ekranda bisiklet yarışı izlemek de çok etkin bir öğrenme deneyimi olabilir. Tecrübeli yarış yorumcuları sayesinde bisiklet yarışlarındaki teknik ve taktikler hakkında bilginiz artacaktır. İşin pratik yanı bambaşka olsa da teorik bilgi de cepte olmalıdır. Yine bu konuda yazılmış kitaplar da sizlere iyi bir rehber olabilir. Daha önce hiç katılmadıysanız, bir yol yarışını sizin gözünüzün önüne getirelim.
Yol yarışının tipik anatomisi
32 yıl önce ilk bisiklet yarışı startımı aldığımda pelotonun en arkasındaki kuyrukta yer alırken yarışta neler olduğu veya olacağı hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Ne zaman atak yapılır? Neden bazıları sürekli yer değiştirir? Niye bazıları sadece atak kovalar? Pelotonun dinamiğini anlamak için belli sayıda yarışı tecrübe ederek ve oyunun nasıl oynanacağını öğrenerek geçirmek kaçınılmazdır elbette. Bunu aşmak için mümkün olduğunca fazla yarışa girin, bir süre sonra oyundaki rolünüz belli olacaktır.
Bisiklet yarışı bir yap-boz ise, bunun en önemli parçalarından biri her an taktik olarak uyanık olmaktır. Startta iyi bir pozisyonda yer almak altın kuraldır. Özellikle gran fondo tarzı kalabalık yarışların startlarında her tecrübe düzeyinden sporcuların olduğunu düşünürsek, önde start alarak olası aksiliklere karışma riskini azaltmış olursunuz.
Varsın biraz fazla rüzgar alınsın, ama kanatlarda durarak önünüzü açık tutmak kolayca güvenli boşluklara kaçma fırsatını verecektir. Ön tekerleğiniz önünüzdeki sporcunun tekerleğinin yanında olmasın, arkasında olsun. Böylece ani ya da kontrolsüz manevralarda tehlike yaşamazsınız. İlk kilometrelerde panik olmayın, özellikle amatör bisiklet yarışlarının başında ölü ataklar sıkça olabilir. Ama favori sporcuları tanımak ve kollamak da önemlidir. Yarışın startında mini bir kaçış grubuyla uzaklaşabilecekleri gibi, ilk rampayı da bekliyor olabilirler. Bu fırsatları iyi kollayan usta bisikletçiler ile aranız açılırsa çok büyük ihtimalle bu onları son görüşünüz olacaktır.
Farklı yaş kategorileri varsa sırt numaralarından olası rakiplerinizi tahmin edip onları kollamak yoluna gidebilirsiniz. Yarış başladıktan sonra bile planınızı asla aklınızdan çıkarmayın, dikkatinizi dağıtabilecek onlarca şeyle karşılaşabilirsiniz. Olası tehlikeleri önceden sezebilmek için yarışa iyi konsantre olmanız gerekir. Şunu da unutmayın, taktiğinizi uygulamayı beklerken başka biri bu planı bozabilir, sürprizlere açık olun. Hiç beklemediğiniz bir anda kendinizi kaçış grubunda da bulabilirsiniz. Bu durumda taktiğinizi yeniden gözden geçirip kendinize uygun yeni bir plan yapmaya hazır olun ama ana plana sadık kalın. Sprinter iseniz finalde, tırmanışçı iseniz yokuşta bir hamle için anlık durumu gözden geçirin.
Parkuru öncesinde iyi analiz etmiş olarak virajlarda veya tırmanışlarda güçlü ve zayıf yönlerinize uygun olarak pozisyon almanız faydanıza olacaktır. Hızlı girilen virajlarda öndeki sporcunun tekerleğinin arkasında olun, aranın açılmamasına özen gösterin. Aksi taktirde arayı kapatmak için ekstra güç harcamak zorunda kalacaksınız. Herkesin bir silahı vardır, onu ne zaman kullanacağınız önemlidir. Eğer tırmanışlarda zayıf iseniz yokuş başlamadan önce pelotonun iyice önünde yer tutmanız gerekir. Böylece peloton deryarında yavaş yavaş geriye bile kalsanız tırmanış bittiğinde grubun kuyruğunda kalma şansınız olabilir. Grupta kalmak çok önemlidir. Zira ufak ufak kopan gruplar genelde zayıf sporculardan oluştuğu için bir daha ana gruba yetişemeyebilirsiniz.
Ama bir ihtimal, peloton uyum içinde çalışmaz ise temposu düşer, kopan gruplar tekrar yetişebilirler. Bu ihtimali düşünerek geriye düşer düşmez pes etmemeniz gerekir. O sahnede herkesin en az sizin kadar zorlandığını düşünüp arayı fazla açmadan, hemen arkanızda biri ya da birileri varsa onlarla organize olup birlikte çevirerek öndeki grubu yakalamaya çalışın. Eğer öndeki gruba yetişemeyecekseniz nabzınızı düzene sokmak için kendinize bir fırsat tanıyıp sabit ama sürdürülebilir bir tempoda yolunuza devam edin. Gruptan kopmak bu işin sonu değildir. Sizi öldürmeyen size güç verir. Pozitif düşünüp bunu bir gelişim basamağı olarak varsayın. Eğer limitlerinizi zorlamazsanız bir üst seviyeye geçemezsiniz.
Ortalamanın üstünde bir tırmanış özelliğiniz varsa yokuşun ortalarında grup önünde kendinize uygun yüksek bir tempo verip pelotonu, doğal olarak da rakiplerinizi seyreltebilirsiniz. Grubun önlerine doğru akmak için pelotonun hızının kesildiği anları fırsat olarak bilin. Atak yapacak kadar kendinize güveniniz varsa yanınıza birini yanınıza almayı planlayabilir veya atak yapacak birini kovalayabilirsiniz. Bunun için yarış anında mini diyaloglar yapılabileceği gibi, start öncesinde de taktiğinizi uygun kişiyle paylaşabilirsiniz. Kaçışa gidecek bir atak yapmak için pelotonun oldukça sakin bir zamanını veya yüksek efor sonrası bir çoğunun henüz nabzını düzene sokamadığı bir anı kollamak yerinde olabilir. Öte yandan, yumuşak bir atak da bazen işe yarayabilir. Peloton sizi o an bir tehdit olarak görmez ve uzaklaşmanıza izin verir, siz bu durumda yavaş yavaş hızınızı artırarak arayı iyice açabilirsiniz. Eğer takım arkadaşlarınız varsa, bu durumlarda pelotonun önünde yer alıp deyim yerindeyse pelotonu uyuturlar, böylece size arayı iyice açma fırsatı doğar. Kendinizi tanımak kadar parkurda esen rüzgarı da atak öncesinde analiz etmek gerekir. Kuvvetli bir yan rüzgar pelotonu küçük gruplara bölebilir. Böyle bir durum sezerseniz önde yer almaya bakın, çünkü geride bir grupta kalmak kürsüyü kaçırmak demek olabilir.
Ters deryar
Form durumunuz iyi ise karşıdan ya da yandan esen rüzgar size zafer için bir fırsat olabilir. Ters deryar vermek tabir edilen taktik ile rakipleri silkeleyebilirsiniz. Örnekle açıklayalım; sağ ön çaprazdan kuvvetli bir rüzgar esiyor olsun. Yolun mümkün olan en soluna geçip tam güç pedal çevirin. Sol tarafınıza böylece kimse giremeyecektir. Tam arkanıza girecek olan sporcunun sizden alacağı rüzgar avantajı olmayacağı gibi sizin kestiğiniz rüzgarı da yiyeceği için tutunması oldukça zor olacaktır. Bu koşullarda peloton ip gibi dizilecektir. Arada kopacak olan zayıf halka arkasındakileri de zor durumda bırakacaktır.
Bunları yazarken şunu da düşünmeden edemiyorum. Yol bisikleti yarışları hiçbir zaman belli bir formatı takip etmiyor. Rakipler, pozisyon, kaza, hava, yol durumu, parkur dizaynı gibi değişkenlerden dolayı binlerce değişik senaryoda bir final karşınıza çıkabilir. Ama tecrübeli biri olduğunuzda artık yarışın anatomisini kolayca anlar hale geleceksiniz. Bisiklet yarışlarında patlayıcı kuvvetle yapılan efor anlarının sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Bu anların birinde yarışın kaderi büyük oranda belli olur. Ülkemizde uzun yol yarışlarında başlarda yapılan ataklarla öne çıkan kaçış gruplarında zaferle gerçekleşen sonlar pek olmaz. Ama 100km’lik bir yarışın henüz başında favori sporcular bir kaçış grubu yapıyor ise onların peşine takılmak yerinde olabilir. Böyle bir durum yoksa yarışın ilk çeyreğinde gücünüzü korumanız önerilir. Zaten uzun yol yarışları öncesinde ısınma yapılmadığı için yarışın ilk anlarını ısınma bölümü olarak düşünebilirsiniz. Bazı yarışlarda şehir içinden çıkış ve yola yerleşmek için nötral startlar verilebilir. Ama bu istisnai durum genelde katılımcı sayısı yoğunluğundan dolayı özel yarışlarda oluyorken federasyon yarışları yaş gruplarında ayrı gün ve saatlerde start aldığı için nötral starta gerek duymuyor. Bazı yol yarışları kısa olabiliyor, bu durumda daha hızlı bir yarış beklemek doğaldır. Öncesinde yeterli ve doğru şekilde ısınmak size çok şey kazandırır.
Final
Eğer yarışın sonlarına geliyorsanız, sprint konusunda iddialı değilseniz ve halen büyük bir grup içinde yol alıyorsanız solo kaçış yapıp kürsü şansınızı deneyebilirsiniz. Atağınızı ne çok erken ne de çok geç yapmalısınız. Bu konuda kendinizi antrenmanlarda iyi tanıyıp limitlerinizi bilmeniz önem taşır. Sprint finaline yaklaşırken herkes birbirini kollarken erken atak yapan birini kovalamaya herkes gönüllü olmaz, bunu fırsat bilmek ve o anı kollamak önemlidir. Eğer sprinter özelliğiniz varsa önde yer alın, ama en önde değil. Sağlam görünen, favori bir sporcunun tekerinin ardına girin. Damalı bayrak göründüğünde acele etmeyin. Düz yoldaki bir finişte 200 metre mesafe 20-30 saniyelik tam güç efor demektir. Tırmanış ile biten bir finiş için son 100 metrede sprinte kalkmak yerinde olabilir. Vaktinden önce sprinte kalkarsanız piliniz erken biter ve sadece başkalarına yardım etmiş olursunuz. Doğru zaman ve doğru dişlide olduğunuzdan emin olun.
Kendinizi sıkışık, önü kapalı bir yere sokmamaya gayret edin. Gücünüz olduğu halde fırlayıp gidememek de kötüdür. Çok sert bir dişli çevirmeyin o anda, hızla fırlamak için seri dişlide çıkıp hızlandıkça daha küçük dişliye atın vitesi. Bunun da provalarını yapmış olmak sizi üst sıralara taşıyabilir. Etaplı turlar dışındaki çoğu yarışlar başladıkları yerde biterler. Eğer yarış start yerinden farklı bir yerde bitecekse, finiş bölgesini mutlaka önceden görün, planınızı ona göre yapın. Eğer yarış başladığı yerde bitecekse, ısınmak için 3-4km ileriye gidip geri dönerek finiş sahnesini gözünüzde canlandırın. İniş, çıkış, keskin dönüş, rüzgar yönü, mazgal, hatta çukurları bile hesaba katın.
Kendinizi değerlendirin
Yarış bitti, iyi veya kötü klasmanda yeriniz belli oldu. Sakin bir anda yarışı ve neler yaptığınızı detaylıca değerlendirin. Taktikleriniz işe yaradı mı? Nerede hata yaptınız? Yarış beklediğiniz gibi mi geçti? “Şunu yapsaydım daha iyi olurdu” diyeceğiniz bir şey var mıydı? Tüm bunları düşünerek bir sonraki yarışa daha iyi bir performans, daha dingin bir zihin ve biraz daha fazla tecrübe ile girmek size çok şey kazandıracaktır. Eğer geride kalan yarışlardaki hataları tekrar etmezseniz bu sizi daha iyi bir yarışçı yapacaktır. Eğer ilk yarışınızı koşacaksanız taktiğiniz atak ya da sprint üzerine değil finiş çizgisini güvenli şekilde geçmek olmalıdır.
E-Posta bültenimize abone olun, en son haber ve röpörtajlardan ilk sizin haberiniz olsun!