Bizimle iletişime geçin

Haberler

SON ŞAMPİYON

Cyclist Türkiye, TUR’un son Türk şampiyonu Mert Mutlu ile şampiyonluğa ulaştığı 2003 yılını ve o yıldan sonra Türk bir şampiyonun yetişmemesinin altında yatan esas nedenleri konuştu.

Eskiden imkanlar kısıtlıydı ama spora ve sporcuya saygı vardı” diyor, sporculuk kariyeri başarılarla dolu Mert Mutlu. Türk bisikletini yakından takip edenler, 1974 doğumlu Mert Mutlu ismini Brisaspor formasıyla kazandığı zaferlerden hatırlayacaktır. Spora doğduğu topraklar olan Bulgaristan’da adım atan Mert Mutlu, aktif kariyerini 2008 yılında Türkiye’de noktaladı. Bugünlerde 18 senesini verdiği kulübü Brisaspor’da antrenörlük görevini yürüten; 2001 ve 2003 yıllarının Türkiye Turu (TUR) şampiyonu Mert Mutlu, hattın öbür ucunda sözlerine: “Şimdi imkanlar düzeldi ama ne spora ne de sporcuya saygı var” diyerek devam ediyor. Mutlu’nun elde ettiği iki TUR şampiyonluğundan sonuncusu, onu bugüne kadar süren bir unvanın sahibi yapıyor; 44 yaşındaki Mert Mutlu, 54 yıllık tarihiyle Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’nu kazanan
son Türk bisikletçi.

Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu bugün, bir bisiklet yarışının gelebileceği en üst seviyede koşuluyor. 2003 yılında ise TUR henüz daha 2.2 bir yarıştı ve takımlar birbirine oldukça denk seviyedeydi. Mert Mutlu dönemin şartlarında yarışın son derece zorlu ve sürprizlerle dolu geçtiğini söylüyor. Bunun için ise dijital çağda geçerliliğini çoktan kaybetmiş bir nedene sahip. “Şimdi internet ve sosyal medya üzerinden hangi takımda kimler var, en son nerede yarışmış, ne dereceler almış öğrenmek mümkün. O zaman yarış başladığında kim formda belli değildi, takımları ve sporcuları ancak yarıştan yarışa takip edebiliyorduk.”

Bilinmezliğin yola yansıması kendini, kimin ne yapacağının belli olmadığı, kıran kırana geçen yarışlarda göstermiş. Mert Mutlu, “Şimdi daha basit bir seviyeye getirildi ama eskiden 2.2 turlar dünya şampiyonası gibiydi” diyor ve devam ediyor: “O zamanki dönemde Brisa olarak yarışa  Türkiye’den yalnızca biz katılıyorduk, bazen de milli takım olurdu. Diğer takımların tamamı yurt dışından geliyordu.”

2003 Şampiyonluğunun öyküsü

Amerika’nın Irak’ı işgali nedeniyle 8-15 Eylül 2003 tarihlerine ertelenen, 39. Uluslararası Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’nda Türkiye, A (Mustafa Güler, Berat Alphan, Necmettin Özbek, Mustafa Özünal, Serkan Top) ve B (Nuri Acar, Hakan Yıldırım, Ümit Çökmen, Mustafa Karaselek, Murat Terken, Hulusi Köseoğlu) milli takımlarının yanı sıra Brisaspor ile temsil ediliyordu. 2001 yılının şampiyonu Mert Mutlu; Vadim Kravchenko, Serhey Tretyakov, Pavel Nevdakh, Ghader Mızbani ve Sergey Lavrenenko’dan oluşan yedi kişilik Brisaspor kadrosunun tek  Türk sporcusu olarak 2003 yılında start çizgisindeki yerini alır.

TUR’un Çanakkale’de koşulan ilk etabı, Bulgar sporcu Georgi Koev tarafından kazanılır. 137 kilometrelik Çanakkale-Edremit etabında Alman bisikletçi Thomas Singer zafere ulaşırken, Koev liderlik mayosunu korumayı başarır. 91 kilometrelik üçüncü etapta gülen taraf yine Almanya takımından Frank Kowatscitsch olurken, Mert Mutlu’nun sarı mayoyu sırtına geçirmesi için Uluslararası Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’nun dördüncü etabını beklemesi gerekir. 170 kilometrelik Balıkesir-İzmir etabını Bulgaristan’dan Petrov ilk sırada tamamlarken, etap sonu Mert Mutlu genel klasmanda ilk sıraya çıkarak, sarı mayoyu sırtına geçirir.

Ancak sarı mayo Mert Mutlu’nun omuzlarında uzun kalmaz. Bir sonraki gün koşulan 112 kilometrelik İzmir-Kuşadası etabını Svetoslav Tchanilev kazanırken, Bulgar bisikletçi elde ettiği dereceyle TUR’un yeni lideri olur.  Sarı mayo bir sonraki gün tekrardan el değiştirecektir. 165 kilometrelik Kuşadası-Bodrum etabında zafer bu sefer Ukrayna’dan Vadim Russu’nun olur. Gün sonunda sarı mayo bir kez daha Brisaspor’un Bulgar asıllı genç bisikletçisi Mert Mutlu’nun omuzlarındadır.

TUR’un Bodrum-Marmaris etabında mayosunu korumayı başaran Mert Mutlu, 39’uncu Türkiye Turu’nun şampiyonu olurken, etap galibiyeti de, İranlı takım arkadaşı Ghader Mizbani’ye gider. Bu sonuçla Brisaspor, bireysel genel klasman liderliğinin yanı sıra, takım klasmanında da yarışı zirvede tamamlar. Yine Brisaspor’dan Ghader Mizbani TUR’u ikinci sırada tamamlarken, Mısırlı sporcu Mohammed Abdel Aziz klasmanı podyumun üçüncü basamağında bitirir.

2001 yılındaki ilk şampiyonluğunun kendisi için daha özel olduğunu söyleyen Mutlu’ya Türkiye Bisiklet Turu şampiyonluklarının ardından medyadan gördüğü ilgiyi soruyoruz. “O zamanlar medya çok yaygın değildi, keşke de olsaydı ama yol kenarlarında yarışı takip eden seyirci sayısı oldukça fazlaydı. Gittiğimiz yerlerde bayağı ilgi görüyorduk.” Hal böyleyken geriye sorulması gereken bir soru daha kalıyor.

Son şampiyondan notlar

Son şampiyona, “Peki nasıl oluyor da imkan ve medya ilgisi artarken, Türk bisikleti kendisinden bu yana Türkiye Turu’nda rekabetçi olabilecek seviyede bir genel klasman adayı yetiştiremiyor?” diye soruyoruz. Yıllar boyu disiplin ve eğitime verdiği önemle Türk bisikletine kadın erkek pek çok ismi armağan eden Türk bisikletinin lokomotifi Brisaspor’da gençlere yol gösteren Mert Mutlu, yanlışın sistemin temellerinde olduğu kanısında. Spor kültürünü Bulgaristan’da alan Mutlu, gençlik yıllarında öğrenim gördüğü spor okullarına vurgu yapıyor.

“Mevcut eğitim sisteminde sporcu yetişmesi çok güç.”

“Spor okulları Bulgaristan’da hala devam eden bir sistem. Eğitim ve sporun bir arada yürütülmesi için başka bir alternatif yoktur. Tüm anne ve babalar çocuklarının eğitimine önem gösterir ama bisiklet sürekli dışarıda yapılan bir spor. Burada çocuklar sabah 9’dan öğlen 3-4’e kadar okulda olduklarından antrenmana zaman kalmıyor.

Salon sporlarında havanın kararması çok önemli değildir, ama bisiklet sporu öyle değil. Bisiklette akşam antrenman yapmanız imkansız. Ancak spor okullarında eğitim tamamen spor ekseninde gerçekleştiriliyor. Örneğin, bisiklette ölü sezon dediğimiz kış aylarında eğitime ağırlık veriliyor. Bu sayede sezon başladığında yarış ve antrenmanlara vakit kalıyor.”

2000 yılında, Bulgaristan’dan ülkemize esas gelme sebebini, Türk bisikletini ve Türk sporcularını mümkün olan en üst seviyeye çıkarmak olarak aktaran Mutlu, Bulgaristan’da uygulanan spor okulları sisteminin ülkemizde de uygulanıp uygulanamayacağına dair soruya kısa ama net bir cevap veriyor: “İstenildikten sonra tabii ki uygulanır, başarı da artar. Sporcu yetiştirilmesi de kolaylaşacaktır, şu an sporcu yetişmemesinde en önemli etken eğitim sistemidir.”

Mert Mutlu Türk bisikletinin gelişimine zarar veren ikinci sebep olarak, bisiklet sporunun giderek azalan itibarını işaret ediyor. Türkiye’de spora çok iyi bakılmadığını dile getiren Mert Mutlu, bisiklet sporunun da kariyer açısından gençlere parlak bir gelecek vaat etmediğini kabul ediyor. “Türkiye’de bisiklet sporuna gösterilen ilgi gittikçe azaldığı ve şartlar zorlaştığı için özellikle sporcular, geleceklerini düşünerek eğitim ve spor arasında bir tercih yapmak zorunda kalıyor.”

Geçmişe oranla Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’nun artan seviyesi ve rekabet düzeyi, 2003’ten bu yana Türk bir şampiyon çıkmamasında göz ardı edilemez bir etken; ancak yıllar içinde bisiklet sporunun dünyadaki gelişimine bakıldığında, Türk bisikletinin yıllara yenik düştüğü de acı bir gerçek olarak karşımıza çıkıyor. Bunun için ise 2003 ile 2018 arasında geçen 15 seneye bakmak yeterli.

E-Posta Bülteni

E-Posta bültenimize abone olun, en son haber ve röpörtajlardan ilk sizin haberiniz olsun!

Yorumlar için tıklayın

Cevapla

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Öne Çıkanlar

Bağlan
E-Posta Bülteni

E-Posta bültenimize abone olun, en son haber ve röpörtajlardan ilk sizin haberiniz olsun!