Bizimle iletişime geçin

Profiller

ALİ BIDI

2014 yılında triatlonla tanışan ve 2 yıl sonra Türkiye Şampiyonu olan 70 yaşındaki milli sporcu Ali Bıdı, başarı hikayesini Cyclist Türkiye’ye anlattı.

“Okuduğum kitabın bir cümlesinde şöyle yazıyordu; ‘Attığınız adımlar korkacağınız kadar büyük değil.
Çünkü uçurumu küçük sıçramalarla geçemezsiniz.’ Hayaller kurun, hedefler belirleyin ve koşun…
Benim en büyük hayalim 120 yaşına kadar yaşamak…
Ve bunun için ne yapmam gerektiğini çok iyi biliyorum. Daha büyük adımlar.” diyor 70 yaşındaki milli sporcu Ali Bıdı ve Cyclist Türkiye’nin sorularını yanıtlıyor.

Cyclist Türkiye: Ali bey merhaba, öncelikle sizleri tanıyabilir miyiz?

Ali Bıdı: Ben 1949 Antalya- Korkuteli doğumluyum. İlkokulu köyde bitirdikten sonra rahmetli babam fakir, dedem istiklal gazisi okumak istedim fakat o şansım olmadı. Antalya’ya gelerek bir ustanın yanında çıraklık yaptım. Askere gidene kadar buradaydım, meslek öğrendim. Askerden sonra Almanya’ya işçi olarak gittim. Almanya’da gündüz çalıştım, akşam sanat okullarına devam ettim 3 yıl kadar. Toplamda Almanya’da 16 yıl çalıştım ve sonrasında bir Alman firmasının Türkiye mümessilliğini aldım Türkiye’ye ilk defa poliüretan boruları getirdim ve daha sonrasında da farklı Alman firmalarının bayiliklerini alarak ticaret hayatıma devam ettim.

Cyc: Sporla tanışmanız nasıl oldu peki?

AB: Önceleri yüzüyordum, tenis oynuyordum ne zaman ki 2014 senesinde eski federasyon başkanımız Hamdi Güneş’le tanıştım bana dedi ki sen neden triatlon yapmıyorsun. Kendisine dedim ki triatlon nedir? (Gülüyor)

Hamdi bey bana dedi ki tek alman gereken bir bisiklet, zaten spor ayakkabın var, spor yapıyorsun yüzmende güzel ama geliştirmemiz gerekli… derken biz bir tane bisiklet aldık.  Ve ben triatlon için çalışmaya başladım ve bundan da büyük keyif aldım.

Alanya’da düzenlenen dünya şampiyonasında triatlonda dünya ikincisi oldum. Kürsüye çıkmak çok heyecanlandırıyor ve motive ediyor.

Sonrasında dediler ki bir de ‘Ironman’ var. O ne demek dediğimde dediler ki Ironman, o çok zordur. Nasıl yapılıyor? 1900 metre yüzme, 91 km. bisiklet ve 21 km koşma… Dedim ki bunu başkaları yapabiliyorsa bende yaparım. Bu cümleyi hayatımın her alanında örnek alırım. Eğer başkası yapıyorsa bende yapabilirim çünkü bu antrenmana dayalı.  Sporunuzu düzenli yaparsanız siz de başarıya ulaşırsınız.

Cyc: Sizi motive eden en büyük güç ne oldu peki?

AB: Triatlon yapmaya karar verdiğim ilk sene bir trafik kazası geçirdim ve maalesef 1 yıla yakın bir süre ara vermem gerekti fakat pes etmedim.  Tişörtlerimde de yazılıdır: ‘Nefes alabiliyorsan asla pes etme.’

Bu ne demek nefes alıyorsan, yaşıyorsundur. Yaşıyorsan hareket edeceksin. Sızlanma şansın yok. Sızlanmayacaksın yaşlandığında da başkalarına yük olmayacaksın. Parola bu.

Bu olaylardan; 2015 senesinde sonra milli sporcu olarak federasyondan izin aldık Avusturya’ya gittim. Orada yarışacak 25 ülkeden gelen katılımcılardan bir tanesi de bendim. Orada göl de yüzülecek dediler. Gölde yüzmek daha zor. Herkes dalgıç elbisesi gibi bir şey giymiş. Kimsede isim yok. Ama bende mayom üzerimde ‘Bıdı Turkey’ yazıyor. Dediler ki sen soğuğu seviyor musun, göl 18 derece, ? Ayrıca kıyafetiniz de yok size bilgi vermediler mi diye sorduklarında; Hayır dedim ben Antalya’dan geldim ve kıyafet konusunda da kimse bana bilgi vermedi.


“Spor benim olmazsa olmazım. “

Orada bana spora ne zaman başladığımı sordular. 1 sene önce triatlona başladığımı ve 1. olduktan sonra buraya geldiğimi söylediğimde orada beni zaten şampiyon ilan ettiler.  Desteklediler ve motive ettiler. Göle girdiğimizde 10 dk. sonra ben grubu kaybettim. Gölde yüzmek gerçekten çok zor. Sonuç olarak parkuru bitirdim ama çıktığımda artık buz kesmiştim. Ölsem bile 82 milyon arkamda nefesim kesilinceye kadar devam ederim.

Bisiklete bindiğimde arada ki açığı biraz kapattım. Sonuç olarak orada sondan 2. olarak bitirdim. Oraya adımı yazdırdım.

Sonra bu işe devam ettim. Burada Antalya’da Gloria Golf sponsorluğunda yapılan yarışa da katıldım.Orada Avrupa ikincisi oldum. Her yıl süremi daha da iyiye çekiyorum.

2016 yılında Türkiye Triatlon Şampiyonası´na katıldım. 60 yaş üstü kategorisinde yarıştım. 66 yaşında, bu kategoride Türkiye şampiyonu oldum. Antalya Triatlon Spor Kulübü´nün lisanslı sporcusuyum.

Avusturya’da sürem 7 saat 20 dk. En son Rixos oteller yarışmasında 7 saat 7 dakikaya getirdim. Bu sene hedefim 7 saatin altına getirmek.

Cyc: Spor sonrası hayatınızda ne gibi değişiklikler oldu acaba?

AB: 16 sene Almanya’da 20 sene Türkiye’de olduğum süreler içerisinde düzenli olarak, doktorların vermiş olduğu ilaçları kullanıyordum. Ancak son 10 senede tek bir tane bile ilaç kullanmadım. Doğru beslenmeyi öğrendim. Antalya’da olursam her gün sporumu düzenli olarak aksatmadan yapıyorum.

Cyc: Sporla iç içe olan hayatınızda işinizi nasıl organize ediyorsunuz?

AB: Şuan da burada olma sebebimiz olan ANFAŞ. 2 sene önce buranın yönetim kurulu başkanlığını devraldım. Geçtiğimiz günlerde yeniden genel kurul oldu. 2 sene daha görev alacağım. Günümün çoğu burada geçiyor. Kendi başka bir de şirketim var. İnşaat malzemeleri ithalatı yapıyorum.

İşlerimin yoğunluğu arasında da asla sporumu eksik etmiyorum. Spor hayatımın tam orta noktasında.

Cyc: Bu kadar iş yoğunluğu ve zorlu bir spor olan triatlonu bir arada nasıl yürütebiliyorsunuz?

AB: Haftada en az 25-35 saat arası spor yapıyorum. Vitesleri daha bu sene öğrendim. Ön dişli, büyük dişli… Ben hepsi aynı düzeyde gidiyormuşum. (Gülüyor) Önemli olan istemek. En başta da dediğim gibi benim hayat felsefem ‘nefes alabiliyorsak pes etmememiz gerekiyor.’ Spor olmazsa olmazlardan biri.

Cyc: İçinde olduğumuz Spor ve Spor Ekipmanları Fuarı, sizlerin spora olan aşkından yola çıkarak yeniden doğdu diyebilir miyiz?

AB: Anfaş Spor Turkey bizim aslında tescilli markamız. Ben buraya 22 yıl önce ortak olmuştum fakat yönetimde değildim. Bu marka 12 – 13 yıl önce tescil olmuş fakat bizden önce ki arkadaşlar 2 -3 kere bu fuarı yapmışlar fakat istedikleri gibi sonuç alamayınca bu dosya kapanmış.

Bu sene çok güzel bir tesadüf oldu. Türkiye Vücut Geliştirme Federasyonu bize geldi ve fuar alanımızı yarışmalar için kiralamak istediğini söyledi.

Biz de dedik ki madem böyle bir organizasyon yapılacak o zaman biz bunu bir iş birliğine dönüştürelim ve sporun her dalını bir araya getirelim. Beslenmeden giyime sağlıklı içeceklerden ekipmanlara kadar spora dair her şeyi bir araya getiren bir fuar olsun istedik.

Kısıtlı bir zaman dilimi içerisinde risk alarak bu sene çok güzel bir başarı elde ettik. Federasyonla ve sizlerle beraber gelecek sene de aynı organizasyonu çok daha güzel yerlere getirebilmeyi amaçlıyoruz.

Gelecek yıl bu fuarı uluslararası fuara dönüştürmeyi planlıyoruz. Tüm komşu ülkeleri fuarımızda davet edeceğiz.

 Cyc: Antalya’nın sporla anılması için sizlerin önderliğinde farklı projelerde yapılıyor mu?

AB: Antalya’da geliri engelli kardeşlerimize gidecek olan 32 ülkeden katılım sağlanacak bir güzellik yarışması düzenleniyordu ve bu yarışma için bizden sponsorluk talep ettiler. Biz de Antalya valimiz Münir Karaloğlu ile bu seneyi Aspendos yılı ilan edince benimde aklıma bir fikir geldi. Bu yarışmaya katılacak 32 ülkeden yarışmacıyı Aspendos’ta mini bir koşu organizasyonu düzenleyerek hem Aspendos yılına bir ithafen çalışma yapmış olalım hem bunu sporla birleştirelim hem de buranın tanıtımına katkı sağlayalım istedim. Bunu da basınla paylaşarak Aspendos’un tanıtımına katkı sağlamış olduk.

Bu gibi çalışmaları yapmak zorundayız. Turist buraya geliyor, otelde kalıp gidiyorlar. Ülkemizin bu tarihi mekanlarını görme şansları olmuyor. Bu tarz etkinliklerde çorbada bizim de tuzumuz olsun istiyoruz.

Cyc: Son olarak sporseverlere söylemek istediğiniz bir şey var mıdır?

AB: Nefes alabiliyorsan asla pes etme. Spor yapan insan hasta olmaz.

Belediye seçimleri de yaklaşırken buradan sesleniyor olayım. Bisiklet yollarının daha fazla yapılmasını talep ediyorum. Bütün belediyeler bu yolları yapmalı. Tüm Avrupa’yı neredeyse bisikletle gezebilirsiniz. Bizim için söylemek gerekirse biz daha çok yolun başındayız. Bisiklet yollarını insanlar gördükçe daha çok talep göstermeye başlayacaklar. Daha çok kişi bisiklete binecek.

Spor olmazsa olmaz. Bütün hastalıkları yenmenin tek çaresi spor. Spor dostluklar kapısını açan bir aktivite dalı. Sporcularımızı, sporla uğraşanları sonuna kadar desteklememiz gerekir.

E-Posta Bülteni

E-Posta bültenimize abone olun, en son haber ve röpörtajlardan ilk sizin haberiniz olsun!

Yorumlar için tıklayın

Cevapla

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Öne Çıkanlar

Bağlan
E-Posta Bülteni

E-Posta bültenimize abone olun, en son haber ve röpörtajlardan ilk sizin haberiniz olsun!