Yazı ERMAN ÖNER Fotoğraf TARIK GÜL
İyi bir takım kurduk. Hedefimiz 2 HC kategorisinde dünyanın en önemli bisiklet yarışları arasında yer alan Türkiye Turu’nda başarılı olmak ve 2012 yılında Londra Olimpiyatları’na sporcu göndermek” diyordu, Manisaspor bisiklet takımı asbaşkanı Selami Delon, Nail Bülbül tarafından kaleme alınan “Osmanlı’dan Bugüne Türk Bisiklet Tarihi adlı kitapta.
Dönemin Türkiye Bisiklet Federasyonu tarafından desteklenen proje takım misyonuyla kurulan Manisaspor, Türk bisikletinde vizyonu ve getirdiği yeniliklerle ilklere imza attı. Sporcular Bianchi ve Shimano sponsorluğundaki takımın federasyonun projesi olduğundan haberdar değillerdi, ancak yeni oluşumun getirdiği hava ve ilgiden son derece memnunlardı. “2011 sezonu spor hayatımın en güzel yıllarından biriydi. Hiç görmediğimiz antrenman programlarını uyguluyor, yanlış bildiğimiz şeylerin doğru, doğru bildiklerimizin ise yanlış olduğunu görüyorduk. Takım olarak büyük bir iyileşme süreci geçirmiştik. Yurt dışında kamplar yapıyor ve yarışlar koşuyorduk” diyor, takımın önemli isimlerinden biri olan Ahmet Akdilek.
Benzer bir görüş takımın tek sezonunda kırmızı siyahlı renklerle mücadele eden Ali Gülcan tarafından da paylaşılıyor. “İlklerin takımıydık. Manisaspor, Türkiye’de emsali olmayan, antrenman sisteminden kuvvet antrenmanına, beslenmesinden katıldığı yarışlara kadar çığır açan bir projeydi.”
19 Mayıs stadyumunda düzenlenen takım tanıtım toplantısıyla Manisaspor 2011 sezonuna merhaba dedi. Bisikletçiler 19 Mayıs stadyumunun yeşil çimlerinde poz veriyor, futbol takımının lisanslı ürünlerinin satıldığı mağazayı geziyorlardı. Türk bisikleti adına ilkler yaşanıyordu. En büyük haber ise sona saklanmıştı. “Dünya Bisiklet Birliği (UCI) tarafından 2011 sezonu için Uluslararası Kıta Takımı olarak ocak ayında tescil başvurusu kabul edilen Manisaspor Bisiklet Takımı, 2011 sezonu hazırlıklarına Continental takım statüsüyle başladı.”

Daha ilk sezonunda Manisaspor, Torku Şekerspor ile birlikte Türk bisikletinin ilk kıta takımı olma unvanına da sahipti artık. Toplantıda hazır bulunan dönemin Federasyon Başkanı Emin Müftüoğlu, bu gelişmeyi mutlulukla karşılar: “Türk bisikleti, uluslararası müsabakalarda bugüne dek Türkiye adına tescil edilen bir takımı bünyesinde temsil şansı bulamamıştı. Türk Bisikleti için önemli bir adım atıyoruz.”
Futbol takımı çatısı altında kurulan Manisaspor, Tarzanlar isimli taraftar grubu tarafından da coşkuyla karşılandı. Öyle ki takım tanıtım toplantısının ardından sporcular, bisikletleriyle şehir turuna bile çıkartıldı. Şehirle tanışan bisikletçilerin, halktan gördüğü ilgi bir hayli yüksektir.
Tek atış
Takımın kuruluş amacı yalnızca yurt içi yarışlarda başarı değildi, yurt dışında da iddialı olabilecek bir takım kurulacaktı. Nitekim öyle de oldu. İlk adım takım menajerliğine vizyoner genç antrenör Luka Zele’nin getirilmesiyle atıldı. Sloven çalıştırıcının yardımcılık görevlerinde ise iki Türk antrenör, Suat Torgay ve Cenk Tufan vardı.
Altısı yabancı 20 bisikletçiden oluşan takım genç ve deneyimli bisikletçilerin harmanlandığı, güçlü bir sporcu grubuna sahipti. Slovenyalı Dean Podgornik, Tadej Valjavec ve Andi Bajc, Sirbistanlı Gabor Kazsa, Slovakyalı Marek Canecky, Yeni Zelandalı Jeremy Yates, Konyalı Bünyamin Özdemir, Fatih Hurmacı, Mevlüt Erkan ve Mustafa Çarşı, Karamanlı Ahmet Akdilek, Tekirdağlı Egemen Erçevik, Antalyalı Recep Ünalan, Ali Gülcan ve Timur Taşcan takımın 2011 kadrosunu oluşturuyordu. Konyalı Muhammed Keleş, Vahit Saygın, Karamanlı Emre Şahin, Ferhat Sezer ve Bolulu Salih Yerli takımın altyapıda görev alan isimlerdi.
‘Altısı yabancı olmak üzere 20 bisikletçiden oluşan takım, genç ve deneyimli bisikletçilerin harmanıydı’
Takım ilk ve son sezonuna 20 günlük Alanya kampıyla hazırlandı ve Alanya’da gerçekleştirilen sezon açılış yarışında adeta gövde gösterisi yaptı. Kulüplerarası puanlı yol bisikleti yarışlarında kırmızı siyahlılar, elit erkekler yol yarışının bireysel sıralamasını Ahmet Akdilek, Bünyamin Özdemir ve Fatih Harmancı ile ilk üç sırada tamamladı. Takım sıralamasında ise birinci yine Manisaspor olmuştu.
“Bisikletin Yeni Yıldızı Manisa” başlıklı gazete köşe yazısında Feyzi Açıkalın’ın kaleminden şu satırlar dökülür: “Türkiye’nin iki gözde bisiklet takımı Lassaspor ve Konya Şekerspor’dan sonra, bu yıl kurulan Manisaspor ekibi bisiklet dünyasına taze kan getirdi. Alanya’da yapılan KAP yarışlarında göz dolduran Manisaspor’un, bisiklet sporunda son yıllarda gözlenen sporcu yetiştirme ve yarışma kalitesini yükseltmesi açısından katkı sağlaması bekleniyor. Doğrudan, kıta takımı olarak kurulan Manisaspor, Konya Şekerspor ile birlikte 24-31 Nisan arasında yapılacak Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu’nda ülkemizi temsil edecek.”
Kırmızı siyahlılar başarılı performansını sezonun geri kalanında da sürdürdü. Takımın sprint etaplarında en önemli silahı UCI kamp merkezinden henüz dönen Recep Ünalan’dı. Ünalan 2011 sezonunda Gelibolu Turu genel klasman zaferinin yanı sıra, sprint finişine sahne olan pek çok etapta finiş çizgisini ilk sırada geçen isimdi. Mustafa Çarşı da Kapadokya Turu’nda gösterdiği performansla dikkat çeken takımın bir diğer Türk bisikletçisiydi.

Takım yabancı sporcularından da beklediği katkıyı aldı. Özellikle Gabor Kazsa Zafer Turu, Antalya Turu, Trakya Turu ve Sırbistan Turu’nda etap galibiyetleri alırken, Tour of Szeklerland, Okolo Slovenska ve Mayorka Turu yarışlarında ilk 10 etap dereceleri elde etti. Takımın büyük umutlarla transfer ettiği bir diğer isim de Jeremy Yates’di. Gençler pist dünya şampiyonu Yates, 35.’lik ile 47. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Turu’nda Manisaspor adına en iyi genel klasman derecesine imza attı. Buna rağmen Feyzi Açıkalın, “Türkiye Turu’nun 50 Yıllık Öyküsü” kitabında Manisaspor’un TUR performansını şu sözlerle değerlendirir: “Manisaspor 2011 yılında atak yarış düşüncesiyle TV ekranlarında çok büyük görünürlük ve övgü aldı.”
Türk basınında özellikle “Manisaspor bisiklet takımı Mallorca’da birinci oldu” haberleriyle kendine geniş yer bulan çiçeği burnunda takım, Tadej Valjavec, Marek Canecky, Jeremy Yates, Gabor Kazsa, Bünyamin Özdemir, Fatih Harmancı ve Dean Podgornik yedilisiyle İspanya’nın yolunu tuttu. WorldTour ekibi AG2R La Mondiale’den transfer edilen Valjavec’in genel klasmanı ikinci sırada tamamlaması, Mansisaspor’un takım klasmanını zirvede tamamlamasında kilit rol oynadı.
Manisaspor projesi büyük umut ve hedeflerle hayata geçti ama başarılı geçen sezona rağmen projenin gün yüzüne çıkmasıyla sona erdi. Takım bir sonraki sezona Salcano-Manisaspor adıyla devam etti. Kadro da büyük ölçüde korunmuştu, ancak Luka Zele ile yollar ayrıldı. 2012 sezonunun sonuna gelindiğinde ise Manisaspor bisiklet takımı kapıları sonsuza dek kapandı.