ANTRENMAN ROTASI: KANDIRA – AĞVA

ANTRENMAN ROTASI: KANDIRA – AĞVA

Yazı Prof. Dr. İrfan Türetgen  Fotoğraf Tarık Gül

Kandıra – Ağva arası yaklaşık 40km uzunlukta olup 600 metre civarında tırmanış barındırmakta. Sıcak asfalt olmayan yolda ufak tefek çukurlar olsa da bozuk kaplama içeren yerler yoktu. Özellikle ilk 10km boyunca yol dar olsa da trafiğin seyrek olduğu bu parkurda güvenle sürüş yapabilirsiniz. En azından şantiye kamyonlarına denk gelmemek bile göze ve kulağa hoş geliyor. Kandıra ve çevre köylerin en önemli geçim kaynağı olan fındık, sağlı sollu bahçelerde yol boyunca parkura güzellik katıyor.

İlçenin içinden Şile – Ağva tabelalarını takip ederek rotamıza başlarken ilk 15km boyunca iniş olmadığını söyleyebiliriz. Kandıra’dan 12km sonra eğim ortalaması %5 olan, maksimumu %8’e ulaşan 2.5km uzunluğundaki “Kandıra Şile Yolu Climb” ismi ile Strava’da görünen yokuşta, oradan daha önce geçmiş bisikletçiler sıralamasında yerinizi alabilirsiniz.

Kandıra’da ısınmış iseniz bu 15km’lik kesimi laktat eşiğinizi iyileştirmek için, sürdürülebilir en yüksek sabit tempoda, %90-95 güç seviyesinde pedal çevirerek performansınıza önemli katkı sağlayabilirsiniz. Veya az önce telaffuz ettiğimiz Strava segmentine kadar ısınarak, 2,5km’lik yokuşu 10 dakika altında tırmanmayı hedefleyebilirsiniz. 

Yokuşun ikinci yarısında kesilmemek için ilk yarısını %80 güç ile çıkıp, sonrasında %90 ve devamında tam güç ile hem kendinizi test edebilir, hem de bu tip kısa ama tam güç efor ile bitirilen yokuşların aerobik kapasitenize olacak olumlu etkisini de kazanmış olursunuz. Belki zirveye varmadan nabzınız fazla yükselecek, pedal keseceksiniz, ama bunu da kendinizi tanımak adına bir fırsat bilip ne zaman atak yapacağınıza yorarak tecrübe edineceksiniz.

İster yarışçı gözüyle bakın ister hobi sürüşü yapan birisi olarak, kendinizi tanımak, pilinizin ne zaman biteceğini bilmek kritik öneme sahiptir. Yarışı önde götürürken finişe 50 metre kala güçten, nefesten kesilip ardındakine geçilmek bu sporun çok farklı dinamikleri, dramı ve sevinçleri de barındırdığının bir ifadesidir.

Tırmanış sonunda ödülümüz uzun bir iniş, çok severiz. Akçaova Köyü’ne inen bu yol oldukça temiz bir asfalta sahip, yer yer ağaçların yolunuzu kapattığı nefis yeşillikler arasından akıyor. İnişin keyfini çıkarmak, hatta keskin virajlarda tecrübe seviyenizi geliştirmek için harika bir fırsat. Kaliteli, yere iyi tutunan lastiklerinize güvenerek, ama karşıdan gelecek araçları aklımızdan çıkarmadan, görüşe açık emniyetli kısımlarda bisikleti iyice yatırarak inişi daha da zevkli hale getirebilirsiniz. 

Akçaova Köyü’nü geçer geçmez kıvrıla kıvrıla uzayan bir yokuş daha geliyor önümüze. Beş kilometrelik bu tırmanış için önerim, tadını çıkarın. Ben öyle yaptım, yemyeşil çevreye, 3-5 viraj ötesindeki sert kıvrıma bakarak yavaş yavaş keyif için sürdüm. Ama hızlı tırmanışçılar için tavsiyem eşik altı güç seviyesinde, yani %100 değil ama konuşamayacak kadar da yüksek nabız ve nefes alışverişi ile tepeye kadar pedal çevirmek. Sonrasında bizi 10km’lik bir iniş bekliyor.

Yeniden bolca viraj ve kaskın hava deliklerinden saçlarınızı yalayan güzel rüzgar bizimle. Ağva artık hemen önümüzde, acıkan varsa balıktan menemene, gözlemeden köfteye kadar ne ararsanız var. Biz acıktık ve gereğini yaptık.

Parkura alternatif bir ulaşım olarak Üsküdar’dan kalkan Şile-Ağva otobüslerine binerek, rotayı ters yönde geçmeyi, hatta şehir merkezine bile sürerek geri dönmeyi de düşünebilirsiniz.

Benzer Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir