İTÜ BİSİKLET KULÜBÜ

İTÜ BİSİKLET KULÜBÜ

Kulübünüz ne zaman, nerede ve hangi amaçla kuruldu?

Kulübümüzün temelleri, İstanbul Avrupa yakasında, Maslak’taki İTÜ Ayazağa Yerleşkesi’nde “Yok mu koca İTÜ’de bisiklet süren? Yeter artık. Toplanalım, sosyalleşelim. Ne bu ders çalış çalış! Biraz da gezelim, yarışalım.” diye söylenen gençlerin 2011 yılında bir araya gelmesi sonucu atıldı.

Kulüp, kampüste bisiklet ve triatlon kültürünün oluşturulması ve bunların yayılması için çaba gösterme, etkinliklerin güvenli bir şekilde gerçekleşmesi için bisiklet ve triatlon sporunun gerektirdiği bisiklet, yüzme ve koşu tekniklerini öğretme ve uygulama, sporcular ve üyeler arasında iletişim ve dayanışmayı geliştirme amaçları ile kuruldu.

Kurucu ekipten bazıları kulübe o kadar derinden bağlanmıştır ki mezun olup iş hayatına atılsalar bile hala kulübe aktif katılım sağlayıp bu ailenin bir parçası olmaya devam etmektedirler.

Kulübün adı ve logosu nereden geliyor?

Kulübümüzün logosu, İTÜ’de bisiklete binen “arı”lardan geliyor. 2011’de İTÜ Bisiklet ve Triatlon Kulübü adıyla kurulduk. 2018’de ismimiz İTÜ Bisiklet Kulübü olarak değişti.

Kulübün arka planında nasıl bir ekip bulunuyor?

Kulüp dışında birlikte vakit geçirmeyi seven, bisiklet dışında da birçok ortak hobisi olan, beraber iş yapmayı seven birbirine bağlı bir ekibiz. Okula yeni başlanmış hazırlık öğrencileri ile okulda 7. senesini geçiren tecrübeli arkadaşlarımızın beraber çalışabildiği, işin mutfağında olmak isteyen herkese açık olan sayısı her sene değişen 10-15 kişilik bir yönetim kurulumuz var.

Tabii ki yönetim kurulundaki arkadaşlarımızın sorumlu olduğu alt ekiplerimiz bulunmakta. Şehir içi ve şehir dışı turları organize eden Tur Ekibi, bisiklet sürmediğimiz zamanlarda bizi sıkıntıdan kurtarmakla görevli Etkinlik Ekibi, afişlerimizi veya tişört gibi ürünlerinizi tasarlayan Tasarım Ekibi, sosyal medya ve iletişimden sorumlu IT Ekibi bunlardan bazıları.

Ekibimiz hakkında şunu söylemeden geçemeyiz: “Yaptığı işte eğlenmeyen kişiler nadiren başarılı olurlar.” mottosuyla ilerleyen gerçek bir aileyiz.

Kuruluş aşamasında nasıl bir yol izlediniz?

Gerçekten de “Yok mu bisiklet süren koca İTÜ’de?” diyerek bir araya gelen öğrenciler ile başladı bu kulüp. Üniversite kulübü olduğumuz için resmi işleri okuldaki kulüplerin bağlı olduğu Kültür Sanat Birliği ile hallettik.

Kulübümüzün amaçları ve niteliğinin yazdığı bir dosya hazırladık ve sonucunda “İTÜ Bisiklet ve Triatlon Kulübü” ismiyle kurulduk. İlk yönetim kurulumuz 11 kişiden oluşuyordu. Yaptığımız ilk tura 28 kişi, ikinci tura ise sadece 2 kişi katıldı. Bu 2 kişilik turumuzdan sonra yapılan ve üçüncü turumuz olan Belgrad Ormanı turuna 20 kişi katıldı ve burada da bir gelenek başlamış oldu.

Hala dönemin ilk turunu Belgrad’a yapıyoruz. 2018-2019 güz döneminin ilk turunu 90 kişi yaptık ve bir nevi rekor kırmış olduk.

Kampüsümüzdeki bisiklet kullanma oranı, bisiklet parklarının durumu ve bisikletliye saygının yıllar içinde kulübümüz gibi çok daha iyi bir noktaya ulaştığını söyleyebiliriz. Kurulduğumuzda kampüste hiç bisiklet yolu yoktu. Bugün çok güzel bisiklet yollarımız var. Bisiklet yolu olmayan yollarda ise bisiklet öncelikli paylaşımlı bir trafik var.

Kampüsümüzün ve kulübümüzün birbirlerini daha yeşil ve daha güzel yaptığına inanıyor, böyle bir kampüsteki bir bisiklet kulübü olarak kendimizi oldukça şanslı hissettiğimizi eklemek istiyoruz.

Kulüp olarak hedefleriniz ve faaliyetlerinizden bahseder misiniz?

Bu sene ilk defa düzenlediğimiz, sizin de sitenizde yer vererek bizleri mutlu ettiğiniz, kampüsümüzde gerçekleşecek katılımın ücretsiz olduğu bir kriteryum yarışımız var. Türkiye Bisiklet Federasyonu ile ortak düzenlediğimiz ve rektörlüğümüzün desteği ile gerçekleştirebildiğimiz İTÜ Bisiklet Yarışı’nın başarılı geçmesi ve ileriki yıllarda devam edip gelenekselleşmesi en büyük hedeflerimizden biri.

Kulübümüz bünyesinde bulunan bir yol bisikleti takımımız var. Katılabildiğimiz bütün yarışlara katılmaya çalışıyoruz ancak öğrenci olmanın getirdiği ekonomik şartlar sebebiyle katılamadığımız yarışlar oluyor. Daha fazla yarışa katılmanın hedeflerimizden olduğunu söyleyebiliriz.

Hepimiz birer mühendis veya mühendis adayı olduğumuz için işin teknik boyutuna, yani mutfağına da oldukça ilgiliyiz. Bu bağlamda geçtiğimiz yaz Manisa’daki Accell Bisiklet fabrikasına teknik bir gezi düzenlemiştik.

Tabii ki kulübümüzün lokomotifini şehir içi ve şehir dışı turlarımız oluşturuyor. Bugüne kadar İzmir’den Adana’ya kadar bütün Ege ve Akdeniz sahil şeridinde bisiklet sürdük. Son turumuzda başlattığımız bir olay ise gittiğimiz sahillerde çöp toplamak. Bunu yaparak amacımız doğanın korunması adına biraz olsun farkındalık yaratmak.

Öte yandan yine son turumuz olan Mersin-Anamur turunda bir lisede sunum yaptık. Hem kulübümüzü hem okulumuzu tanıttık. Bu şekilde gittiğimiz yerlerde hem kendimizi tanıtabileceğimiz hem de lise öğrencilerinin akıllarında olan gelecek hakkındaki sorulara kendimizce cevap verebileceğimiz sunumları gelecek turlarımızda da yapmak istiyoruz.

Kulübünüzde aktif olarak kaç bisikletsever bulunuyor?

Kulübün 500’e yakın üyesi var ancak tabii ki hepsi aktif değil. Mezun olma, dönemlik ders yoğunluğu veya sağlık sorunları gibi farklı sebeplerle her dönem değişen bir aktif üye sayımız var. Her zaman aktif olan, kulübün çekirdeği diyebileceğimiz yaklaşık 40 kişi var.

Mezun olan ama turlara gelmeye devam edip yüzünü özletmeyen, okulumuzda hoca olan ya da lisans, yüksek lisans veya doktora öğrencisi olan kısaca İTÜ’nün her kademesinden üyelerimiz var.

Bizlere biraz da düzenli olarak yaptığınız ya da katıldığınız etkinliklerden bahseder misiniz?

Şartların elverdiği ölçüde her hafta şehir içi turlaryapıyoruz. Bu turlar genellikle İstanbul’un karmaşasından görece uzak yerlere oluyor. Hava durumu, vize ve final programı veya farklı sebeplerden tur yapamadığımız haftalar oluyor. Kış aylarında tur yapılamayacak haftalarda eğlence vadedecek etkinlikler veya söyleşiler yapıyoruz. Söyleşilerde bisiklet üzerine herhangi bir şey konuşulabiliyor. Tur bisikletçiliği, bisikletçi sağlığı veya teknik konular üzerine yıllar içinde birçok söyleşimiz oldu.

Havaların çok sıcak olduğu yaz aylarında gece turlarımız oluyor. Karanlıkta sürmek için gereken güvenlik önlemleri alınmış bir şekilde kampüsten yola çıkıp İstanbul’un büyük parklarına sürüyoruz. Bisiklet sürmenin bir araç olduğu bu turlarda asıl amaç sohbet edip güzel vakit geçirmek diyebiliriz.

Genellikle güz ve bahar dönemleri ara tatillerinde ve yaz tatilinde yaptığımız şehir dışı turları kulübün en güzel anları oluyor. Buralarda hem bisiklet sürme hem bisiklet dışı gezme, yöresel tatları deneyimleme, yüzme ve eğlenme bütün kulübün bir an önce gelsin dediği anlar.

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Bizi konuk ettiğiniz için teşekkür ederken, bütün bisikletseverleri 27 Temmuz’daki yarışımıza davet ediyor ve bu büyük İTÜBİS ailesini daha yakından tanıma fırsatını yaratmak istiyoruz. El ele ve daima ileriye!

Benzer Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir