NEDİR BU YAW?

NEDİR BU YAW?

Yazı Max Glaskin

Aero kadro ve jantlar, bisikletinizin havanın içinde en rahat şekilde ilerlemesi için dizayn ediliyorlar. Sorun şu ki, hava bunun farkında değil ve bu nedenle sürekli hız ve yön değiştiriyor. Bu da bisikletinizin performans göstereceği stabil bir ortamın olmayacağı anlamına geliyor.

Fakat buna rağmen ekipman üreticileri, ürettikleri ekipmanların spesifik yaw açılarına göre geliştirildiğini söylüyorlar. Hatta bazıları, belirli parçaların, bazı yaw açılarında yelken etkisi yaparak sizi ileriye doğru ittirdiğini bile iddia ediyor. Fakat hem bisikletçinin, daha da önemlisi rüzgarın yönü ve şiddeti sürekli değiştiğine göre, üreticiler optimal yaw açısını nasıl belirliyorlar?

İlk olarak yaw nedir bunu açıklayalım. Bisikletinizin sele borusuna ipek bir kuşak bağladığınızı düşünün. Hava da şansınıza tamamen durgun, hiç rüzgar yok. Kuzey yönüne doğru gittiğinizi varsayarsak eğer, ipek kuşak da sele borunuzdan arkaya, tam olarak güney yönüne doğru uzanacaktır. Arka tekerinizle paralel bir şekilde…

Şimdi hava şartlarının biraz değiştiğini düşünelim. Artık rüzgar batı yönünden geliyor. Kuzeye doğru gittiğiniz bu bisiklet yolculuğunda kuşak artık güneye değil, batı ve kuzeyden gelen kuvvetlerin birleştiği güneydoğu yönüne doğru uzanacaktır.

“Ortalama bir bisikletçi ise, eğer çok şiddetli rüzgarlarda bisiklet sürmüyorsa, 10 derecenin altındaki açılarda pedal çeviriyor” 

İşte bu, yaw açısını verir. Kısacası, farklı açılardan gelen rüzgarın ve sizin ileriye doğru gitmeniz sonucu oluşan hava akımının kombinasyonudur. İleriye doğru ilerlemeniz hiçbir zaman sıfır olmayacağı için de, rüzgar ne kadar şiddetli olursa olsun geriye doğru bir hava akımı olacaktır. Bu nedenle profesyonel sporcular, en sert yan rüzgarlarda bile yan yana dizilmek yerine diyagonal bir dizilim oluştururlar.

Tabi ki sürüş sırasında sizin hızınız ve rüzgarın yönü sürekli değişmektedir. Mesela batıdan esen rüzgar biraz daha güney yönüne dönebilir ve bu yaw açısını daha dik bir açıya doğru çekecektir.

Hepsi bu da değil. Hızlı bir inişe geldiğinizi hayal edin şimdi de. Hızınız arttığı için, karşıdan gelen havanın şiddeti de artacaktır. Sizi geriye doğru iten bu kuvvetin yükselmesi yaw açısını düşürecek bir etki yapacaktır. Kısacası hızınız da yaw açısını etkiler, daha hızlı giderseniz yaw açısı düşecektir.

Bu hayali sürüşümüzün sonuna geldik. Fakat ortada cevaplanmamış bir soru kaldı: Bisikletçilerin gittiği yön, hız, rüzgar yönü ve şiddetinin sonsuz kombinasyonları olduğuna göre, üreticiler bisikletlerinin en hızlı olduğunu iddia ettikleri, fakat kendi seçtikleri yaw açısının en doğrusu olduğunu nasıl söyleyebiliyorlar? 

Açılarla çalışmak

Specialized’ın Uygulamalı Teknolojiler Grubu’nun başkanı Chris Yu “Farklı seviyedeki pek çok bisikletçiyi inceledik, buna profesyoneller ve hobi kullanıcıları da dahil” diyor. “Eğer son 200 metrede lead-out’undan ayrılıp sprint atmaya başlayan bir profesyoneli düşünürseniz, bu bisikletçi için yaw açısı sıfır dereceye çok yakındır. Bunun nedeni, bisikletçilerin saatte 60 kilometrenin üzerindeki hızlarda gidiyor olması ve finiş düzlüğünün bariyerler ve insanlarla rüzgardan korunuyor olması diyebiliriz.”

“Fakat diğer tarafta, Kona Ironman Dünya Şampiyonası’na giderseniz eğer, standart bir sporcu, denizden esen sert rüzgarlar nedeniyle 15 derecelik yaw açıları ile karşılaşacaktır. 

Profesyoneller ise daha hızlı gittikleri için 10 derece, belki 10’un biraz üzerindeki açılarda mücadele ediyor olacaklar.”

Yaw açısı, ileriye doğru gittiğinizde ortaya çıkan hava akımı ile rüzgarın açısının bileşiminden oluşur

Bu sayılar öyle tahmini verilmiş sayılar da değil. Sensörlerle donatılmış bisikletlerin üzerinde pedal çeviren gerçek bisikletçilerin verilerinden oluşturulmuş sayılar.

Trek’ten Mio Suzuki ise “Bisikletin üzerine bir basınç ölçüm parçası koyduk. Fakat bunu doğrudan kadroya değil, bisikletçiden gelen ‘kirli hava’ ile karşılaşmasın diye uzun bir çubuğun üzerine, bisikletin önüne yerleştirdik. Wisconsin’deki ofisimizin çevresinde ve Arizona’da ve Kona’da bu testleri tekrarlardık” diyor.

Bu testlerin sonucunda ise bisikletçilerin ortalama sürüşlerde ne gibi yaw açılarıyla karşılaştığını öğrenen üreticiler, kadro ve jantların tasarım sürecini doğrudan etkileyen kaliteli verilerle çalışma fırsatı yakalıyorlar.

“Test verileri sonucunda üzerinde çalışabileceğimiz değerler elde ettik” diyor Giant’tan Leonard Wong. Sonuç olarak 5 – 15 derece arası açılar karşımıza çıktı.”Suzuki de yine benzer değerlerle karşılaşmış. “2,5 – 12,5 derece arasındaki yaw değerleri bir sürücünün en çok karşılaştığı değerler” diyor.

Specialized’dan Yu ise ekliyor: “Ortalama bir bisikletçi ise, eğer çok şiddetli rüzgarlarda bisiklet sürmüyorsa, 10 derecenin altındaki açılarda pedal çeviriyor.”

Normal bir sürüşte her ne kadar hızımız ve rüzgarın yönü değişiyor olsa da, pek çoğumuz için yaw açısı oldukça kısa bir aralıkta değişiyor

Bu değerlerdeki ufak değişiklikler ise, neden bir aero kadronun diğerinden farklı şekilde üretildiğini gösteriyor. Specialized Venge ViAS, Specialized’ın ideal olduğu düşündüğü yaw açıları için tasarlanmışken, Trek Madone ise Trek mühendislerinin bulduğu sonuçlara göre tasarlanmış.

Eğer Peter Sagan olsaydınız ve pelotonun önünde bir sprint mücadelesi verseydiniz, 3 – 7 derece arasındaki yaw açılarında en iyi performansı gösterecek bisiklete sahip olmak isterdeniz. Fakat biz standart kullancılar, 10 – 12 derecede en iyi performansı gösterecek bisikletlere ihtiyaç duyuyoruz.

Peki sizi belirli rüzgar açılarında bir yelken gibi öne iten tasarımlara ne demeli? Jant üreticisi Zipp’ten Jason Fowler “Biz buna inanmıyoruz” diyor.

World Tour takımlarının pist bisikleti aerodinamisi üzerinde çalışan ve ekipman üreticilerine danışmanlık yapan, AeroCoach’tan Xavier Disley ise benzer bir şekilde konuşuyor. “Geçmişte ne zaman yelken efekti bulduysak, bu hep firmaların disk jantlarıyla gerçekleşti. Fakat bütün sistemi, yani kadroyu ve bisikletçileri düşünürseniz eğer, bu yelken etkisi sistemde çok ama çok zayıf kalıyor.”

Benzer Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir