Röportaj Özge Seçkin
UCI, 15 Kasım’da ülkelerin kaç sporcu ile olimpiyata gideceğini belirleyen kotaları açıkladı. Yapılan açıklamaya göre 1796 puanla 32. sırada yer alan Türkiye, iki sporcu ile Tokyo’ya gitmeye hak kazandı. Cyclist Türkiye, sevindiren haberin ardından yol bisikletindeki olimpiyat mücadelesinde gelinen noktanın öncesi ve sonrasını Türkiye Bisiklet Federasyonu Başkanı Erol Küçükbakırcı’ya sordu:
Cyclist Türkiye: 2020 Olimpiyatları için ülke kotalarının açıklanmasına dek uzun bir hazırlık süreci geçirdiniz. Bu süreç sizin tarafınızda nasıl ilerledi?
Erol Küçükbakırcı: Bildiğiniz üzere 15 Kasım, UCI’ın yol bisikleti branşında ülke kotalarını açıkladığı ve bildirdiği son tarihti. Onun öncesinde puan toplamak için son tarih olan 27 Ekim’e kadar hem organizasyon hem de yarışlara katılım anlamında oldukça yoğun ve sıkı çalıştığımız bir süreç geçirdik. Bu noktada yaptığımız ilk adım elbette federasyon olarak Gençlik ve Spor Bakanlığı ve Spor Genel Müdürlüğü’nün de desteğiyle bir yol haritası çizmek oldu.
Sonrasında bu yol haritası kapsamında hocamız Kairat (Baigudinov) ile bir anlaşma yaptık ve bu amaç çerçevesinde katılacağımız ulusal ve uluslararası müsabakaları içeren bir takvim oluşturduk. Her adımda potansiyel ülkeleri de değerlendirerek onların karşısında gelebileceğimiz noktayı belirleyerek ilerledik. Sonuçta 27 Ekim tarihinde uzun süredir devam eden ve bize, iki sporcu ile gidebilmemiz için gereken puanı kazandıran bu çalışmalar tamamlandı ve geçtiğimiz günlerde de, hem UCI hem de Olimpiyat Komitesi’nden gelen mektupla nihai sonucu öğrendik.
Cyc: Peki, en başa dönecek olursak yol bisikleti branşı özelinde ülke kotaları neye göre belirleniyor?
EK: Uluslararası Bisiklet Birliği ve Olimpiyat Komitesi, olimpiyat takviminin belirlenmesinden daha önce olimpiyata kaç sporcu ile katılım sağlanabileceğine dair kotaları açıklıyor. Bu kapsamda 1 ila 6. sıra arasındaki ülkeler 5; 7 ila 13. sıradaki ülkeler 4; 14-21 arası 3; 22-32 arası 2 ve 33-50. sıra arasında yer alan ülkeler 1 sporcu ile olimpiyatlara gidebiliyor.
Bizim ülke olarak hedefimiz puan anlamında 1500-2000 arasında bir sayı yakalamaktı. Bu bağlamda çalışmalarımızı yoğunlaştırarak süreci hedeflediğimiz biçimde tamamladık.
Cyc: Olimpiyatlara kaç sporcu ile gideceğimiz belirlendi. Fakat hangi sporcularla gideceğimiz konusunda neler söyleyebilirsiniz?
EK: Hangi sporcuların gideceği konusunda kesin bir şey söylemek için şu an çok erken. Çünkü her şeyden önce bisiklet sporu da sakatlıklar, kazalar vs. düşünüldüğünde sürprizlere açık bir spor. Ek olarak olimpiyat parkurunu düşünürsek epey tırmanış içeren çok ağır bir parkur, o sebeple buna uygun ve o dönemde formda olan sporcuları seçmek önceliğimiz olacak. Keza bu seneki UCI puanlarına da bakıldığında çeşitli tahminler yürütmek mümkün olabilir ancak yine de şu noktada bu sporcu gidecek, şunun gitmesi kesin gibi bir yorumda bulunmak yanlış olacaktır.
Umuyoruz ki iyi bir yerde bitirebilecek sporcularla gideceğiz. Çünkü dört yılda bir yapılan ve tek günlük olan bir müsabaka olduğu için çok sert geçecek uzun ve zorlu bir yarıştan bahsediyoruz. Her sporcu bu madalya ve bu unvan için savaşacaktır. O sebeple olimpiyata katılmak kadar gidecek sporcuların yarışı güzel bir yerde bitirebilmesi de önemli bir mesele.
Cyc: Bundan sonrası için sizi ve sporcuları nasıl bir süreç bekliyor olacak?
EK: Dediğim gibi, henüz gidecek sporcular belirlenmediği için buna yönelik olarak öncelikle potansiyel sporcuların bulunduğu bir havuz oluşturulacak. Bu havuz 4,6,8 kişilik veya daha kalabalık da olabilir. Bu sayı, teknik ekibimizle seçilecek sporcuların form durumları, kondisyon seviyeleri, yağ oranları gibi kriterlere göre artacak veya azalacak. Sonuçta seçilen sporcular için yoğun bir hazırlık dönemini içeren bir süreç başlamış olacak. Önümüzdeki süreçte sporcuların katılacağı ulusal ve uluslararası müsabakaları ve kampları içeren yeni bir takvim hazırlanacak.
Bir de tabii dağ bisikleti var. Bu branşta da Mayıs ayında puan hesaplamaları tamamlanmış olacak. Mayıs ayına kadar hem kadın hem de erkekler de mevcut puanımızı artırmaya yönelik çalışmalarımızı hızlandıracağız. Bu noktada yol branşında puan hesaplama tarihi daha erken bittiği için o alanda çalışmalarımızı daha yoğun ilerletmiştik. Fakat nihayetinde hedefimize ulaştık ve bundan sonra çalışmalarımız yol bisikletinde olimpiyatlara hazırlık anlamında yoğunlaşırken dağ bisikletinde ise mevcut puanın üzerine koyarak olabilecek maksimum sporcu ile bu disiplinde de olimpiyatlara gitmeyi hedefliyor olacağız.
Bu kapsamda yine hem katılım göstereceğimiz hem de ev sahipliği yapacağımız ulusal ve uluslararası müsabakaların yer aldığı bir takvim ve buna yönelik bir hazırlık programı oluşturacağız. Yine ek olarak dağ bisikletinde de olimpiyat sürecinde bize destek olacak yabancı bir hoca ile anlaşmamız söz konusu olabilir.
Cyc: Yol bisikletinde erkeklerde iki sporcu ile artık olimpiyat yolundayız. Peki, kadınlardaki durumumuz nedir?
EK: Kadınlarda özellikle dağ bisikletinde olimpiyat puanlamasında iyi başladığımız sezonda puanımızı ilerleyen müsabakalarda muhafaza edemedik. Fakat sonrasında yakın lokasyonlardaki ülkeler haricinde düzenlenen müsabakalara odaklanılmadığı için bunu sürdürmek mümkün olmadı. Şu anda 23. sıradayız ve 21. ülke katılım hakkı elde ediyor. Bunu önemsiyor ve yakından takip ediyoruz. Bu noktada 2020 yılında, öncelikle sporcularımızın katılacağı müsabaka sayısını artırarak kalan zaman aralığını en iyi şekilde değerlendirmek istiyoruz.
Cyc: Tabii bunun için maddi ve manevi her anlamda desteklenmek de büyük önem teşkil ediyor diyebilir miyiz?
EK: Elbette, günümüzün ekonomik koşulları düşünüldüğünde kimi takımların kapandığını, küçüldüğünü veya olması gereken statüye yükselemediğini görüyoruz. Bizler bu yapıları, takımların bütünlüğünü elimizden geldiğince korumaya, devamlılığı sağlamaya gayret ediyoruz. Bu kapsamda federasyon olarak mümkün mertebe sporcularımıza ve kulüplerimize bisiklet desteği sağlayarak maddi imkanı olmayan kulüplerin ayakta kalmasını amaçlıyoruz.
Yarışların olmadığı veya kulüpten kulübe geçişlerin olduğu ölü sezonda milli sporcuların sporcunun bisikletsiz kalmaması ve antrenmanlardan kopmaması bizler için oldukça önem arz ediyor. Bugün maalesef devletimizin, belediyelerin, özel kuruluşların, sponsorların desteği olmadığı müddetçe devamlılık yalnızca bir yere kadar mümkün olabiliyor. Bu noktada da en büyük problem, bahsettiğimiz ekonomik koşullardan ötürü söz konusu kurumların desteklerini azaltması veya tümden geri çekmesi oluyor.
Tabii bunun yanı sıra sporcularımıza sağlanan özel imkânlardan ve verilen desteklerden de bahsetmek gerek. Bunlar özellikle sporun teşvik edilmesi ve sporcu motivasyonunun artırılmasına yönelik destekler. Örneğin, en son bakanlığımız tarafından 25 vakıf üniversitesinde milli sporcular için %100 burs sağlanması gibi bir çalışma başlatıldı.
Öte yandan devlet üniversitelerinde sağlanan milli sporcu bursları ve destekler de söz konusu. Bunların tamamı sporun eğitimle desteklenmesi için yapılan şeyler. Çünkü istiyoruz ki bizden sonra bu sporu belirli bir noktaya getirecek, sporcu yetiştirerek takımlar kuracak olan kişiler bisiklet sporu yapmasının yanında eğitimini de en iyi şekilde almış olsun. Günümüz şartlarında aktif yapılan sporun eğitim ile desteklenmesi gerektiğine inanıyor ve her daim buna yönelik olarak çalışıyor, sporcularımızı yönlendiriyoruz.
Cyc: Geçtiğimiz günlerde federasyon olarak Gençlik ve Spor Bakan Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu ile birlikte UCI Başkanı Lappartient’i ziyaret ederek görüşmeler gerçekleştirdiniz, bu konuda neler söylemek istersiniz?
EK: Federasyon olarak göreve geldiğimiz ilk günden itibaren Dünya Bisiklet Birliği ile yakın temas halinde olduk ve atacağımız birçok adımda onların teknik bilgi ve deneyimlerinden yararlandık. Ayçiçeği bisiklet vadisi bu noktada en güzel örneklerden birisidir. Sakarya’da Büyükşehir Belediyemiz tarafından yapılmış olan güzide tesis UCI tarafından bugün bir çok yerde örnek gösterilmektedir. Diğer taraftan ülkemizde yapılması planlanan veledrom ile ilgili olarak talebimizi ve kararlılığımızı her fırsatta dile getiriyoruz.
Fakat bu yatırıma ilişkin süreci ancak netleştirebildik ve artık somut adımlar atıyoruz. Bu konuda Sayın Lappartient de bakanımıza görüş ve önerilerini iletti. Bunun dışında 2020 yılında ülkemizde gerçekleşecek olan Sakarya Maraton Dağ Bisikleti Dünya Şampiyonası, Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu ve Tokyo Olimpiyat Oyunları gibi konularda karşılıklı istişarelerde bulunduk.
