Yazı James Spender Fotoğraf Fred MacGregor
İtalyan futbol ligini takip etmiyorsanız, San Vendemiano adını muhtemelen hiç duymamışsınızdır. İtalya’nın en sevdiği çocuklarından santrafor Alessandro Del Piero’nun burada, Dolomit dağlarının gölgesinde yetişmiş olması dışında, on bin nüfuslu bu küçük şehrin adını duyuracak hiçbir şey yok. Ama San Vendemiano’nun genel olarak spor dünyasına katkısı bununla sınırlı değil. Doğru, Del Piero İtalya adına milli formayı 91 kez giymiş olabilir ama yakından baktığınızda, San Vendemiano’nun daha da heybetli bir spor efsanesine ev sahipliği yaptığını göreceksiniz: Elastic Interface.
Bu markayı da pek tanımıyor olabilirsiniz ama bisiklet taytınızın içine baktığınızda icatlarını göreceksiniz: yumuşacık, esnek, anatomik şekilli bir destek, yani tayt pedi. Sadece geçtiğimiz yıl 1.8 milyon sattıklarına göre kendi taytınızdaki pedin de San Vendemianolu bu şirket tarafından üretilmiş olması pek muhtemel. Şimdi artık rahat rahat oturabildiğinize göre, başlayalım…
Zamanı dikmek
Elastic Interface 2001 yılında Marino De Marchi ve Stefano Coccia tarafından kuruldu. Şık İtalyan bisiklet giyimine meraklı olanlar için De Marchi tanıdık bir isim ve iki şirket arasında gerçekten de yakın bir bağ var. Bir bisikletçinin esnek fiziğine sahip, yanık tenli ve uzun boylu Marino De Marchi, “Stefano ile kuzeniz ve büyükbabamız, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra De Marchi giyimi kuran Emilio De Marchi” diye anlatıyor, “90’lı yılların sonuna kadar ikimiz de De Marchi’de çalıştık. Ben üretime odaklandım, Stefano ise genel müdürdü. Fakat giyim pazarı inovasyondan yoksundu; bisikletçilerin konforu açısından büyük bir boşluk olduğuna karar verdik. Pazar uçsuz bucaksız masmavi bir okyanus gibiydi.
“Yarışanların çoğu likradan yapılan pedsiz tayt giyiyordu”
“Kuzenim Mauro, Stefano’nun ağabeyi, hala De Marchi giyimi yönetiyor ve burada San Vendemiano’da aynı ofisi paylaşıyoruz ama biz Stefano ile ayrılıp 2000 yılında CyTech’i kurduk (Elastic Interface markasını yaratan ve sahibi olan şirket). Üzerinde durduğumuz esas nokta, pedin bisiklet taytının kalbi olduğu fikriydi ama o sıralarda piyasadaki tayt pedlerinin, taytların gittiği yöne aykırı düştüğünü hissettik. Taytlar likra kumaştan yapılıyordu ama içlerine dikilen pedler hiç esnek değildi. Hatta profesyonellerin çoğu pedsiz tayt giyiyordu.”
De Marchi ve Coccia’nın geliştirdiği çözüm, bisikletçi pedal çevirirken esneyecek ve “koruma sağlarken, deyim yerindeyse Pampers etkisi yapmayacak pedler” geliştirmekti. Bu ilk jenerasyon tayt pedleri Assos’un sahibi Tony Maier ile birlikte tasarlandı; yani her yöne esneyebilen tayt pedlerini 2001 yılında ilk üreten firma Assos’tu denebilir. Ancak şirket tarihçesine göre konseptin geçmişi çok daha eskilere dayanıyor.
“Eski günlerde tayt pedlerine ‘chamois’ (güderi) deniyordu ve çoğunlukla geyik derisinden yapılıyorlardı” diyor De Marchi, “Büyükbabam ped yapmaya en uygun geyik derilerini seçmek için kamyonetle Avusturya’ya giderdi. Belli bir yaşa geldikten sonra Stefano da onunla birlikte gitmeye başladı; dönüşte derilerin üzerinde uyurdu. Bir gün uyandığında, deri üzerinde uyumanın ne kadar rahatsız bir şey olduğunu fark etmiş; yani daha yumuşak, daha konforlu tayt pedi üretme fikri ta o günlere dayanıyor.”
Ortaklaşma
Bisiklet endüstrisindeki işletmelerin çoğu gibi Elastic Interface de kendi üretimini yapıyor ama malzeme tedariki ve üretimde dışarıdan tedarikçiler ve taşeronlarla çalışıyor ve nihai ürünü taytlara dikilmek üzere diğer üreticilere satıyor. Kumaşlar İtalyan tekstil şirketi Miti’den alınıyor; pedlere kalınlık veren köpük ve bazı durumlarda jel malzeme ise, adı açıklanmayan bir kaynaktan tedarik ediliyor. De Marchi, Elastic Interface pedlerinin üretimini yapan taşeron firma Ulma’nın üretim bölümüne giden kapıyı açarken “Miti’den alınan kumaşlar, köpüğü kumaşa lamine eden (ince bir tabaka halinde yapıştıran) tedarikçiye gönderiliyor. Kumaş buraya böyle dev rulolar halinde geri geliyor ve kesim aşaması başlıyor” diye anlatıyor.
Fabrikanın sahibi ve işletmecisi Fransisco Ullise Martin ve oğulları. İşlerinin yüzde 90’ını Elastic Interface’in verdiği siparişler oluşturuyor. Ullise Martin, De Marchi’nin yanında oldukça ufak tefek kalıyor; hemen bisikletle ilişkilendirebileceğiniz bir yapısı yok. Dolayısıyla Elastic Interface’in son 15 yılki üretiminin hemen tamından bu adamın sorumlu olduğunu ve bisiklete binerken üzerine oturduğunuz pedin muhtemelen bu adamın denetiminden geçtiğini düşünmek biraz tuhaf.
“Burada yaz boyunca günde 5 bin ped üretiyoruz” diyor Ullise Martin, “Katalogda en az 50 çeşit ped türümüz var ama daha şimdiden kod 1400’ü üretmeye başladık. Kodları stil gibi düşünün; ürettiğimiz her yeni ped stili (şekil, renk, köpük yoğunluğu açısından) için yeni bir kodumuz var. Bu da yıllar içinde üzerinde düşünmek zorunda kaldığımız bir sürü farklı ped anlamına geliyor!”
De Marchi, “stok” katalogunun yanı sıra Elastic Interface’in Rapha, Specialized, Gore ve Assos gibi farklı müşteriler için ısmarlama üretim de yaptığını anlatıyor. “Bu pedlerde bizim logomuzu görmeniz pek olası değil ve diğer taytlarda da bu pedleri görmezsiniz; sadece belli müşteriler için tasarlanırlar. Ama katalog ürünlerinden herhangi birini, isteyen herkese, siparişin minimum 200 parça olması şartıyla satıyoruz.” Peki ya ısmarlama ped istersek? “Ismarlama pedlere durum farklı. Siparişin karlı olabilmesi için en az 5 bin parça ısmarlanması gerekiyor; çünkü özel kalıplar üretmek ve farklı malzemeler almak gerekiyor.” Rapha ve Assos gibileri için bu durum bir problem teşkil etmiyor ki, ilki yılda 200 bin, diğeri yılda 80 bin adet ped sipariş ediyor. Bu da bir sürü tayt demek.
Verimlilik düzeyi
Fabrikaya şöyle bir göz atınca, tayt pedi üretim süreçleriyle karbon fiber bisiklet üretimi arasındaki benzerlikleri fark etmek şaşırtıcı. Farklı yoğunluklarda köpük türleriyle lamine edilmiş ve yüksek raflara istiflenmiş rulolar dolusu parlak renkli kumaş, karbon fiber üretim hatlarında göreceğiniz reçine yedirilmiş karbon levhaları andırıyor.
Her bir rulonun uzunluğu 70 metreyi buluyor ve her birinden alınan örnekler merkez ofise gönderiliyor. Böylece kalite kontrol aşamasına gelindiğinde, eldeki ped grubu, üretildiği ruloya kadar geriye doğru takip edilebiliyor. Rulo ancak bundan sonra üretim hattına alınıyor ve uçlarına metalden kesici kalıplar takılmış (ped şeklinde bisküvi kalıbı gibi) devasa pres makineleri, birbiri ardına rulolar halinde gelen kumaşın farklı yerlerinden pedde kullanılacak kumaş malzemeyi kesiyor. Daha küçük ve karmaşık modellerde lazer kesiciler kullanılıyor. “En kaliteli segmentteki Road Performance Comp pedimiz tam yedi parçadan oluşuyor” diyor De Marchi, “Ismarlama siparişlerde tek tek bileşenlerin sayısı bunun iki katına yakın olabiliyor.”
Ulma fabrikası ısıl kalıpla üretilen tayt pedlerinde uzmanlaşmış (hemen yakındaki bir başka fabrikada el dikişi geleneksel modeller üretiliyor). Dolayısıyla pedler kesildikten sonra dikkatlice kalıplara yerleştiriliyorlar.
Bugün kullanılan kalıpların çoğu üç boyutlu ve karbon bileşen üretiminde kullanılanlara çok benziyorlar: makine ile işlenen kütük metalden yapılmış dişi kalıplar ve bunlara uygun erkek kalıplar, çift halinde 3 bin 500 Sterline kadar mal olabiliyor. Kumaş parçaları yerleştirildikten sonra kalıplar ısı preslerine alınıyor ve yaklaşık 200°C sıcaklıkta “pişirilerek” parçaların homojen bir bütün halinde birbirine yapışması sağlanıyor.
Tam sıcaklık ve zamanlama pedden pede değişiyor ve bu ayarları tutturmak oldukça önemli; ped preste çok uzun kalırsa ya da sıcaklık çok fazlaysa malzeme zarar görüyor, bükülüyor, yanıyor, sertleşiyor. Bu süreci tamamen kadınlardan oluşan bir personel yürütüyor ki bu da bisiklet endüstrisinde sık gördüğümüz bir şey. “Bu işin çok büyük bir bölümü hassasiyet ve titizlik gerektiriyor ve kadınlar bu konuda erkeklerden daha iyi” diyor Ullise Martin anlayışlı bir tavırla.
Yumuşak satışlar
Tabii Elastic Interface artık esneyebilir tayt pedleri dünyasında yalnız değil. Patentler alınmış ve alınmaya devam ediyor ama üreticiler bunları aşmanın yollarını buluyor.
“Birkaç yıl önce yeni pedlerimizi Eurobike’da sergilemiştik. Bundan sadece 20 gün sonra Interbike başladı ve bir başka üretici –adını vermiyorum- standında bizim pedlerden sergiliyordu! Eskiden buna sinirleniyorduk ama artık paramızı başkalarını mahkemeye vermek için değil onlardan ileri gitmek için kullanıyoruz.”
“Profesyoneller canları çok yansa bile sele ile teması kaybetmek istemiyorlar”
Elastic Interface bu konuda Padua Üniversitesi Spor Bilimleri Departmanı’yla uzun soluklu bir ilişki kurmuş durumda ve sadece bisikletçinin anatomisini değil, bisiklet üzerinde konforun performansa etkisini de daha iyi anlamak için bu işbirliğinden yararlanıyor.
“Korumaya ihtiyaç duyduğunu size belli etmese de vücudun sıkıntı çektiğini araştırmalarla gösterdik” diye anlatıyor De Marchi, “Kendinizi daha rahat hissettiğinizde oksijeni daha verimli kullandığınızı ve dolayısıyla daha uzun süre güç üretebildiğinizi kanıtladık; çünkü rahatsız olduğunuzda sürekli sele üstünde hareket ediyor ve boşa enerji harcıyorsunuz. Profesyonelleri ikna etmek biraz zaman aldı. Canları ne kadar yanarsa yansın sele ile teması kaybetmek istemiyor, bunun dengeyi etkileyeceğine inanıyorlardı ama bizim pedlerimizi birkaç kez deneyince faydalarının farkına vardılar. Şimdi hep daha fazla konfor, daha fazla koruma istiyorlar.”
De Marchi esnek pedin son derece basit bir konsept olduğunu kabul ediyor ama hemen bütün modern bisiklet taytlarında çok yaygın bir şekilde kullanıldığı da ortada ve Elastic Interface’in pazardaki en büyük üretici olması (Pazar payının yüzde 25’i ve en kaliteli segmentin yüzde 90’ı) bu tayt pedi fikrinin aslında ne kadar dahiyane bir buluş olduğunu gösteriyor.
“Takım sponsorluğu yapmadığımız için kaç yarış kazandığımızı söylemek zor. Takımları giysi üreticileri destekliyor ve çoğu zaman o üreticilerin kullandığı pedleri biz veriyoruz. Ayrıca bizim pedlerden kullanmak istedikleri için bisiklet taytlarını bize gönderen, hatta provaya gelen çok sayıda bisikletçi var. Kim olduğunu söyleyemeyiz, sponsorlarıyla araları bozulmasın” diyerek göz kırpıyor De Marchi.
Böyle bir aile geçmişine sahip olduğuna göre, pek çoğumuzun daha uzun yıllar Elastic Interface tayt pedlerine oturacağımızı tahmin etmek yanlış olmaz.
Neyin üzerine oturuyorsunuz?
Bir Elastic Interface tayt pedinin içinde aslında epey bir şeyler oluyor. Öncelikle, vücut hatlarına uyacak şekilde biçim verilmiş. Erkekler için üretilenlerin ortalarında, bacak arasına baskıyı engelleyecek bir oluk bulunurken kadınlar için üretilenlerde bulunan düz, kabartma bölge sürtünmeyi gideriyor. Kadınlar için üretilenler dikkat çekici şekilde daha geniş ve erkeklerinki ise daha uzun. Şirket kurucusu Marino De Marchi, “En kaliteli tayt pedlerinde farklı yoğunluklarda köpükler kullanılır” diyor.
“Kalça kemiklerini desteklemek üzere (ki oturur halde bisikletçinin ağırlığının çoğunu bunlar taşır) ultra yüksek yoğunlukta bir köpük kullanıyoruz, 120kg/m3, üzerine bacak arası bölgesi ve yine kalça kemiklerini desteklemek için yüksek yoğunluklu köpük, mesela 80 kg/m3, ve onun üzerine de bu bölgedeki cildi korumak üzere orta yoğunlukta köpük.” Bu pedlerin nasıl şekillendirileceği ve yerleştirileceği, vücuttaki basınç noktalarını (sensörler aracılığıyla) gösteren basınç haritalama yöntemi ve bisikletçilerden gelen geri bildirimlere göre yapılıyor. “Bazı ped tasarımları üretime hazır hale gelmeden önce 30 bin kilometreden uzun mesafelerde deneniyor.”
Cyclist’in kadrolu yazarı James Spender oturma konusunda uzmandır.
E-Posta bültenimize abone olun, en son haber ve röpörtajlardan ilk sizin haberiniz olsun!