28 yaşındaki Belçikalı Çevre Mühendisi Ignace Van den Broeck, ALS hastalığı için çıktığı Belçika’dan Japonya’ya uzanan bisiklet turunu EuroNews’e anlattı. Bisiklet turunu tamamen kendi imkanlarıyla yaptığını belirten Belçikalı bisikletçi, turunu ALS hastalarına adadığını anlattı.
Nacho ismiyle anılan Belçikalı bisikletçi, 2018 Eylül’ünde Leoven kentindeki evinden başladığı yolcuğunu blogunda “Evimin kapısından çok fazla tecrübe ve zengin deneyimler yaşamak için Avrupa ve Asya’dan üzerinden bir yolculuğa çıkıyorum” sözleriyle anlattı.
Avrupa’nın batısında insanların sınır kavramının unuttuğunu söyleyen Nacho bisikletiyle ülke değiştirdikçe çevrenin, insanların ve alışkanlıkların farklılaştığını belirtiyor. Nacho, Avrupa’nın batısı ile doğusu arasında net bir sınırın göze çarptığını ve ilk pasaport kontrolüne Romanya sınırında rastlandığını anlatıyor.
Genç bisikletçi Avrupa’nın doğusundaki insanların daha fakir ama daha sıcakkanlı olduğunu vurguluyor.
Van den Broeck, Avrupa’nın batısından başlayan yolculuğunda karşılaştığı ilk ‘gerçek sınır’ı Türkiye olarak ifade ediyor. Edirne’den sınırı geçtikten sonra dikkatini çeken ilk farkı “Kiliseler yerine bir anda minarelerle karşılaşıyorsunuz” sözleriyle anlatan Van den Broeck, Türkiye’de insanların doğu Avrupa ülkelerinden de daha sıcakkanlı bulduğunu belirtiyor.
Nacho, Türkiye’de sıkça yaşadığı bir deneyimi “İnsanlar beni yolda görünce arabalarından ıslık çalıp, durmamı istiyorlar. Sonra yanıma gelip bana sarılıyor ve beni öpüyorlar” sözleriyle anlatıyor.
Van den Broeck, tanımadığı insanların kendine sarılmasına ve öpmesini başta garip bulsa da zamanla bu tavırı oldukça sevmiş, durumla ilgili tek sıkıntısını ‘konuşacak ortak bir dil bulamamak’ olarak anlatıyor.
Van Broeck, Türkiye ile Avrupa arasındaki en büyük farkı ise ‘misafirperverlik’ olarak tanımlıyor. Belçikalı bisikletçi Türkiye’de gördüğü misafirperverliği “Avrupa’da da misafirperverlik, dosthane tavırlar görüyorsunuz ancak buradaki fark çok net. İnsanlar sizi önemsiyor, sizi evlerine davet ediyor ve neyi varsa sizle paylaşmak istiyor. Gerçekten evinizde gibi hissetmenizi istiyorlar ve el üstünde tutuyorlar” sözleriyle anlatıyor.
Nacho bir yılı aşkın süren yolcuğunu sinir hücrelerinin kaybı nedeniyle kaslarda güçsüzlük ve erimeye yol açan bir hastalık olan ALS (amyotrofik lateral skleroz) hakkındaki bilinci arttırmaya adıyor.
Yolculuğu sırasında Belçika ALS Derneği için bağış toplayan Nacho, gittiği ülkelerde de ALS derneklerine uğrayarak hastalarla bir araya geliyor. Bu ziyaretlerin İtalya ayağında ALS hastalığı nedeniyle artık pedal çeviremeyen eski bir bisikletçi ile tanışmış ve onun kendisine hediye ettiği formayı yolculuk boyunca yanında taşımıştı.
Van den Broeck, Türkiye’ye geldiği sırada ALS-MNH Derneği’ne de ziyarette bulunurak ALS hastarıyla bir araya gelmişti.