Karantina sırasında bisikletin, gerçekten sahip olduğumuz en güvenli ve en verimli ulaşım şekli olduğu bir kez daha kanıtlanmıştır. Bisiklet kullanımı, virüsün yayılmasına yardımcı olması muhtemel hava kirliliğini azaltır ve taşıtlar arasındaki sosyal mesafeyi garanti eder. Salgın sonrası hızlı bir toparlanma sağlamak için, Avrupa Bisikletçiler Federasyonu (ECF), ulusal ve yerel otoritelerin bisiklete binmeyi teşvik etmelerini sağlamak üzere bir dizi öneri yayınladı.
“Bu artık sadece sürdürülebilir bir hareketlilik meselesi değil: bisiklet sürmek, gittikçe daha fazla sağlık sorunlarıyla alakalı hale geldi. Ve bisikletlerin sağlayabileceği faydalardan yararlanmak istiyorsak, alacağımız önlemlerin gelecekte de kalıcı olmasını sağlamalıyız. Bu, şehirleri iyi bir şekilde yeniden tasarlamak için bulunmaz bir fırsat ve bunu, geçici çözümlerle boşa harcayamayız” diyor ECF CEO’su Morten Kabell.
Otomobiller neredeyse Avrupa sokaklarından kayboldu ve gürültü ve hava kirliliği, tarihin en düşük seviyelerine indi. Öte yandan, bisikletler gereken ulaşımı sağlamak, yiyecek ve ilaç temin etmek ve fiziksel olarak aktif olmak için en iyi seçenek olarak öne çıktı. Daha önce, şimdiki hareketlilik modelimizin sağlık, çevre, eşitlik ve güvenlik açısından etkisini hiç bu kadar net bir şekilde görememiştik. Nüfusun bu kadar büyük bir bölümü, bugüne dek asla özel motorlu taşıt hareketliliğinin, işe gidip gelmek için ideal bir yol olmadığını bu denli fark edememişti.
Yine de şehirlerimizi tıkayan ve havamızı kirleten başka bir trafik sıkışıklığı ihtimalini hayal etmek zor değil. Toplu taşımanın da düşük kapasitede çalışmasıyla, ekonomimizi ve toplumumuzu yeniden normale döndürmek için tek gerçek alternatif, aktif hareketliliktir. Bisikletli ulaşım, Avrupa için hızlı bir toparlanma sağlayacak hiper verimli, hızlı ve ucuz bir seçenektir.
“Yeni sokaklar için bisikletli hareketliliğinin tüm potansiyelini ortaya çıkaracak bir dizi öneri hazırladık. Bu çözümler trafik verimliliği, yerel ekonominin yeniden başlatılması, halk sağlığı tasarrufu açısından geniş faydalar sağlayacaktır. Tüm belediyeleri, bölgeleri ve ulusal hükümetleri bu ilkeleri yerel bağlamlarına uyarlamaya ve toparlanma safhasında yeni bir başlangıç yapmaya çağırıyoruz ” dedi ECF CEO’su Jill Warren.
1. Bisikletli ulaşım için altyapının sağlanması
Bisikletli ulaşımın verimli, sağlıklı ve güvenli bir ulaşım şekli olarak tanımlanabilmesi için bu kriterlere uygun iyi tasarlanmış bir altyapı ağına gereksinim vardır. Salgın süresince pop-up / geçici olarak adlandırılan kapsamlı bisiklet yolları ve şeritleri, bisikletli ulaşımı hızlıca kolaylaştıracaktır.
Tüm Avrupa’da Berlin, Budapeşte, Paris, Roma örneğini takiben toplam 95.000 kilometre yol hedefi bisikletli ulaşım için yeniden tasarlanmalıdır. Ayrıca uygun işaretlemelerin yapılması ve yolu ayıracak levha vb. unsurların yerleştirilmesi kullanıcıların, saygı görmesine ve diğer ulaşım modlarıyla ayrılmasına yardımcı olacaktır. Yatırımın verimliliğini daha da artırmak için, bu unsurlar uzlaştırılmalı ve kalıcı kentsel altyapıya entegre edilmelidir.
2. Trafikte hız sınırlarının azaltılması
Yol güvenliği uzmanları, yüksek hızın daha güvenli sokaklar için en büyük tehditlerden biri olduğu konusunda hemfikirdir. Şehirlerde trafik hızını 30 km / s’e düşürmek bu hedefe ulaşmak için ilk adımdır ve bu, genel hareketliliği daha yavaş hale getirmez. Örneğin Brüksel, iç çevre yolundaki tüm sokaklarda hız sınırlarını 20 km / s’e düşüren örnek bir önlem aldı.
3. Olumlu değişimi teşvik edin
Avrupa Bisiklet Endüstrisi ve Avrupa’daki diğer bazı bisiklet organizasyonlarıyla birlikte, Avrupa’daki kurumları, 5 milyar Euro’luk merkezi bir AB E-Bisiklet Erişim Fonu oluşturmaya çağırıyoruz.
Özellikle şehir içi teslimatlarda kullanılacak e-kargo bisikletlerinin satın alınması için bir dizi sübvansiyon planı oluşturulması, insanları doğru yönde yönlendirmede uzun bir yol kat etmemizi sağlayabilir.
Öte yandan, Avrupa şehirlerinde 100 milyar € ‘nun üzerindeki ulaşım sorunları maliyetlerini azaltmamız gerekiyor (yıllık AB GSYİH’sının% 1’inden fazlası). Buna bir çözüm arayan ECF, uzun yıllar boyunca 4 şehirde trafik sorunlarıyla ilgili ücretlerin uygulanmasını inceledi: Milano, Londra, Göteborg ve Stockholm.
ECF’nin “Trafik sıkışıklığı ücretleri ve bisikletli ulaşım” raporu, ulaşımda sürdürülebilir bir hareketlilik planı ve özellikle de bisikletli ulaşımın başarısını kanıtlıyor. Farklı yaklaşımlarla dört şehir benzer, olumlu sonuçlar elde etti: planın başlatılması farklı alanlarda net gelirler yarattı, trafik sorunlarını azalttı, hava kalitesini iyileştirdi ve sürdürülebilir hareketlilik için faydalı oldu.
4. Çevreci lojistik
Kentsel alanlarda sağa dönen kamyonlar, bisikletçiler için ölümcül ve hayat değiştiren kazaların önde gelen nedenlerinden biridir. Ayrıca, şu anda şehirlerde dolaşmakta olan tüm ticari kamyonların % 90’ından fazlası dizel yakıtlıdır. Özellikle şehir içi teslimatların sağlanmasında yeni alternatiflerin tanıtımı esastır. Horizon tarafından finanse edilen Horizon2020 projesi City Changer Cargo Bike ile şehir lojistiklerini daha verimli, daha temiz ve son derece daha güvenli bir sisteme dönüştürme sürecinde şehirlere ve işletmelere rehberlik etmek için bir dizi değerli kaynak topladı.
Öte yandan hem ulusal anlamda hem de Avrupa genelinde kamyon üreticileri, daha sıkı güvenlik ve görünürlük standartları uygulamalıdır.
