Bizimle iletişime geçin

Haberler

YENİ KREDİ DESTEK PAKETİNİ SHIMANO TÜRKİYE’YE SORDUK

Geçtiğimiz günlerde normalleşme sürecinin başlamasıyla birlikte kamu bankalarından, bisiklet üretim ve alımlarının da dahil edildiği yeni bir  kredi destek paketi duyurusu geldi.  Bisiklete mali desteğin de yer aldığı sosyal ihtiyaçlar, tatil / seyahat ve konut olmak üzere üç ayaktan oluşan destek paketinde Ziraat Bankası, Halkbank ve Vakıfbank tarafından yeni kredi paketleri ve faiz oranları açıklanırken fiyatı 3bin ila 30bin arasında olan yerli markalara ait bisiklet alımlarında, 6 ay ödemesiz azami 60 aylık taksit imkanı sunuluyor. 

Kredi paketinin açıklanmasıyla birlikte paket, üreticiler tarafından olumlu karşılanırken bisiklet kullanıcılarının ise çoğu desteğe, şüpheyle yaklaşıyor. Kullanıcıların çoğu, bisiklet almak için kredi kullanmayacağını belirtirken bir kısmı ise söz konusu destek paketinin bisiklet kullanımına etkisi olmayacağı görüşünde. 

Kullanıcı tarafında paketin kullanımı ve etkisi konusundaki belirsizlik sürerken, bizler de söz konusu kredi desteğini sektör tarafından dinlemek üzere mikrofonu Shimano Türkiye’den Mihraç Bayındır’a uzattık.

“Bisiklete yönelik böyle bir paketin açıklanması sanıyorum bir ilk oldu. Dolayısıyla mutlaka olumlu sonuçları olacağına inanıyoruz. Hem zamanlama olarak çok doğru bir zaman hem de içerik olarak çok güzel bir içeriğe sahip. Bisikletin hem ulaşım hem spor hem de sağlık amaçlı kullanımı, Avrupa’da uzun yıllardır bireysel ve genel ekonomik faydalarıyla konuşulmakta, ancak şu sıralar daha da çok konuşulmakta.

Biz de buna katkı sağlamak, destek olmak amacıyla çalışmalar yapmaktayız. Ancak bu noktada özellikle alıcının, ekonomik sıkıntıları bu gelişimin ilerlemesinin önünde engel oluşturuyordu. Şimdi bu kredi destek paketi ile en azından bu engel, aşılmış oldu” diyor İzmir’den Bayındır ve paket içeriğindeki temel boşlukları sıralarken kredinin nasıl değerlendirileceğine odaklanması gerektiğini vurguluyor:

“Aslında paket içeriğinde doldurulması gereken boşluklar, eksikler var mı, bunu düşünmek yerine bence paketi nasıl değerlendireceğimize, paketin tüketiciyle nasıl buluşacağı, alıcı tarafından nasıl faydalanılacağına kafa yormak, vakit ayırmak lazım esasen. Öncelikli olarak elbette paketten nasıl faydalanılacağı, nasıl alınacağı yönünde çok fazla soru geliyor. Bizim de bu konuda kafamızda soru işaretleri var. 

Bayiler tarafında bunun nasıl değerlendirileceği yine bir soru işareti. Bunların açıklığa kavuşturulması gerek. Daha önce beyaz eşya, konut, taşıt gibi alanlarda bu tarz destekler zaten yapılıyordu ve markalar da bankalar da buna aşinaydı. Ancak bisiklette böyle bir şey ilk olduğu için hem nasıl kullanılacağına dair boşlukların doldurulması gerekiyor öncelikle.”

Kredi desteği konusunda bir kampanya planlarının olup olmadığı sorusuna ise şöyle yanıt veriyor: “Biz direkt olarak bisiklet sağlayıcısı olmadığımız için doğrudan bir kampanyamız olmayacak belki ama bu kredi sayesinde daha çok bisiklet satın alınmasının sağlanması, daha fazla bisiklet kullanılması, yerli üretimin desteklenmesi gibi durumlar aslında doğrudan bizi de etkileyecek şeyler. O sebeple bizler de bu gelişmeleri yakından takip ediyoruz. 

Öte yandan biz BİSED olarak zaten böyle bir fikri masaya yatırmış ve bisikletin desteklenmesine yönelik buna benzer bir projeyi sunmaya hazırdık. Dolayısıyla bu zaten sektörün desteklenmesi için bizim aklımızda olan bir projeydi, özellikle elektrikli bisikletin desteklenmesi anlamında. Nihayetinde beklediğimiz fırsat ayağımıza gelmiş oldu böylece.”

Salgınla birlikte ulaşımda daha fazla bisikletten söz edilmeye başlanması ve içinde bulunulan durumun bisiklette bir dönüşüm yarattığı fikrini de değerlendiren Bayındır, bunun sadece ekonomik destekle ilgili bir konu olmadığını söylüyor. 

“Bisiklette dönüşüm deniyor fakat bisiklette gerçek anlamda bir dönüşümün sağlanması için farklı birkaç adımın daha olması gerekiyor, ancak ekonomik tarafta kişilerin bisiklete ulaşabilirliğinin sağlanması elbette bu adımların bir tanesi.”

Yerli üretim anlamında etkisine ise şöyle değiniyor: “Yerli üretimde özellikle üst segment ürünlerde çok fazla üretim bulunmuyordu talep azlığından ötürü. Bunu sadece elektrikli bisiklet olarak düşünmemek gerek. Dağ bisikletinde, yol bisikletinde ve diğer bisiklet türlerindeki üst segment modeller olarak bakmak gerek. 

Dolayısıyla bu destekle birlikte daha iyi daha üst modellere talep artacağından ötürü bu ürünlerdeki çeşitlilik de artacaktır. Böylece yerli markalar da bu anlamda kendilerini geliştirme fırsatı bulacaklardır. Doğru kullanıldığında bu anlamda da çok faydası olacağını düşünüyorum.”

Kredi destek paketinin minimum 3bin TL tutarında olan bisikletler için geçerli olması da çokça tartışılan ve kredinin kullanımıyla ilgili merak edilen konular arasındaydı. Bu sınırın, kredi kullanımına etki etmesinden ziyade kredinin nitelikli kullanılmasını sağlayacağına dikkat çekiyor Bayındır.  

“Bugün piyasaya bakıldığında zaten elle tutulur, keyifle kullanılabilecek, bisiklet kullanmayı zevkli hale getirecek iyi bir bisiklet 3bin TL’nin altında değil. Dolayısıyla büyük resme bakıldığında 3bin sınırı, gerçekten bisiklete binmek isteyen, bisiklete binmekten keyif alan kitlelere hitap edecek ve böyle bir ortam yaratacaktır. Burada amaç bisiklet çöplüğü yaratmak değildir. 

Daha önce çok ucuza bisiklet satılması da denendi, ancak bugün hala Çin’de bile örneğin bisiklet çöplükleri bulunuyor. Burada amaç binlerce bisiklet satıp sonra kullanılamaz hale gelen bisikletlerden bir bisiklet çöplüğü oluşturmak değil. Nihayetinde bunun olumsuz değil, orta ve uzun vadede olumlu sonuçları olacaktır.”

Kredi paketinin özellikle fiyatının yüksekliğinden ötürü yaygınlaşmakta güçlük çeken elektrikli bisiklete fayda sağlayacağını belirten Mihraç Bayındır, bu anlamda hem üretici hem de tüketiciye fayda sağlanacağı görüşünde. 

“Burada elektrikli bisiklet anlamında hem yerli üreticilere hem alıcıya hem de bayilere fayda sağlayacaktır. Dolayısıyla bence elektrikli bisiklete olan etki, yüzde olarak konuşmak gerekirse diğer bisiklet türlerine oranla çok daha fazla olacaktır.”

Son olarak kredi destek paketinin bisikletli ulaşıma etkisini sorduğumuz Bayındır, açıklamasında şu ifadelere yer veriyor:

“Bisikletli ulaşıma elbette katkısı olacaktır. Bisikletli ulaşıma dahil olmanız için öncelikle bir bisikletinizin olması lazım. Bir diğeri güvenle bisikletinizi kullanabileceğiniz bir güzergahınızın olması lazım, en azından işe gidip gelirken veya günlük kullandığınız. Bir de elbette bir bisiklet kültürü olması lazım. Ki bunların her biri gerçekleştiğinde zaten oluşabilecek bir kültürden söz ediyoruz. 

Dolayısıyla hem yolların yapılması hem farkındalık oluşması açısından bisikletin desteklenmesi hem de bisiklet denildiğinde kafalarda bir algının yer etmesi gerekiyor. Ki böyle bir destekle bisiklet alımının önü açıldığında bence o sac ayağının üç ayağı tamamlanmaya başlanmış oluyor. Bugüne kadar ulaşımda bisiklet kullanımı hep bir kırılma noktasıyla olmuş, umuyorum bizim kırılma noktamız da bu salgın olmuştur. 

Öte yandan her sene zaten %10-15 bandında bir artış oluyordu, yani zaten bisiklet kullanımını Türkiye’de artıyordu. Ancak bu küresel oranda çok küçük bir noktaydı. Şimdi umuyorum bu salgın, daha da ivme kazandırır bu artışa ve çok daha büyük oranlar üzerinden konuşuyor oluruz.”

E-Posta Bülteni

E-Posta bültenimize abone olun, en son haber ve röpörtajlardan ilk sizin haberiniz olsun!

Yorumlar için tıklayın

Cevapla

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Öne Çıkanlar

Bağlan
E-Posta Bülteni

E-Posta bültenimize abone olun, en son haber ve röpörtajlardan ilk sizin haberiniz olsun!