Vielo R+1

Vielo R+1

vielosports.com 

Britanyalı üretici Vielo’nun son modeli R+1’e göz atın, diğer bisikletlerden farklı bir görünüme sahip olduğunu hemen fark edeceksiniz. Herhangi bir ön aktarıcı yok ve bükük arka maşa radikal, yine de farklılıklar bu kadarıyla sınırlı değil.

“Alışılmışın dışında bir şeyler yapmak istedik. Gerçekte R+1’i sürecek kullanıcıların neye ihtiyaç duyacağına odaklandık. Yarış bisikleti özellikleri proların olsun” diyor, Vielo’nun bir yarısı Ian Hughes. Diğer yarısı ise oğul Trevor. Baba oğulun bisiklet endüstrisindeki tecrübesi yıllara dayanıyor. Her ikisinin de parmakları mevcut ve gelecekteki yol bisikleti trendlerinin nabzına alışık. 

“Küçük, butik bir işletme olmanın anlamı, teknolojik gelişmelere hızlı çeviklikle yanıt verebilmektir” diyor Hughes. “Örneğin, R+1’in geliştirme aşamasında, grupsetlerin geleceği üzerine geniş çaplı araştırmalar yaptık. O dönem henüz açıklanmamış olsa da Sram’ın, 12 dişliye geçeceğini biliyorduk. Bu da tek aynakol yaprağını bizim için gerçekçi bir opsiyona dönüştürdü.”

Arkası destekli bir yorum bu, çünkü R+1’den önce, 1x yol bisikleti alanında öncül – 3T’nin Strada’sı vardı. Strada, yol bisikletlerinde 1x aynakol dişlisi için yolu açtı ve birçok hayran kazandıran yenilikçi özellikler içeriyor. Yine de dişliler arasındaki büyük geçişlere uyum sağlamakta zorlanan profesyoneller tarafından kendini, tartışmaların göbeğinde buldu. 

“R+1, birkaç açıdan Strada’dan farklı” diyor Hughes. “Strada piyasaya tanıtıldığında henüz 12 dişli yoktu ve R+1 prolar için tasarlanmadı.”

R+1 özellikle Sram’ın Red ve Force eTap AXS grupsetleriyle kullanılmak üzere üretildi. Sram’ın 10-33 kasetinin altında aralarında bir diş boşluk bulunan altı dişli bulunuyor ve Hughes, kaset üstündeki atlamaları makul oranlar olarak görüyor. 

“Arkayı kombinlemek üzere altı farklı özel aynakol boyut seçeneği sunuyoruz ve biniciye, satın alma işleminin bir parçası olarak, kendi krankımızla veya Sram’ınkiyle çalışan ikinci bir aynakol veriyoruz. R + 1 ile herhangi bir dişliden ödün vermezsiniz” diyor Hughes. “Ayrıca Shimano 12 dişliyle geliyor ve Campagnolo da 1x grupset üretirse karmaşa tamamen ortadan kalkacak.”

Tek olmanın önemi

R+1 farklı olduğunu ispatladı ve Hughes bununla gurur duyuyor. “Karmaşık bir bisiklet olduğunu söylemek adil olacaktır. Bazı insanlar hemen kabullendi, diğerleri için ise kesin bir hayır oldu. Eski model, klasik yol bisikletleri seven kullanıcıların hemen kabullenemeyeceğini biliyorduk. Sorun değil, çünkü hedef kitlemiz onlar değil. Yine de insanları bir şeye ikna etmeye çalışma amacı gütmesek de bu tarz bir bisiklet tasarımının avantajları konusunda eğitmek istiyoruz.”

Hughes, ön aktarıcı olmamasının Vielo’nun orta göbekte daha yaratıcı çalıştıkları anlamını taşıdığını anlatıyor. “Alt boru ve orta göbek kavşağı simetriktir. İkinci bir aynakol yaprağı yerleştirmek için karmaşık bir şekillendirmeye gerek kalmadan o alanı daha geniş hale getirdik. Bilgisayarımızda, tasarımımızın 2x aynakol için gerekli boru şekillerine kıyasla ne kadar daha sert olduğunu ölçebiliriz – neredeyse %32 civarında.” 

Söz konusu avantaj çeki borusu boyunca da devam ediyor. Çift aynakol yaprağı ve geniş lastik açıklığına uyum sağlaması için aynakol tarafındaki çeki borusu genellikle uzun ve dar olur. 

“Aksini de yapabilirdik, kısa ama kalın” diyor Hughes. “‘Bu, sertliği korur ancak dikey bükülme olasılığını ortaya çıkarırdı ki bu da zincir atmalarına yol açardı.”

Herhangi bir özel süspansiyon elemanı olmaksızın esneklik zekice kurgulanmış, ancak Vielo’nun lastik seçimi, kadronun konforunu önemli ölçüde artırmalıdır.

“Bisiklet tasarımı normal kullanıcılar için, 30mm ve hatta 32mm lastikle daha yavaş olmadıklarını fark edecekler. Bu nedenle maksimum lastik genişliğini 34mm’e kadar tuttuk” diyor Hughes.

Aynı şekilde binicilerin nadiren tam bir aero bisiklete ihtiyaçları vardır, bu yüzden Vielo işin içine tam girmeden kadroya bazı aero imtiyazlar verdi. “Ana borular etli, sele borusu tekerleğin etrafından kıvrılıyor ve alın borusu yalnızca yatak yuvaları arası ölçüsünde yer kaplıyor. Daha fazla aero olmayla ilgili o kadar çok hokus pokus var ki bu savaşa girmemeyi tercih ediyoruz” diyor Hughes. 

Benzer Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir