Taşlı klasiklerin ünlü yarışı 104. kez koşulan Ronde van Vlaanderen, bambaşka bir mevsimde, ünlü yokuşlarında seyircilerin olmasının yasak olduğu bir dönemde, kısacası bambaşka şartlarda ama aynı heyecanı vererek koşuldu.
243 kilometrelik yarışta galibi belirleyecek atağı başlatan Julian Alaphilippe oldu. Ama dünya şampiyonu Alaphilippe finişi göremedi. Gökkuşağı mayonun laneti, genelde o mayo üstündeyken sporcular yarış kazanamadığında konuşulmaya başlanır. Ancak Fransız bisikletçi için mayonun laneti biraz farklı işliyor.
Liege-Bastogne-Liege’de erken sevindiği için zaferi kaybeden Deceuninck – Quick Step’li bisikletçi De Brabantse Pij’de de böyle bir kaderi yaşamaktan son anda kurtuldu. Ve sonrasında katıldığı ilk yarış olan Ronde van Vlaanderen’de de bir hakem motosikletine çarparak abandone oldu.
Korkunç kazada, van der Poel motosiklete çarpmaktan son anda kaçsa da Julian Alaphilippe o kadar şanslı olamadı. Sağ elinde iki farklı kırık bulunan dünya şampiyonu pazartesi sabahı bir operasyon geçirdi. Takımdan yapılan açıklamada durumunun iyi olduğu söylendi.
Julian Alaphilippe’in atağına ilk Mathieu van der Poel cevap verdi. Wout van Aert’da ikiliye sonrasında katıldı. Alaphilippe’in yarış dışı kalmasıyla yarışın iki büyük favorisi baş başa kaldılar. Geçen hafta koşulan Gent-Wevelgem’de zafer için değil, birbirlerinin yarışı kazanmaması için uğraşan iki inatçı sporcunun bu sefer ne yapacağı merak konusu oldu. Ama ne kadar memnun oldukları bilinmese de arkadan pelotonun yetişmemesi için beraber çalıştılar.
Hollanda ve Belçika’nın cross bisikletinden gelen yoldaki yeni altın çocukları, daha önce alt yaş kategorilerinde yarışırken bile rekabet ettiler. Cross bisikletinden sonra rekabetin yola taşınması bekleniyordu ama baş başa kaldıkları, galibiyet için ikisinin de birbirine ihtiyacı olduğu ve son kilometreden sonra her şeyin değişeceği bu kadar elle tutulur gerginliğe sahip bir rekabet beklentileri aştı.
Son kilometrede önde kalan van der Poel olunca avantaj biraz daha van Aert’ta gibi göründü. Geçirdiği harika sezon, TDF’deki performansı ve Ağustos ayında kazandığı ilk Anıtsal Klasik’i olan Milano-Sanremo ile ibrenin Belçikalının lehine olması şaşırtıcı değildi. Neredeyse son metrelere kadar birbirlerini gözleyen ikilide sprinti van Aert başlattı. Harika bir zamanlamayla karşılık veren van der Poel ve van Aert finiş çizgisini o kadar yakın geçtiler ki, kimse sevinemedi.
Mathieu van der Poel’un kazandığını öğrendikten sonraki sevinci görülmeye değerdi. Babası Adrie van der Poel’den 34 yıl sonra, aynı babası gibi 51 numarayı taşırken, ilk anıtsal zaferini kazanmayı başardı Hollandalı bisikletçi. Dedesi Raymond Poulidor 1961’de Milano-Sanremo ile bir Anıtsal Klasik kazanırken, babası Ronde’nin yanı sıra 1988’de Liege-Bastogne-Liege’i de kazanmıştı. Aile geleneği sürdüren 25 yaşındaki bisikletçi 2013’ten bu yana bir pro-continental takımla Anıtsal Klasik kazanan ilk isim de oldu.
Kadınlarda da şampiyon Hollanda’dan
Daha önce Kadınlar Ronde van Vlaanderen’de iki kez podyum gören, dört kez de ilk 10’da bitiren Chantal van den Broek-Blaak bu sefer yarışı kazanmayı bildi.
17. kez koşulan 135 km’lik yarışı en yakın rakibinin bir dakika önünde bitiren Boels-Dolmans sporcusu, kariyerinin ilk Anıtsal Klasik yarışını kazandı. Onun zaferiyle beraber hem kadınlar hem de erkeklerde şampiyonlar Hollandalı sporculardan oldu.
Seneye emekliliğini açıklaması beklenen 30 yaşındaki sporcu için veda etse de etmese de unutulmaz bir zafer oldu.
E-Posta bültenimize abone olun, en son haber ve röpörtajlardan ilk sizin haberiniz olsun!
