Düzenlenen ilk UCI Espor Dünya Şampiyonası erkekler yarışını profesyonel bisikletçilerin önünde tamamlamayı başaran Alman kürekçi Jason Osborne kazandı.
İlk kez düzenlenen UCI Espor Dünya Şampiyonası, 9 Aralık’ta Zwift’in sevilen Watopia evreninde Figure-8 Reverse parkurunda gerçekleşti. Ülkeleri adına yarışan sporcular evlerinden veya antrenman yaptıkları yerlerden Tacx NEO 2T trainer’ları ile yarışa dahil oldular.
Hem kadın hem erkek yarışları 50 km olarak aynı parkurda koşuldu. Parkur sığ bir tırmanış içermesi ve finişteki sadece 800 metrelik son tırmanışla sprinterlere avantaj sağladı.
Erkekler yarışında Kanada beş sporcusuyla en güçlü görünen ve birlikte çalışmayı başaran ülke oldu. Belçika, Victor Campenaerts liderliğinde yarışırken, vatandaşı Thomas De Gendt joker takımın (takım sayısını 22’ye çıkarabilmek için bazı sporculara wild card’lar sağlandı.) bir parçasıydı. Rigoberto Urán ve Esteban Chaves Kolombiya’yı temsil ederken, Tom Pidcock (İngiltere), Alberto Bettiol (İtalya), Edvald Boasson Hagen (Norveç), Lawson Craddock (ABD) ve Michael Valgren (Danimarka) da yarışta mücadele etti.
Peletonun bu kadar ünlü isminin bir araya geldiği toplam 78 bisikletçinin pedal çevirdiği yarışın galibi ise herkese ufak bir şok yaşattı. Almanya milli kürek takımı adına 2016 Rio Olimpiyat’larına katılmış, eski dünya kürek şampiyonu Jason Osborne tüm bisikletçileri geride bırakarak yarışı kazandı ve avatarına gökkuşağı mayoyu ekledi.
Alman kürekçi Zwift yarışına kürek takımıyla beraber kampta bulunduğu Portekiz’den katıldı. Danimarkalı Anders Foldager ve Nicklas Pedersen ikilisi, Osbourne’dan sırasıyla sadece 1.74 ve 2.09 saniye geriden gelerek podyumu tamamladılar.
Kürekten bisiklete
Jason Osborne, her ne kadar farklı bir disiplinin sporcusu olsa da 26 yaşındaki isim Zwift’e yabancı değil.
Dünyanın ilk sanal dünya şampiyonu olan Osborne, daha önce Alpe d’Huez’in sanal eşdeğeri olan Alpe du Zwift yarışını kazanmıştı.
Gelecek sene Tokyo 2021’de hafif sıklet iki çifte kürek disiplininde yarışacak Osborne, finişten sonra “Benim için tamamen yeni bir deneyimdi,” dedi. “Daha önce bazı Zwift yarışlarında yarıştım ama bu çok daha büyük bir olay. Parkur çok zordu. Sakin olmaya çalıştım, peletonda kaldım ve her şeyi finişe bıraktım.
Açıkçası, Zwift, çok daha fazlasının yaşandığı dışarıda koşulan yarışlarla karşılaştırılamaz. Zwift’te kazanan deneyimdir – nasıl yarışacağını bilen adamlar kazanır. Bugün bu kürek çekme gücünü bisiklete aldım ve gerçekten işe yaradı.” diye konuştu.
Osborne, genellikle binicilerin yeteneklerini ve formlarını test etmek için kullanılan Toskana’daki Monte Serra tırmanışında Strava KOM rekorunu birkaç NTT WorldTour bisikletçisinin elinden almıştı.
Yarıştan sonra Cyclingnews’a konuşan Alman olimpik sporcu, “Etkinliğe katılan bisikletçilere bakınca bazı büyük isimler gördüm. Onlara çok saygım vardı ama elbette Zwift profesyonelleri ve WorldTour sürücüleri arasında her zaman rekabet var. Yol bisikletçileri güce sahipken, Zwift profesyonelleri algoritmayı ve nasıl çalıştığını biliyor.” dedi
Osborne, Tokyo Olimpiyat Oyunlarında Almanya için kürek çekmeye odaklanıyor, ancak ilk Esports Worlds unvanının kariyerini daha dijital bir yola yönlendirebileceğini biliyor.
Osborne, “2012’den beri bisiklete biniyorum, birçok kürekçi bisiklete biniyor çünkü harika bir spor ve aynı zamanda kürek performansını geliştirmeye yardımcı oluyor.
Strava ortaya çıktığından beri, rekabetçi tarafa da ilgi duymaya da başladım. Kendimi bazı KOM’lardaki diğer sürücülerle karşılaştırmaktan hoşlanıyorum. Alman zamana karşı şampiyonalarında oldukça başarılı oldum. Mesela 2019’da altıncı oldum ve yarışı üçüncü bitiren WorldTour bisikletçisi Jasha Sütterlin’den sadece 28 saniye gerideyim.
Yol yarışı deneyimim yok, sadece TT yaptım ama birkaç yıl önce Zwift’e başladım ve onu bir eğitim aracı olarak kullandım. Motive edici ve gerçekten de Zwift’in insanlarla yarışmak için harika bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Dışarıya çıkmama gerek yok zaten çok eğlenceli.
Belki olimpiyatlardan sonra bisiklete geçip neler başarabileceğime bakarım.” dedi.
