Bizimle iletişime geçin

Editoryal

Kenan Cavnar ile kitabı “İki Teker Bir Kariyer” üzerine

İki Teker Bir Kariyer kitabının yazarı Kenan Cavnar ile kariyer ve bisiklet ilişkisini, bisikletin kariyer üzerinde olabilecek olumlu etkilerini ve kitabını konuştuk.

Kenan Cavnar, profesyonel yaşamında uzun yıllar insan kaynakları profesyoneli olarak çalışan bir bisikletsever. Yolu bisiklet ile kesiştiğinde iş yaşamı ve bisikletin benzerliklerini keşfetmeye başlıyor. Bu yolculuk İki Teker Bir Kariyer kitabının yazılmasına vesile oluyor.

İki Teker Bir Kariyer kitabı kendi türünde yayınlanan birkaç kitaptan biri. İş yaşamı ve bisikletin aslında ne kadar benzerliklerle dolu olduğunu ve bisikletin kariyer gelişimine nasıl katkıda bulunabileceğini gözler önüne seren bir kitap.

Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?

1975 yılında Sakarya’da doğdum. Kariyer yolculuğumun ilk pedalını Marmara Üniversitesi’nde çevirmeye başladım. Yine aynı üniversitenin İşletme Bölümünde Yönetim ve Organizasyon Yüksek Lisans Programını tamamladım. Kariyer yolculuğumun ilk düzlük etaplarını insan kaynakları ve bilgi teknolojileri danışmanlığı veren firmalarda farklı sorumluluklar üstlenerek geçirdim. 

İlerleyen yıllarda zorlu dağlık etapları, insan kaynaklarının hemen her sürecinde ve farklı sektörlerde orta ve üst düzey yöneticilik görevlerinde bulunarak tırmandım. Kariyer yolculuğunun, bisiklet yolculuğu gibi yola çıkarken tek kişilik ancak yola çıktıktan sonra çok kişilik olduğuna inandığım için üniversitelerin konferanslarına katılarak deneyimlerimi öğrencilerle paylaşmayı seviyorum. 

Uzun süre aylık Telepati Telekom Dergisi’nde ve bazı yayın organlarında iş dünyası, insan kaynakları, liderlik ve değişim yönetimi konularında makaleler yazdım. Yedi yıldan beri amatör yol bisikletçiliği sporuyla uğraşıyorum. Hürriyet Seyahat’te bisikletle yaşamla ilgili yapılan haberlere içerik sağlıyorum. Evliyim ve bir kız çocuğu babasıyım. 

Nasıl oldu bisikletle tanışmanız? Bisiklete neden bağlandınız?

Çocukluğumda kendi yaşıtlarıma göre daha geç bisiklet sahibi oldum. İlk bisikletimi de kitabın önsözündeki hikayede bahsettiğim gibi ortaokul ikinci sınıfa geçtiğim yaz tatilinde fabrika önünde ayran satarak edindim. Lisede okurken yarış bisikletim vardı. Sonrasında uzun yıllar bisikletten uzaklaştım. Ta ki 2014 yılına kadar. Yaşadığım bir sağlık sorunu nedeniyle biraz da zorunlu olarak başladığım bu spor, hayatımın ikinci yarısında her geçen gün bir alışkanlıktan öte bir tutkuya dönüşmeye başladı. 

Bisikletin insanın beynini zinde tutan, ruhunu iyileştiren ve tamir eden bir tılsımı var. Bu duygu bisiklete olan ilgimi canlı tutuyor. Aynı zamanda bisikletle birlikte liderliği de öğreniyorum. Her ikisinin de zor bir mükemmellik seviyesi var. Sizi ulaşamayacağınız kadar zor hedefler koyma konusunda kışkırtıyor. Hep daha gidilebilecek yolumun olduğunu görmemi sağlıyor. 

Kitap yazma fikri aklınıza ilk nasıl düştü? 

Uzun yıllar farklı konularda makale yazmanın da etkisiyle kafamda hep bir kitap yazma fikri vardı. Ancak insanların hayatına etki edebilecek özel bir konu aradığım için sürekli bu istediğimi erteliyordum. Bisikletle çıktığım uzun turlarda; yollardaki her türlü engeli, teknik problemleri, tırmanışlardaki mücadeleyi, inişlerdeki keyfi, hayal kırıklıklarını çoğu kez yaşama fırsatı yakaladım.

Einstein’ın izafiyet teorisini nasıl kurguladığını anlatırken bisiklete gönderme yapıp “O konuyu bisikletimi sürerken düşündüm.” demesi gibi benim de çıktığım turlardan biri ilham kaynağım oldu. Bir insan kaynakları profesyoneli olarak iş hayatım boyunca insanların kariyerleriyle ilgili yaşadıkları sıkıntıları çokça gözlemleme fırsatı bulmuştum. Çalışma hayatımda elde ettiğim tecrübeleri, bisikletin öğretileriyle derleyeceğim ve yolculuklarımı hikayeleştireceğim bir kitap yazmaya karar verdim. 

İki Teker Bir Kariyer; yolculuğun kendisinden keyif almayı anlatan bir süreç kitabı. O yüzden de kitapta anlatılan birçok konu yolda tur arkadaşlarımla yaptığım sohbetlerle ortaya çıktı. Kitabı yazdığım dönemde sürüşlerde onlara önceden belirlediğim başlıklarla ilgili sorular sorar ve düşüncelerini öğrenirdim ardından da konuştuklarımızı not ederdim. Kitapta yolla ilgili hikayeler bu konuşmaların bir sonucunda ortaya çıkmıştır.  

Kariyer ve bisiklet neden benziyor sizce? Kariyer yolu ve bisiklet yolculuğundaki benzerliklerden kısaca bahseder misiniz?

Bisiklet tarihinin en önemli gizemlerinden biri, pedallarla bisikleti kimin birleştirdiğinin tam olarak bilinmemesi ya da bu keyifli ve doğa dostu aracı kimsenin tanımadığı birinin bulmuş olması. Bisikleti  özel yapan da bu, onun kimseye ait olmaması. Kariyerimizin de en gizemli tarafı sanırım burası. Başarı ile mutluluğu birleştirmek.

Hepimizin kariyerinde bir gizem bulunmakta ve dilediğimiz kariyere sahip olabilmek için birkaç unsuru birleştirebilecek seviyeye gelmeliyiz. Bisiklette ve kariyerde belli bir aşamaya gelebilmek; cesareti, sabrı, mücadeleyi, tutkulu olmayı, tutarlılığı ve bağlılığı gerektiriyor. Her ikisi de sınırları sizi biraz daha ilerlemeye çağıran keşfedilmemiş bir ufuk gibi. 

Bisiklet yolculuğunda bisikletin gidonu yani kontrolü sizin elinizde. Nereye gideceğinize, hangi hızla süreceğinize, ne zaman duracağınıza ve sürüş tercihlerinize kendiniz karar verirsiniz. Yol almak istiyorsanız kimseye ihtiyaç duymadan pedal çevirmelisiniz.  Kariyer  yolculuğunda da eşdeğer bir süreç var. Başarılı bir kariyer için kontrolü elinize almalısınız.

Kariyerinizin başlangıcından liderliğe kadar uzanan yolculuğunuzda, gelişim ve ilerlemenizden başkalarının değil, kurumların değil kendinizin sorumlu olduğunuzu bilmeniz gerekir. Her ikisinde de yola çıkarken amacınızı belirlemelisiniz ve eğer yolculuğu severseniz onun ne kadar süreceğinin anlamı kalmaz. 

İnsanlar kendilerinden neler bulabilir kitapta?

Kitabın mottosu: Düşün, Karar Ver, Hareket Geç, Yola Tutun; eğer öyle yapmasaydım hayatın bana biçtiği kaderi kabul etmiş olacaktım. 2014 yılında yaşadığım sağlık problemi nedeniyle  hayat boyu tansiyon ilacı kullanmak zorunda kalmıştım ve bununla birlikte hayatımda ve kariyerimde ritmimi kaybetmiştim. Hayatta bazen bir şeylerin yoluna girmesi için bazı şeylerin raydan çıkması gerekiyor. 

Bisiklet, çocukluk dönemimde hayalim, kariyerimin ortalarında ise eski ritmimi sağlayan ilacım oldu. Sevdiğim bir söz var: “Karşına iki yol çıktığında zor olanı seç, zor olan seni geliştirecektir.” Ben de öyle yaptım. Bisikletle harekete geçerek yolumu değiştirdim ve bu yola tutunarak bugün kariyerimde ve sağlığımda istediğim yere gelebildim. 

Okuyucular da bu kitapta benim dönüşüm hikayemi değil, kendi hayatlarının dönüşümünü, kariyer yolculuklarında yola nasıl tutunacaklarını ve böylelikle kariyerlerini nasıl daha anlamlı hale getirebileceklerinin cevaplarını bulacaklar. 

Kitapta aşamalar bulunuyor. Yolculuğa başlangıç, Gelişim ve İlerleme gibi. Okuyucular nasıl bir yolculuğa çıkacak?

İki Teker Bir Kariyer, önsöz ve giriş bölümü haricinde altı ana başlık ve her ana başlığın altında iki alt başlıktan oluşuyor. Bu ana başlıkların ilk ikisi iş hayatına atılmadan önce kariyer kaygısıyla nasıl başa çıkılabileceğinden bahsediyor. Kariyer hayatına doğru başlangıç yapmanın yolları ile geleceğimizi nasıl planlamamız gerektiği de aynı bölümlerde anlatılıyor. 

Sonraki iki bölümde; “Düşün, Karar Ver, Harekete Geç, Yola Tutun” ile “İyi İnsanlarla Yolda Olmanın Keyfini Çıkar” kariyer yolculuğunda bizleri nelerin beklediğini, güçlendirmemiz gereken yönlerimizi nasıl geliştireceğimizi, yapamam diye düşündüklerimizi zamanla yapabilmenin nasıl mümkün olacağı ele alınıyor.

Ayrıca yine aynı bölümlerde teknik bilginin öneminden ve kariyer yolculuğumuzu nasıl keyifli ve verimli hale getirebileceğimizden bahsediliyor. Daha sonraki bölümlerde ise okuyucular, kariyerlerinde benzer rollere kıyasla ne kadar iş çıktısı üretmeleri gerektiğinin cevaplarını bulabiliyorlar. 

Kitap, okuyucuları hem yazarın yol hikayelerine ortak ediyor hem de onları bir anda Fransa Turu gibi uzun yol bisiklet yarışlarına götürerek yarışlar ve takımdaki bisikletçiler hakkında bilgi sahibi olmalarını sağlıyor. Ardından iş dünyasında kurumsal firmalardaki kariyer öyküleri ile ilgili ipuçları vererek okuyucuyu kendi kariyer gerçeğiyle baş başa bırakıyor. 

Kitabı yazma amaçlarınızdan bahseder misiniz? 

Team Ineos’un (eski adıyla Sky) ekibinin başına gelen Dave Brailsford’un başarı hikayelerini duymayan yoktur sanırım. Meşhur marjinal kazançlar modeli sayesinde bisiklete dair her şeyde %1 iyileşmeyi sağlayarak önemli bir kazanç elde etmiş ve böylelikle büyük tur zaferlerine adeta ambargo koymuş biridir. Brailsford’un marjinal kazanımları dışında beni asıl etkileyen konu takımın başına geldiği zamanki ortaya koyduğu vizyondur. Brailsford şu üç amacı ortaya koyar: 

1- Fransa Bisiklet Turunu beş yılı içinde kazanmak, 2- İngiltere’de bisiklet süren kişi sayısını artırmak. 3- Sonuncusu, bu başarıları temiz bir şekilde (dopingsiz) elde etmek. 

Sanırım ben onun ikinci amacından etkilendim. İnsanların bisikleti marjinal kazançlardaki gibi sadece bir ulaşım aracı olarak görmeyip, kişinin kendi gelişim yolculuğunda ortaya koyacağı vizyonun bir parçası olarak görmelerini amaçlıyorum. Böylelikle bisiklet süren kişi sayısı da her türlü soruna rağmen artacağı gibi, bisiklete ayıracağımız süre de uzayabilir. 

Kişisel gelişimimiz açısından değerlendirecek olursak; insanların iş hayatı sadece iş saatlerindeki davranışlardan etkilenmiyor. İş dışında yaşadığımız her anın çalışma hayatımıza yansıması er ya da geç oluyor. Kimisi bilinçaltımıza etki ediyor kimisi davranışlarımızı alışkanlığa dönüştürüyor. Bu yüzden hem keyif alacağımız hem de bizi iş hayatının zorluklarına hazırlayacak aktiviteler günümüz profesyonelleri için önem arz ediyor. 

Her bisiklet seyahati bir kişisel gelişim yolculuğu aynı zamanda. Her turda yeni deneyimler kazanarak kendi kişisel gelişimimizi sağlayabiliriz. Kendi hikayemizi yazabiliriz. Şöyle düşünün, evde başkalarının yazdığı dizileri saatlerce izlemektense, yollarda kendi yazdığımız senaryoları, hayalleri yaşamak daha geliştirici olabilir. 

Probleme aşık olmak nedir? Bisiklet ve kariyerimizde bunun etkilerini nasıl görürüz?

Kariyer yolculuğumuzda önümüze her gün farklı problemler çıkıyor. Bir problemi çözdüğümüzde mevcut durumdan bir sonraki mevcut duruma geçmiş oluyoruz. Ancak gelişimin sürekliliği ilkesine dayanarak bu geldiğimiz durum da son olmamalı. Dave Brailsford’un marjinal kazançlar modelinde yaptığı gibi her şeyde mutlaka bir iyileştirme olmalı diyerek yeni bir problemi daha istemeliyiz. 

Dolayısıyla burada sürekli bir problem çevrimi ortaya çıkıyor. Örneğin, kendi kişisel gelişimimizle ilgili düşünelim. Zaman yönetimi ile ilgili bir problemimi çözüyorum ve zaman yönetiminde daha etkili hale geliyorum ancak bu konuda bir gelişim sınırı yok. Bu geldiğim noktada beni mutlaka yeni bir problem bekliyor olmalı. 

Böylece o konuda bir sonraki gelişim basamağını zorlamalıyım veya benzer konuyla ilgili değilse bile başka bir kişisel gelişim alanıyla ilgili yeni bir problemi keşfetmeliyim ki orada da daha iyi ilerleyebileyim. Yani problemlere aşık olma konusu ile iyileştirmeye olan tutku arasında bir bağlantı var. Sonsuz iyileştirme, sürekli iyileştirmeye aşığız diyorsak, bunun problemlere olan aşka eşit olduğunu varsaymalıyız.  

Kitabın giriş bölümünde yazdığım gibi, bisikletle çıktığınız her bir tur, bir motivasyon aracı olmakla birlikte farklı problemleri bir arada deneyimleme ve bir sonraki mevcut duruma geçme fırsatı da sunuyor.  Köpeklerin sizi kovalaması, yoldaki araçların tehlikesi, çukurların sinirinizi bozması gibi birçok probleme rağmen, zamanla bu sorunlarla baş edebilecek cesareti kendinizde bulursunuz. 

Örneğin kalabalık bir köpek grubuyla tek başına karşılaştığınızda önceleri kaçmanın iyi bir yol olduğuna inandığınız bu mevcut durumla ilgili bir fikriniz de olur. Zamanla durmayı deneyerek, onlarla aranıza bisikletinizi koyup mesafe bırakarak hallettiğiniz bu durumu, yanınızda köpek maması taşıyarak daha ileriye taşıyabilir ve böylece onlarla dost olabilirsiniz. Böylece sürekli problem çevrimi, sizi ilk karşılaştığınız mevcut durumdan çok daha ileriye taşımış olur. 

İlgi nasıl oldu kitabınıza? Nasıl geri dönüşler aldınız?

Pedal kardeşliği kitabın yayınlamasıyla birlikte hemen kendini gösterdi diyebilirim. Bisiklet sporu içinde olan herkes kısa zamanda sahiplendi kitabı. Sonrasında üniversite öğrencileri ve tabii ki profesyoneller. Kitap iş dünyasında çok farklı rollerden insanların da dikkatini çekmeyi başardı. 

Genelde okuyuculardan kitabın özgün, öğretici, akıcı olduğu ve bu yönüyle hızlı okuyup bitirdikleri yönünde geri dönüşler alıyorum. Bazı okuyucular içindeki yol hikayelerini severken, bazıları kariyerle ilgili öğretilerin kendilerine sağladıkları faydalardan bahsettiler.

Bisiklet sporuyla ilgisi olmayanlar ise, bisiklet sporunun bu kadar terim ve benzetme içerdiğini bilmediklerini, kitabın bu yönüyle bisiklet ve kariyerin örtüşmesini başarılı bir dille anlattığını ifade ettiler. Okuyucuların çoğunun ortak fikri; kitabın sadece kariyerlerine değil hayata bakışlarına yeni bir pencere açtığı yönünde. 

Kenan Cavnar kitabı İki Teker Bir Kariyer’i anlatıyor:

Bisikletle ilgili bugüne kadar yazılmış kitaplara baktığımızda şu üç konunun işlendiğini rahatlıkla söyleyebilirim. Bisiklet yarışçılarının biyografileri, bisikletle uzun yolculuklara çıkan maceraperestlerin yolculuk hikayeleri ve bisikletin mekaniği ile antrenman bilgilerinin paylaşımları. Sonuncusu sosyal medyada en çok takipçisi olan pedal dostlarımızın da  üzerinde çok durdukları konulardan biri. 

İki Teker Bir Kariyer’in, bisiklet türünde yazılmış bu tarz kitaplardan ayrı bir özelliği var. Bisikletle ilgili bir kitap değil. Kitap, insanların kariyerleriyle ilgili kritik soruları yanıtlamak için bisiklet sürme deneyiminden yararlanıyor. Bu içeriğiyle dünyada kendi türünde yayınlanan birkaç kitaptan biri olma özelliğine sahip. Eğer şu sorulardan herhangi birine cevap arıyorsanız İki Teker Bir Kariyer’i okuyabilirsiniz. 

  • Mezun olduktan sonra istediğiniz işi nasıl bulabilirsiniz?
  • İş hayatında başarılı olmak için hangi özelliklere sahip olmalısınız? Hangi unsurları bir araya getirerek kariyerinizdeki gizemi keşfedebilirsiniz?
  • Yeni terfi aldığınızda, yeni yönetici olduğunuzda, zorlu bir projeye atandığınızda  veya farklı bir şirkette işe başladığınızda hangi sorunlar sizi bekliyor?
  • Kariyer pelotonunda nerde olmak istersiniz?
  • Konfor Alanından çıkmak için ne zaman vitesi artırmanız gerekir?
  • Takım çalışmasında sarı mayonun önemi? Sarı mayoyu kazanmasak da olur mu?

Ceres Yayınları’ndan çıkan İki Teker Bir Kariyer kitabını hem kitabevlerinden hem de online olarak bulabilirsiniz.

E-Posta Bülteni

E-Posta bültenimize abone olun, en son haber ve röpörtajlardan ilk sizin haberiniz olsun!

Yorumlar için tıklayın

Cevapla

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Öne Çıkanlar

Bağlan
E-Posta Bülteni

E-Posta bültenimize abone olun, en son haber ve röpörtajlardan ilk sizin haberiniz olsun!