Bizimle iletişime geçin

Editoryal

Özel Röportaj: Önce Kadınlar’ın kurucusu Ayşin Başkır

Kadınların birlikte sürüş yapmaları, güçlerini birleştirmeleri, tecrübelerini paylaşmaları hedefleriyle yola çıkan Önce Kadınlar oluşumunu kurucusu bisiklet tutkunu Ayşin Başkır anlattı. Oluşum Önce Kadınlar dese de kapıları destek isteyen tüm bisikletçilere açık.

Fotoğraflar Ayşin Başkır

“Bisiklet demek sağlık demek, güç demek, özgürlük demek, yaşamak demek, iyileşmek demek benim için.”

Yeni başladığınız bir şeyde aklınıza takılanları sormak, destek görmek, yönlendirmeler almak çok önemli olabilir. Hele bisiklet gibi hem biraz özgüven ile başlanan hem de sorulacak soruların hiç tükenmediği bir alanda ilk zamanlarda görülen destek devamlılığı belirleyebilir. Pek çok kişi o desteği bulamadığı için çekiniyor ve bisikletten uzak kalıyor olabilir.

“Önce Kadınlar” oluşumu bunu değiştirmek, yeni başlayanlara, soruları olanlara, bir sürüş arkadaşı veya grubu edinmek isteyenlere destek olmak amacı belirlemiş bir oluşum. Önce Kadınlar – Ladies First oluşumunu kurucusu Ayşin Başkır ile konuştuk.

Spor pazarlaması alanında çalışan Ayşin Başkır için spor sadece mesleğinde değil hayatının da merkezinde. Evli ve 17 yaşında bir oğlu olan Başkır hayatı boyunca dağcılıktan bisiklete pek çok sporla ilgilenmiş. “Çocuğumun dünyaya geldiği yıllarda hobi olarak yaptığım dayanıklılık sporları o kadar baskın çıktı ve hayatımı doldurdu ki kurumsal hayattan ayrılıp işimin gücümün spor olmasına karar verdim.” diyor Başkır.

Bisiklet hayatınıza nasıl girdi? Nasıl bir yeri var?

Çocukluğumda bisiklet ile büyüyen bir çocuk değildim, bisiklete binmeyi biliyordum ama kendime ait hiç bisikletim olmamıştı, ta ki 25 yaşında Amerika’ya gidene kadar, San Francisco’da yaşıyordum arabam yoktu şehir içi ulaşımımı sağlamak için kendime ilk bisikletimi aldım ve bisiklet ile “Gitmek” duygusu çok hoşuma gitti.

O zamanlar spor olarak dağcılık ve kaya tırmanışı ile ilgileniyordum. Sırt çantamı alıyordum ve kaya tırmanışı yapacağım bölgelere bisikletim ile ulaşıyor antrenmanımı yapıp geri geliyordum. Spor için yapmıyordum sadece ulaşım için kullanıyordum ve inanılmaz keyif alıyordum. Türkiye’ye dönünce ulaşım aracı olarak kullanmak beni çok strese soktuğu için dağ bisikleti almaya karar verdim.

O zamanlar Everest dağına çıkma hayalim vardı, dağa hazırlık antrenmanlarımın bir parçası olmuştu dağ bisikletine binmek. Bisiklet sporunun içine de böylece girmiş oldum. Çocuğum dünyaya gelince hayallerim rafa kalktı, hayatımda her şey değişti ama bisiklet kaldı.

Dağ bisikleti yerini yol bisikletine bıraktı, bisiklete binmek de hayatımın öncelikli sporu haline geldi, şu dönemimde de düzenli triatlon ve yol bisikleti antrenmanı yapıyorum. Hafta da en az 3 gün bir antrenman programı dahilinde yarışlara hazırlanıp yaş gruplarında yarışıyorum.

Bisiklet hayatıma girdiğinden beri ayrılmaz bir parçam. Dağ bisikletine başladığım dönemlerde www.mtbtr.com sitesinin kuruluş ekibindeydim, dağ bisikleti özelinde bilgi paylaşımının yapıldığı Türkçe kaynak eksikliğini kapatan ilk siteydi. Çok uzun süre içerik üretmeye devam ettik.

2008 yılında Follow The Women For Peace adında bir organizasyona katılıp 30 farklı ülkeden 500 kadın ile bisiklete bindim. Ortadoğu’da barış için, mülteci sorununa, o bölgede yaşayan kadınların sorunlarına dikkat çekebilmek için Lübnan, Suriye, Ürdün, İsrail ve Filistin’de gerçekleşti bisiklet binişleri. Hayatımda unutamayacağım bir deneyimdi ve gerçekten bisikletin özgürlük olduğunu orada anladım.

Herkes bisiklet kullanmalı ama kadınlar neden bisiklet kullanmalı?

En başta kadınlar istedikleri her şeyi yapabilme özgürlüğüne sahip olmalı, toplumsal baskıların, dayatmaların altında ezilmemeli diye düşünüyorum. Bisiklet kadına özgürlük hissi verir ve kendine güven duymasını sağlar, toplumun içinde görünür olur. Ne kadar çok kadın kendi tarzında bisiklete binerse de toplumun kafasındaki tabular yıkılır. Bisiklete de nasıl binmek istiyorsa öyle binmeli, ulaşım aracı olarak mı, gezmek için mi spor için mi kimse buna karışıp kısıtlamamalı.

Bisiklete binerken havayı hissederek gitme hissi o kadar güzel, o kadar keyifli bir şeydir ki, hem ruh sağlığınıza hem de beden sağlığınıza iyi gelir. Bisiklet ile daha uzağa gidebilme, giderken sesi kokuyu havayı hissedebilme şansınız vardır. Yaşadığınızı hissedersiniz.

Önce Kadınlar ile olan çalışmalarınızdan, planlarınızdan söz eder misiniz?

Her yaştan kadınlar ile güçlerimizi birleştirerek, birbirimize cesaret vererek yol bisikleti antrenmanı yapmak için yola çıktık. Her hızdan erkek kadın bisikletçilere açığız. Sadece önce kadınlar demek, kadınların bu sporu yapmak isterken karşılaştıkları engelleri birlikte aşmak istiyoruz. Bilgimizi tecrübemizi paylaşmak, birlikte gülmek, birlikte eğlenmek birlikte çoğalmak istiyoruz.

Çok az yol bisikleti sporu yapan kadın var, bunun en büyük sebebi nerede, nasıl, kimle bineceklerini, nasıl başlayacaklarını bilememeleri. İlk bisikletimi aldığımda benim de aynı sorunum vardı, yol yordam bilmiyordum. Altı ay bisikletim evimin baş köşesinde tekerlekleri kirlenmeden bekledi, ta ki ben birileri ile tanışana kadar.

Biz de diyoruz ki yol bisikletine sportif olarak binmek isteyenler için İstanbul Avrupa yakasında Yeniköy Sedona Consept başlangıçlı sürüşler organize edelim, Boğaz’da her hız grubundan kadın bisikletçileri bir araya getirelim.

Yavaş biniyorum, grup sürüşü yapmayı bilmiyorum, bilgi destek istiyorum, yol bisikleti yarışlarına girmek istiyorum diyen tüm bisikletçileri ama öncelikle kadınları bekliyoruz. Bu sürüşler havaların düzelmesi ile başlayacak. Bilgi almak takip etmek bize ulaşmak isteyenler instagram sayfamız @once.kadinlar’ı takip edebilirler. Duyuruları oradan paylaşacağız.

Önce Kadınlar ile bildikleriniz paylaşmak ve çoğalmak istediğinizden söz ettiniz. Amaçlarınız neler?

Amatör olarak 20 yıldır dağ bisikleti ile 10 yıldır da aktif triatlon ve yol bisikleti ile ilgileniyorum, gran fondo yol bisikleti yarışlarına giriyorum. Bu sporları yapan o kadar az kadın var ki niye daha fazla olmasın diye yola çıktım. 20 yıl içinde gözlemlediğim kadın bisikletçi sayısı artsa da erkek bisikletçi sayısı kadar fazla artmıyor.

Bir şekilde de kadınların o ya da bu sebeple uzun yıllar bu sporu sürdüremedikleri de bir gerçek. Neden bir araya gelip birbirimizden güç alıp karşılaştığımız sorunları konuşup beraber aşmaya çalışmayalım ki dedim. Bizler yarışlarda birbirimize rakip olsak da aynı zevklere sahip, dünyaya aynı pencereden bakan insanlarız. Bizi birbirimizden daha iyi anlayacak kimse de yok.

Önce Kadınlar oluşumunun kurucusu Ayşin Başkır

Birlikte antrenman yapalım, birlikte güçlenelim, bilgilenelim, birlikte yarışlara girelim, yol bisikleti yapan daha çok kadın olsun amacımız bu. İsterim ki daha fazla her yaştan kadın da bu duyguları yaşasın

Yani biz önceliği kadınlara veren amatör bir yol bisikleti antrenman grubuyuz. Amacımız spor amaçlı yol bisikletine binip, birlikte düzenli antrenman yapmak, isteyenler ile yarış hedefleri koyup, yarışlara hazırlanmak.

Bisiklet kullanıcısı olan bir kadın olarak ne gibi olumsuzluklar ve ne gibi pozitif yönlerle karşılaşıyorsunuz?

Ben bisiklete spor amaçlı biniyorum. İstanbul’da yol bisikleti ile antrenman yapmak demek sabahın erken saatlerinde henüz daha şehir uyanmamışken dışarı çıkıp en az bir saat en fazla dört-beş saat bisiklete binmek demek. Kadın olarak tek başıma o saatlerde dışarıda antrenman yapmak beni korkutuyor.

Kendi hızımda bisiklete binecek arkadaş bulmam ise ilk başlarda oldukça zor oldu. Bir grubun hızı ve ivmesi ile bisiklete binmek çok daha keyifli oluyor, bir takımın parçası değilseniz çok yalnız kalabiliyorsunuz. Pozitif yönleri ise bir teknik sorun ile karşılaştığınızda kadın ya da erkek bisikletçi fark etmeksizin bisikletçilerin hemen birbirlerine yardım etmeleri.

Ülkemizde bisiklet için nelerin değişmesini isterdiniz?

Bakış açısının değişmesini çok isterdim en başta. Ayrı bir bisiklet yolu her yerde her zaman mümkün olmasa da yolları paylaştığımız araç kullanıcılarına ve yayalara, bir bisikletçiye nasıl davranmaları gerektiğinin öğretilmesini, karşılıklı saygı ve anlayış için çok önemli olduğunu düşünüyorum.

Sürücü kurslarında yolda bir bisikletli ile karşılaştıklarında sürücülerin nasıl davranmaları gerektiğini uygulamalı olarak öğretmelerini ve ehliyet alma sınavında da buna özel bir bölüm ayrılarak sorular sorulmasını isterdim.

E-Posta Bülteni

E-Posta bültenimize abone olun, en son haber ve röpörtajlardan ilk sizin haberiniz olsun!

Yorumlar için tıklayın

Cevapla

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Öne Çıkanlar

Salko Bisiklet ve BİSED Yönetim Kurulu Üyesi Bayram Akgül Avrupa Bisiklet Endüstrisi Konfederasyonu (CONEBI) Yönetim Kurulu Üyeliğine Seçildi

Uncategorized

Bağlan
E-Posta Bülteni

E-Posta bültenimize abone olun, en son haber ve röpörtajlardan ilk sizin haberiniz olsun!