EPO ve fazlası

EPO ve fazlası

Yazı: Prof.Dr. İrfan Türetgen

Sporu takip ediyorsanız şüphesiz performans arttırıcı maddeler kullanırken yakalanan sporcuları da duymuşsunuzdur. Anabolik steroidler bunlardan bazılarıdır. “Kan dopingi” adı verilen uygulamada alyuvar sayısını artırmak için kullanılan bir kimyasal madde olan eritropoietin (EPO) aynı yasaklı maddeler şemsiyesi altına girer. EPO 1980’lerden beri profesyonel bisikletçiler arasında yaygın bir suistimal ve tartışma kaynağı olmuştur. Kan dopingi, bir müdahale ile kırmızı kan hücresi sayısını artırarak sportif performansı iyileştirme girişimi anlamına gelir. Kırmızı kan hücreleri vücutta oksijen taşımaktan sorumludur. Özellikle kaslar, hareket için gereken enerjiyi üretmek için oksijeni kullanır. Bu nedenle sahip olduğunuz kırmızı kan hücresi ne kadar fazlaysa oksijen kapasitesi ve kasların aşırı fiziksel aktivite sırasında zorlanmadan enerji üretmesi için mevcut oksijen taşınması o kadar fazla olur. Normalde vücudumuz bunu belli bir oranda zaten sentezlemektedir. Bu sayede kan dolaşımındaki alyuvarların sayısı belli bir seviyede tutulabilmektedir.

Kan dopinginin yapılma yöntemleri kabaca:

1.Başkasının kanının transfüzyonu (daha yüksek alyuvar barındıran kanı almak)

2.Kişinin kendi kırmızı kan hücrelerinin yeniden infüzyonu (daha yüksek alyuvar barındıran kanı kendinize geri vermek)

3. EPO gibi güçlendirici ilaçların dışarıdan alınması şeklindedir

Kan dopingi, bilindiği üzere Dünya Dopingle Mücadele Ajansı (WADA) tarafından belirlenen standartları ihlal etmektedir ve profesyonel sporlarda yasaklanmıştır. Yapılan düzenli ve zorunlu testlere rağmen bazı sporcuların bu tipte dopingi yapması engellenememiştir. EPO, laboratuvarda sentezlenebilen ve intravenöz (damar içine) veya subkutan (deri altına) enjekte edilebilen (insülin enjeksiyonuna benzer şekilde), vücutta da doğal olarak üretilen bir kimyasal maddedir. 1990’ların başında yasaklanmıştır, ancak 2000 Yaz Olimpiyatları’na kadar ilk kan doping testleri yapılmamıştır. EPO’nun kötüye kullanılması, 2006 Fransa Bisiklet Turu galibi Floyd Landis’in doping testinin pozitif çıkmasının ardından unvanının geri alınmasıyla dünya manşetlerine taşındı. Yıllarca EPO kullandığını itiraf eden Floyd, 7 kez Tour de France şampiyonu Lance Armstrong da dahil olmak üzere 17 bisikletçiyi daha dopingle suçlamıştı. Bu dosyanın kapanması 2012 yılını bulmuştu.  

Sportif performans açısından EPO’nun kırmızı kan hücrelerinin çoğalmasını ve kaslara taşınan oksijen miktarını arttırdığı gösterilmiştir. Dolaşımdaki artan oksijen mevcudiyeti kas yorgunluğunun ilerlemesini yavaşlatır ve dolayısıyla dayanıklılığı artırır. EPO’ya yanıt olarak sporcuların deneyimlediği artan dayanıklılık, dopingi profesyonel sporcular için bu kadar çekici yapan şeydir. Bunu yapmak, antrenmanlar arasındaki toparlanma süresini azaltmaya, kas gücünü artırmaya ve yarışmalar sırasında avantajı korumaya yardımcı olabilir. Bununla birlikte, EPO’nun düşünülenden daha az fayda sağladığı da bilimsel olarak gösterilmiştir. Doping her bünyede beklenen etkiyi yapamamaktadır. Genelde doping yardımıyla %10’ları bile bulmayan bir performans artışına hayal gözüyle bakılmaktadır. Oysa doğru antrenman-dinlenme-beslenme ile fazlasını kazanacağınızı unutmayınız. Yayınlanan bilimsel araştırmaların sonuçlarına göre kan dopinginin sportif performansı artırmak konusunda çok da başarılı olmadığına dair çalışmalar oldukça fazladır (http://bitly.ws/sGZ4). Hatta plasebo alan deneklere oranla EPO alan test grubu arasında performans bakımından fark bulunmayan çalışmalar da vardır. The Lancet – Hematology dergisinde yayınlanan bir araştırmada EPO ve plasebo verilen bisikletçiler arasında benzer olan dayanıklılık ve yol yarışı performanslarını çok az etkilediği bulunmuştur. Bu dopingi alıp da roket takmış gibi gitme bir beklenti olması da ilginçtir. EPO tarafından üretilen yeni kırmızı kan hücrelerinin vücudun maksimum oksijen alımını (VO2max) artırdığı tartışılmaz. Ancak böyle bir artış bisiklet performansını artırmayabilir. 3 haftalık büyük turlardaki yarışlarda bisikletçiler, geçilen toplam süreye kıyasla nadiren maksimum düzeyde performans sergilerler.

İşin daha önemli bir yanı ise her dopingin potansiyel zararları da bulunmaktadır, ağrı kesicinin bile. EPO’nun spor performansını iyileştirebileceğinin garantisi olmadığı gibi, farkında olunması gereken ciddi sağlık riskleri de vardır. Mesela hipertansiyon. EPO’dan kaynaklanan artan kırmızı kan hücreleri kanı yoğunlaştırabilir, vasküler daralmayı artırabilir ve hipertansiyona (yüksek tansiyon) neden olabilir. Daha yoğun ve viskoz kan kalbe artan bir yük bindirerek kalp krizi, inme, kan pıhtılaşması riskini artırır. EPO alan sporcuların kanın çok yoğun olmasından dolayı nabzının çok düştüğü, bunun için geceleri nabızları düştüğünde yarışta otel odasında belli aralıklarla trainer üzerinde bisiklete binerek nabız artırmaya çalıştıkları bilinmektedir.

Dopingleri kullanmanın cazibesine rağmen, sağlığınıza ve itibarınıza yönelik riskler olası herhangi bir faydadan çok daha ağır basmaktadır. Bir sporcu olarak düşük performans gösterdiğinizi düşünüyorsanız performans artırıcı maddelerin ilk tercihiniz olmasına izin vermeyin. Bunun yerine beslenme, alternatif antrenman biçimleri veya spor psikolojisi tekniklerinin uygulanması gibi daha güvenli seçenekler hakkında antrenörünüzle konuşun. Tıbbi nedenlerle kırmızı kan hücre sayınızı artırmanız gerekiyorsa, sizin için anlamlı bir tedavi planı geliştirmek için doktorunuza danışın.

Benzer Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir