6 SORUDA TOUR DE FRANCE 2022

6 SORUDA TOUR DE FRANCE 2022

Fotoğraf ASO/Tour de France

Son yılların en çekişmeli Fransa Turu’ydu yarışın 109’uncu edisyonu. Tadej Pogacar’ı ilk kez zorlanırken gördük ve bunun mimarı Danimarkalı Jonas Vingegaard’dı. Büyük heyecanın üzerinden yeterince zaman geçmişken şimdi geriye bakma ve bu yıldan bazı sonuçlar çıkarma vakti.

Biz sorduk, Berkem Ceylan yanıtladı.

Cyc: Biz de önce Danimarka’dan başlayalım. Elbette hem profesyonel anlamda hem de gündelik yaşamda bisikletin çok önemli bir yeri var ama bu denli bir coşku bekliyor muydun, özellikle de Tivoli’deki takım tanıtım toplantısını göz önüne aldığında… Ek olarak bu tutkunun altında itici kuvvet olarak sen neleri görüyorsun?


Berkem Ceylan: Hem Tivoli’deki takım tanıtımı hem de Vingegaard’nun şampiyonluğundan sonra karşılanışı gerçekten nefisti. Belediye Belediye Başkanı Sophie Hæstorp Andersen’in organizasyonu çok iyi sahiplendiğini ve güzel tanıttığını düşünüyorum. Son yıllarda pistte elde ettikleri başarı zaten sportif anlamda halkın ilgisini yoğunlaştırmıştı. Yolda da yıllardır Jakob Fuglsang, Magnus Cort, Mads Pedersen gibi düzenli galibiyet alarak gündem oluşturan sporcuları var. Geçen seneki Vingegaard ikinciliğiyle halk iyice kenetlenmişti.

Eski bisikletçi ve ne yazık ki geçen sene kaybettiğimiz Chris Anker Sorensen’in televizyon yorumculuğu da izlenmeyi
epey arttırmıştı. Tüm bunlar müthiş bir itici güç yarattı. Sadece Kopenhag değil, iki ve üçüncü etaplardaki halk ilgisi de kıskandırıcı düzeydeydi.

Jonas Vingegaard ve Tadej Pogacar’ı sık sık birbirlerine atak çekersek izledik


Cyc: Öncelikle genel bir Tour de France 2022 değerlendirmesi alabilir miyiz? Geçmiş yıllara kıyasla bu yıl nasıl bir yarış izledik ve 109’uncu edisyonun sence öne çıkanları sence nelerdi?


BC: Elbette Vingegaard&Pogacar rekabeti ön plana çıktı. Belki 15-20 yıldır çok sık görmediğimiz senaryo gerçekleşti; yenilmeyenin yenilmesi. Yıllarca Contador’u, Froome’u kim geçecek diye bekledik ve bunu neredeyse kimse başaramadı. Tadej Pogacar’ın da üst üste üçüncü Tour galibiyetine kesin gözüyle bakılıyordu. Bunun gerçekleşmemesi ve genç bir Danimarkalı tarafından engellenmesi yarışın seyir zevkini arttırdı. Pidcock, Clarke, Houle ve Laporte’un kazandığı etaplar da aksiyonu bol, izlemesi keyifli ve tahmin edilmesi güç etaplardı. Elbette Wout van Aert’ın tek kişilik dev gösterisini de unutmak mümkün değil. Jasper Philipsen’in en sonunda beklentileri karşılayıp iki etap kazanması mutlu etti.


Cyc: Tabii ki işin içine şans dahi giriyor ama Jonas Vingegaard’ın kazanmasını sağlayan başlıca faktörleri neler olarak görüyorsun?


BC: Vingegaard geçen sene potansiyelini ikinci olarak göstermişti. Bu sezon da Tirreno-Adriatico, Bask Turu ve Dauphine’de “gerektiği kadar” iyiydi. Yokuş dayanıklılığının yanı sıra son zamana karşıda gösterdiği performanstan çok etkilendim. Etabı kazanmak için zorladı, kazanabileceğini gösterdi ve van Aert’ın etabı kazanmasına izin verdi. Gerçi son inişte çok risk aldı ve neredeyse düşüyordu. Mesela bu gelecek yıllar için dikkat edilmesi gereken bir detay olabilir. Son etapta bu kadar riske gerek yok. Ama sanırım Roglic gibi bir hezeyan yaşamaktan çekindi.


Cyc: Bu yıldan hem Team UAE Emirates hem de Tadej Pogacar nasıl dersler çıkaracaktır?


BC: Tour boyunca tek hataları 11. etapta Pogacar’ın yalnız kalması ve kendisinden 2 dakika 52 saniye geride olan Primoz Roglic’in her atağını takip etmeye çalışmasıydı. Bana kalırsa takımın Pogacar etrafında kurduğu yokuş kadrosu gayet iyi. Ama Bjerg gibi bir tempocuya daha ihtiyaçları var. Bjerg bir iki etap hariç beklenen katkıyı veremedi. Son anda covid olan ve yarışa katılamayan Matteo Trentin iyi katkı verebilirdi. Bana kalırsa Jan Tratnik tarzı ağır iş yapabilecek bir sporcuya ihtiyaçları var.

2012’den bu yana 7 Tour şampiyonluğu yaşayan Ineos bu yıl takım klasmanı ve Geraint Thomas’ın 3’üncülüğü ile yetindi


Cyc: Ineos Grenadiers’e gelecek olursak. Aslında onları Team Sky’dan bu yana, bu yıl
Jumbo-Visma’nın yaptığı gibi yarışlara kendi taktik ve temposunu dikte ederken görürdük.
Son yıllarda ise biraz daha diğer takımların hamlelerine göre konum alıyorlar. Geleceğe dair
nasıl bir Ineos projeksiyonu çiziyorsun?

BC: Ineos Grenadiers’in liderlik problemi var. Carapaz’la istenen şampiyonluklar gelmedi; Geraint
yaşlandı ve Bernal beklenmeyen ağır bir sakatlık geçirdi. Haliyle biraz dağınık yarıştılar.
Geraint yaşına göre çok güçlüydü ama eskiden dağılmayan yokuş domestiklerini de
göremedik. Hem liderlerde hem domestiklerde net bir gerileme var Ineos’ta. Aslında
gerileme değil de Jumbo aradaki farkı kapattı ve öne geçti diyelim. Tüm bunlara rağmen çok
iyi genç sporcular buluyorlar ve iyi bir yeniden yapılandırma içindeler. Hayter Kardeşler,
Pidcock, Sheffield, Tulett, Turner gibi sporcular ilerleyen yıllarda iyi işler yapacaklar. Kabuk
değiştirme sancısı diyelim.

Cyc: Ve son olarak sence Patrick Lefevere pişman mıdır?

BC: Patrick Lefevere herhangi bir kararından pişman olabilecek kadar duygusal birine
benzemiyor. 20 yıldır duygusal bir karar aldığını görmedim. Ama Tour Danimarka’dan
başlıyor diye yarı sakat Kasper Asgreen ve Mikkel Honore’yi takıma almak amatörce bir iş
hatasıydı. Cavendish, Jacobsen’in yanında rahatlıkla yarışabilirdi. Cavendish’in takımdan
büyük olmadığını göstermek tam da Lefevere’in yapacağı bir işti.

Berkem Ceylan’ın Tour 2022 karması:


Takım lideri: Wout van Aert (Genel klasman lideri olarak düşünülmesin)
Dağ domestiği: Sepp Kuss
Domestik: Andreas Kron
Yol kaptanı: Simon Clarke
Sprinter: Jasper Philipsen
Genç yetenek: Matteo Jorgenson
Joker1: Andreas Leknessun
Joker2: Yves Lampaert

Tour 2022’nin “Enleri”


Hayal kırıklığı yaratan takım: Lotto-Soudal
Hayal kırıklığı yaratan sporcu: Caleb Ewan
En unutulmaz an: Genel olarak Wout van Aert ve Pidcock’un Alpe D’Huez günü gösterdiği iniş performansı. İnişleri zorlayan bisikletçileri özlemişiz.
Duygusal açıdan en unutulmaz an: Hugo Houle’uin 11 yılın ardından etap kazanıp bu zaferini hayatını kaybeden kardeşine adaması.
Beklentilerin üstüne çıkan takım veya sporcu: Jumbo-Visma. Belki iki, üç yıldır kağıt üstünde en güçlü takım olarak geliyorlardı ama Vuelta haricinde bunu uygulamaya döktükleri bir Büyük Tur yoktu; ilk defa Fransa Turu’nda beklentileri karşıladılar ve üstüne çıktılar.
En unutulmaz etap: 11. etapta Tadej Pogacar’ın yalnız kalması ve Roglic’in üst üste ataklarıyla tükenmesi.
En sıra dışı olay: Dutch Corner

Benzer Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir