Röportaj MARIA DAVID Fotoğraf DAVID POWELL
Cyclist: Covid sebebiyle Klasiklerin büyük bölümünü kaçırdın. Şu anda nasıl hissediyorsun?
Cecilie Uttrup Ludwig: Giderek daha iyi ama iniş çıkışlarla dolu bir dönemdi. Boğaz ağrısı ve ateş şikayetiyle bisikletten 10 gün uzak kaldım. Sinir bozucu olan yavaş yavaş toparlanmaya başlamıştım ve Flêche Wallonne ile Liège-Bastogne-Liège’de yarışabileceğimi düşünerek interval antrenmanları yapıyordum. Pozitif ve mutluydum ama sonradan tekrar kendimi kötü hissettim ve yatağa düştüm. Ardennes Klasikleri’nde olmamak zor bir karardı, ancak Marta [Cavalli]’nın galibiyetini görmek hayal kırıklığının üstesinden gelmemde oldukça yardımcı oldu.
Cyc: Tour de France Femmes senin için ne ifade ediyor?
CUL: Uzun süredir savaşıyorduk ve şimdi tarih yazıyoruz. Herkes Tour’u bilir. İnsanlara bisikletçi olduğunuzu söylediğinizde, ilk sordukları, “Fransa Turu’nda yarıştın mı?” olur. Şimdi “Evet” deme şansına sahibiz. Çocuklarıma veya torunlarıma ilk Tour’un bir parçası olduğunu anlatabilirim.
İlk Tour’da Fransız takımında olmak ise büyük bir olay ve bunun için gerçekten heyecanlıyım. Erkekler Tour’un doğdum şehir Kopenhag’dan başlayacak olması inanılır gibi değil. İnsanlar, “Aman tanrım Tour geliyor!” diyor. Dilerim ki gelecek yıllarda kadınlar Tour’u Danimarka’dan başlar.
Cyc: En çok hangi etabı dört gözle bekliyorsun?
CUL: Gravel etabı. Biraz sert ve zorlayıcı, üstelik bence birçok insan o etabı kazanmayı hayal ediyor, tıpkı herkesin Strade Bianche’yi kazanmak istediği gibi.
Ayrıca 1km’lik tırmanışla sona eren Epernay etabı da var. Super Planche des Belles Filles dahil son iki etap destansı olacak. Champs-Élysées’de başlamak da harika olacak çünkü La Course orada olmasına rağmen hiç yarışmadım.
Cyc: Bu sezon heyecanla beklediğin diğer yarışlar hangileri?
CUL: İskandinavya Turu konusunda çok heyecanlıyım çünkü Kopenhag’dan başlayacak. Ailem, ağabeyim ve büyük ailem izleyici olacaklar, bu sebeple çok özel hissettirecek. Bir yanıyla da komik çünkü 2018’da Instagram ve Facebook hesaplarıma bakarsanız, “Kendi topraklarımda başlayacak bir İskandinavya Turu hayal ediyorum” yazdığımı görürsünüz. Şimdi bu hayal gerçeğe dönüşüyor, inanılır gibi değil.
“Hedefim bir WorldTour yarışı kazanmak olsa da sahilde arkadaşımla sürüşe çıkmaktan büyük keyif alıyorum. Güneşte binmeyi, havayı koklamayı, kuşları görmeyi, duymayı ve bir kafede bocadillo için mola vermeyi seviyorum“
Cyc: Burgos Turu’nda ilk galibiyetini almak senin açından ne denli önemliydi?
CUL: Uzun süre direkten döndükten sonra kazanmak büyük bir rahatlama getirdi. Galibiyet fazlası için iştahımı kabarttı. Tour de France’ı kazanmak istiyorum – etap değil genel klasmanı.
Cyc: Hastalığın yarattığı geri gidişin üstesinden nasıl geleceksin?
CUL: Eğer tüm takım senin için çalışırken sprint atmak için finalde yer alamıyorsan, bu büyük bir hayal kırıklığıdır. Bir yenilgiyle ayrılmak zor olsa da iç sesin “Hatalarımdan ders aldım ve daha güçlü bir şekilde geri dönmek istiyorum” demelidir. Kötü bir gün geçirmişsen sizi mutlu edecek bir reçete yoktur. Bazen kendini dürtmeli, acı elmayı ısırmalı ve yoluna devam etmelisin. Hayat her zaman mutluluk getirmez. İyi zamanları daha anlamlı hale getiren kötü zamanlardır. Tabii ki bisiklet zor bir spor, yağmurlu havalarda üçlü kanepene uzanıp Netflix izlemek istediğin günler vardır ama bisiklete binmenin bana verdiği şeylerin olumsuzlardan çok daha ezici bir şekilde olumlu olduğunu hissediyorum.
Cyc: FDJ Nouvelle-Aquitaine Futuroscope’daki atmosfer nasıl?
CUL: Takım olarak atak ve kontra ataklar yapabilen bir ekip oluşumuzu seviyorum. Güçlü kartları olan birçok takım var, özellikle bu yıl Grace Brown ve Vittoria Guazzini’nin takıma katılması güçlü kartlarımızı oynayabileceğimiz anlamına geliyor. Her yıl gelişiyoruz ve bunun karşılığını alıyoruz. Önceleri final sprintlerinde genellikle yalnızdım ama şimdi sonda takım arkadaşlarım var.
Herkes Marta’nın yaptıklarına hayran kalıyor, gerçekten uçuyor. Ekipte herkes farklı kişiliklere sahip – insanlar mesela beni joker olarak nitelendiriyor! Maëlle Grossetête ve Vittoria da öyle. Stine Borgli’nin dokuz yaşında bir oğlu var, bizleri kollayan bir anne tavuk.
Cyc: Başarındaki anahtar nedir?
CUL: Ailemin desteği her zaman önemliydi. Çocuk yaştayken yarışlara girmek için sabah dörtte kalkardık. Annem yiyeceklerimi hazırlar babam da arabayı kullanırdı. Bazen tek saatlik küçük bir kulüp yarışı için üç dört saat seyahat ederdik. Aynı zamanda son derece kararlıydım. Pro kontrat ararken yaşamımı idame ettirebilmek için süper markette çalışıyordum. Zordu ama hayalimi gerçeğe dönüştürüyordum.
Cyc: Niçin Girona’da yaşıyorsun? CUL: Yalnız antrenman yapmak istemiyorsanız her zaman birileri var. Şehrin dar sokaklı eski tarafında yaşıyorum ve bunu çok seviyorum. Hedefim bir WorldTour yarışı kazanmak olsa da sahilde arkadaşımla sürüşe çıkmaktan büyük keyif alıyorum. Güneşte binmeyi, havayı koklamayı, kuşları görmeyi, duymayı ve bir kafede bocadillo için mola vermeyi seviyorum.