Tur bisikletçiliğine giriş

Tur bisikletçiliğine giriş

Yazı Seçil Öznur Yakan

Bahar deyince ne geliyor aklınıza? Kış, o soğuk, kat kat giyindiğimiz ve güneşe hasret günler bitiyor. Nihayet!  Bütün kış ofiste otur, evde otur, hava erkenden kararsın, sabah uyandığında güneşi bile görme derken bahar gelir ve atarız kendimizi sokaklara. Bir yandan da yaz planlarını yapmaya başlarız. Bütün kış evde oturmaktan çok sıkıldık ya hani, nereye gitsek, nasıl gitsek diye düşünürüz.  Artık yeni yerler görme vaktidir. Oturma değil, dolaşma, görme, öğrenme, eğlenme zamanı gelmiştir. Haritalar açılır, bloglar okunur, ucuz uçak bileti almak için erkenden kollar sıvanır. Sonra gelsin yollar. Siz nasıl dolaşıyorsunuz? Arabayla, otobüsle ya trenle mi? Peki, ya bisikletle? Bu dergiyi okuduğunuza göre, en azından bir bisikletiniz var ve onunla daha neler neler yapabileceğinize bakıyorsunuz çünkü aynı yollarda gidip gelmekten sıkıldınız. Ya da bir bisiklet alarak bisikleti hayatınıza dahil etmek istiyorsunuz. Belki de çoktan bisikletle yolculuğun tadını aldınız ve bir sonraki rotanızı planlıyorsunuz.

Ben artık hep bisikletimle dolaşıyorum. Bisikletim yıllık tatillerimde, hafta sonu gezilerimde ve şehir içindeki dolaşmalarda ulaşım aracım. Sahildeki bisiklet yolu üzerinde başlayan dolaşmalar, yolculuk tutkusu ile birleşince bisikletle yolculuk çıktı ortaya. Aralık ayında İstanbul’un soğuğunu bırakıp baharı İtalya’da yakalamak için Sicilya’ya uçarken de bisikletlerimiz bizimle birlikteydi. Bisikletle ne kadar yol alabilirsin? Boş çanta ile gittiğin pazardan aldıklarını senin yerine bisikletin taşıyabilir. Evde piknik sepetini hazırlar ve bunu bisikletine atıp deniz kenarındaki parkta piknik yapabilirsin. Şehrin diğer ucundaki arkadaşına ve hatta diğer şehirlerdeki tanıdıklara da gidersin. Evet, evet! Bir hafta sonu kafan atar ve çıkarsın. Birkaç gün yakındaki gölün etrafında dolaşır gelirsin. Nasılsa ihtiyacın olan herşey çantalarındadır ve sana sadece bisiklet sürmek kalır. Gücünün yettiği kadar sürersin. Hızlı olmaya ne gerek var ki? Neyi kovalıyorsun ki? Bu senin tatilin değil mi? O şehrin koşuşturmacasından, acelesinden, nefes alınamayan halinden ve griliğinden kaçtığın bir mola değil mi? Soranlara yolculuklarımda şu kadar şehir gördüm demiyorum. O iki şehir arasındaki her şeyi gördüm diyorum. Araba ile giderken önünden geçen kelebeği fark edebilir misin? Onunla birkaç dakika beraber yol alabilir misin? Yolda sana selam veren çocuğu duyabilir misin? Bir meyve ağacı gördüğünde, durup uzanıp alabilir misin meyvelerini? Bir yokuşu zor bela çıktığında karşılaştığın manzaranın tadı, en tatlısı değil midir? Çünkü senindir artık o yokuş, o yol, o gökyüzü… Her metresi senindir. Bu yazıyı yazarken Sicilya’daki bisiklet yolculuğumuz devam ediyor. Otelinde de kaldım, en manzaralı yerine çadırımı kurup manzaraya karşı keyifle yanımda taşıdığım kahvemi de içtim. Sabah bir fırından aldığım cornetto ile memleketten getirdiğim çayı harmanladım. Şehrin içindeki yapıların ve kiliselerin tarihçelerini bildiğim kadar bitki örtüsünü de biliyorum çünkü her ağacın, otun, çiçeğin yanından geçerken selamlaştım onlarla. Dümdüz yolda rüzgara karşı sadece 8 km/saat yapabilerek gücümün sınırlarını denedim. Yeri geldi etrafımdaki üzüm bağlarını ve zeytin ağaçlarını tembel tembel izleyerek ilerledim. Kafanızda nasıl bir yolculuk canlanıyor bu anlattıklarımdan? Denemek ister misiniz? O zaman yavaş yavaş hem kendinizi hem de bisikletinizi yola hazırlamaya başlayın. Bu hazırlık, hem fiziksel hem de psikolojik açıdan ele alınması gereken bir hazırlıktır.

Fiziksel hazırlığınız için çantalarınızı doldurun. Şehir içinde böyle kullanın bisikletinizi. Çantaları siz değil, bisikletiniz taşısın. Ben işe giderken kitap doldururdum ağır olsun diye. Neyi görmek istediğinize karar verin. Sadece güzel manzara olsun diyorsanız ona göre çizin rotanızı. Kamboçya’nın fakir köylerinde de sürmek var, Alp Dağları’nın nefes kesen manzarasında da. Peri Bacaları’nın arasında turistlerle de dolaşabilirsiniz, Toros Dağları’nın ıssızlığında da. Gitmeden önce gideceğim yerle ilgili şeyler okurum, filmlerini izlerim, müziklerini dinlerim. Kendimi oraya ve orada yaşayanlara yakın hissetmeye çalışırım ki gördüklerimi anlayabileyim. Kendinizle beraber bisikletinizi de hazırlamanız gerekli. Hiç duydunuz mu tur bisikleti diye bir bisiklet türü olduğunu? Sizi ve eşyalarınızı, bisiklet yolculuklarınızda güvenle taşısın ve uzun saatler bisiklet sürdükten sonra bile bir yeriniz ağrımasın diye tasarlandığını biliyor musunuz? Mavi adını verdiğim bisikletimle yolculuk yapıyorum. Şimdiye kadar Hollanda, İtalya, Kamboçya, Laos, Tayland, Türkiye ve Yunanistan’da beraber yolculuk yaptık Mavi ile. Adım adım gezdik. Dünya büyük, bizim adımlarımız küçük ama Mavi ile çok rahatım çünkü üzerindeki tüm ayarlar bana göre yapıldı. Böylece, bütün gün ağrısız sızısız bisiklet kullanabiliyorum. Bisikletin geometrisi yük taşıması için tasarlanmış. Hatta diyebilirim ki, bisikletim çantaları dolu olduğunda çok daha iyi gidiyor. Frenlerime o kadar güveniyorum ki, bir inişi ya da yağmurlu bir sürüşü başka hiçbir bisikletle yapamıyorum. Göbekten vites ve kayışlı aktarım sistemi ile temizleme ve yağlama derdi bitti. Daha bir sürü ayrıntı var. Hepsi benim güvenle ve keyifle bisiklet sürmem için düşünülmüş. 10.000 kilometreyi aştık beraber. Az önce kilometrenin önemi yok dedim ya, burada söylememin nedeni, Mavi’nin bu kadar yol boyunca çok az bakım gerektirdiğine vurgu yapmak istiyor oluşum. Fren pabuçlarını değiştirdim, jant tellerinin akordunu yaptım ve üzerindeki toz ve çamuru temizledim. Geri kalan zamanda sadece gezdik ve yolun tadına vardık. Bahar gelirken konuya yavaş yavaş ısınabileceğiniz birkaç rota önerisine ne dersiniz? Haydi yola çık! Yol açık! İstanbul’daki adalar, araç trafiğine kapalı olmasıyla benim için bisiklet cenneti sayılabilir. Havalar ısınmadan giderseniz, biraz fayton ve birkaç da bisikletli ile yokuş, iniş, çam ağaçları ve deniz kenarıyla tüm yol sizin. Anadolu yakasındaki bisiklet yolunu takip ederek Tuzla’ya kadar gidebilir ve dönüş enerjisini köfte olarak depolayabilirsiniz. Daha ileride Darıca Hayvanat Bahçesi ve Eskihisar Kalesi de bir sonraki etabınız olsun.

Atlayın feribota; Yalova, Mudanya ve Bandırma’dan bir iskeleyi seçip diğer iskeleden dönüş yapacak şekilde oluşturun rotanızı. İster çadırlı, ister otelli. İstanbul Boğazı’nın kıyısından da ilerlemek mümkün. Asya tarafında Beykoz, Polonezköy, Cumhuriyet Köyü’ndeki Cam Ocağı, Riva, hatta yola devam edip haftasonu turuna dönüştürebileceğiniz Şile ve Ağva. Tutamadım kendimi derseniz birkaç gün için Kerpe ve Kefken de var. Aynı şekilde Avrupa yakasında da Boğaz boyu kuzeye gidebilir ve zamanınıza göre aynı gün içinde dönebilir ya da eski İstanbul-Edirne yolunu takip ederek Kırklareli, Edirne turu yapabilirsiniz.

Bu yazıyı yazarken İstanbul-Denizli hızlı tren hattının çalışmaya başlayacağı haberi geldi. Haydarpaşa’dan bisikletlerimizi trene atıp Sapanca’ya gidiyorduk. Haberler doğruysa, Pendik’ten trene binip Eskişehir aktarmalı Denizli yapabileceğiz. Eskişehir’de Frig Vadisi olmak üzere, Denizli civarındaki Göller Yöresi’nde de bisiklet sürmenin tadına varabilirsiniz. Kuzey ve Güney Ege’nin neresi olursa olsun durmayın gidin. Türkiye’den geçen dünya bisikletlilerinin en çok kullandığı rotalardan biri Karadeniz kıyısı. Yağmursuz zamanını bulursanız, bir yanda yeşil bir yanda mavi… Burada sayamadığım o kadar güzel yer var ki! Uçağa atlayıp Mardin’e uçar ve Güneydoğu Anadolu Bölgemizi nefis yemeklerini tadarak gezebilirsiniz. Dönüşte rotanızı Nemrut Dağı’ndan da geçirin. Uçak ile gidip gelmek biraz hazırlık gerektirse de zaman kazandırma açısından iyi bir seçenek.

Ben bunları ilk seferde tek başıma yapamam diyorsanız, Gökova Bisiklet Turu ile başlayan bisiklet festivallerinden birine katılın. Başmakçı’nın köylerinde ya da yüzyıl kadar önce oralarda bisiklet sürmüş birinin izinden Yüz Yıllık Macera’da Bursa civarında sürün bisikletinizi. Yemek ve konaklamanın hazır olduğu bu turlarla siz sadece bisikletinizi sürerek kendi performansınızı görebilir ve ilerki bisiklet yolculuklarınızı planlayabilirsiniz.

Benzer Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir