Yazı ERMAN ÖNER Fotoğraf TÜRKİYE TURU ARŞİVİ
Iljo Keisse’nin hafızalara kazınan kaçışı, Lotto takımının ders niteliğindeki Konya etabı, Sam Bennett’ın Sultanahmet’teki solo atağı ve Ahmet Örken’in Karşıyaka finişinde elde ettiği podyum derecesi… Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu yıllar içerisinde bisiklet dünyasına birçok unutulmaz an sundu ve bu yıl da bir istisna değildi.
Geçmişte efsane isimlerin pedal bastığı bu topraklar, bu yıl da yeni yıldızların parladığı, heyecanın doruklara ulaştığı, mücadele ruhunun izleyicileri ekrana kilitlediği anlara sahne oldu. Her etapta farklı bir hikâye, her sprintte ayrı bir heyecan yaşanırken, tırmanış etapları bacakları olduğu kadar bisikletçilerin zihinlerini de zorladı. Bu yılın TUR’u hafızalara kazınacak birçok unutulmaz anla sona erdi. Şimdi gelin, bu özel yarışın iz bırakan detaylarına birlikte göz atalım.
Yedi etap, yedi farklı kahraman

Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’nun bu yılki baskısı, son yıllarda nadir rastlanan bir dengeye ve rekabete sahne oldu. Yedi etabın tamamında farklı bir isim zafere ulaşarak yarışın heyecan düzeyini en üst noktaya taşıdı. Bu çeşitlilik yalnızca etapların zorluğu ve taktiksel karmaşıklığıyla değil, aynı zamanda pelotonun ne kadar güçlü ve dengeli olduğunun da bir göstergesiydi. Böyle bir tabloya en son 2022 yılında tanıklık etmiştik. Aradan geçen iki yılın ardından tekrar her etapta yeni bir galibin çıkması, bu yılki TUR’u bisikletseverler için unutulmaz kıldı. Her gün yeni bir ismin adını zirveye yazdırdığı bu özel yarış, sporun ne kadar öngörülemez ve sürprizlerle dolu olduğunun altını bir kez daha çizdi.
Lev Gonov: Yarışın en büyük sürprizi

Türkiye Turu’nda her etap ayrı bir sürprize gebeydi, fakat bu yılın belki de en büyük ve en çok konuşulan sürprizi Lev Gonov’un Marmaris etabındaki etkileyici galibiyeti oldu. Genç Rus bisikletçi, favoriler arasına adını pek yazdırmamışken, güçlü atağı ve son kilometrelerdeki direnciyle dinamikleri lehine çevirdi. Marmaris’in zorlu iniş-çıkışlarla dolu parkurunda sergilediği performans, sadece etabı değil, belki de kariyerinin seyrini değiştirecek bir dönüm noktası oldu.
Yeni Mathieu van der Poel müjdesi mi?

Henüz 21 yaşında olmasına rağmen, Tibor del Grosso bu yılki Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’nda elde ettiği etap galibiyeti ile büyük ses getirdi. Özellikle cyclocross geçmişi nedeniyle sıkça “Yeni Mathieu van der Poel” imalarının aktörü olan Hollandalı genç yetenek, Kalkan etabında yokuş yukarı sprintle kazandığı galibiyet ile sadece gücünü değil, yüksek seviye taktiksel zekâsını da gözler önüne serdi.
Bu zafer aynı zamanda del Grosso’nun profesyonel kariyeri açısından da özel bir anlam taşıyor. Zira bu başarı, takımı Alpecin – Deceuninck ile katıldığı etaplı bir yarışta elde ettiği ilk etap galibiyeti olarak tarihe geçti. Üstün fiziği, patlayıcı gücü ve disiplinli sürüş stiliyle, geleceğin yıldızları arasında olabileceğini Türkiye Turu’nda adeta ilan etti.
Elia Viviani, Türkiye Turu’na ilk adımını 2010 yılında, henüz 21 yaşında genç ve umut vadeden bir sprinter olarak attı. O yıl kazandığı etap, onun kariyerinin ilk uluslararası parıltılarından biriydi. Dört yıl sonra, bu kez daha olgun bir isim olarak geri döndü ve 2014’te iki etap galibiyetiyle TUR tarihine yeniden not düştü.
Ve şimdi… 11 yıl sonra, 2025’te Çeşme etabında kazandığı zafer, onun bu topraklardaki üçüncü dönüşünde yazdığı yeni bir şampiyonluk hikâyesi oldu. Bu kez artık sadece bir sprinter değil, Olimpiyat şampiyonu unvanına sahip, büyük turlarda zaferler yaşamış bir tecrübe abidesiydi.
Elia Viviani’nin Türkiye’yle yeniden buluşması

Elia Viviani, Türkiye Turu’na ilk adımını 2010 yılında, henüz 21 yaşında genç ve umut vadeden bir sprinter olarak attı. O yıl kazandığı etap, onun kariyerinin ilk uluslararası parıltılarından biriydi. Dört yıl sonra, bu kez daha olgun bir isim olarak geri döndü ve 2014’te iki etap galibiyetiyle TUR tarihine yeniden not düştü.
Ve şimdi… 11 yıl sonra, 2025’te Çeşme etabında kazandığı zafer, onun bu topraklardaki üçüncü dönüşünde yazdığı yeni bir şampiyonluk hikâyesi oldu. Bu kez artık sadece bir sprinter değil, Olimpiyat şampiyonu unvanına sahip, büyük turlarda zaferler yaşamış bir tecrübe abidesiydi.
Türkiye’nin Alpe d’Huez’inde zaferin adı: Wout Poels

Her etap farklı bir meydan okumadır, ancak her turun bir “Kraliçe Etabı” vardır ki, yarışın kaderini belirler. Bu yılki Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’nun Kraliçe Etabı, hiç kuşkusuz Türkiye’nin Alpe d’Huez’i olarak anılan Kıran Tırmanışıydı. Sadece eğimiyle değil, aynı zamanda yarış gününde etkisini artıran zorlu hava koşullarıyla da pelotonu gerçek anlamda sınayan bir tırmanış oldu Kıran. İşte bu epik sahnede, deneyim ve güç birleşti ve XDS Astana’nın dünyaca ünlü yıldızı Wout Poels, zirveye adını yazdırdı. Zorlu rampalarda rakiplerine fark atan Poels, yalnızca tırmanış yeteneğini değil, aynı zamanda soğukkanlılığını ve stratejik dehasını da sergiledi. Karşılaştığı yağışa rağmen performansından ödün vermeyen Poels, adeta tecrübeyle Wout Poels, bu etapta başrolü kimseye bırakmadı.
XDS Astana’nın TUR 2025 hakimiyeti

Bu kez sahne ışıkları XDS Astana takımına çevrildi. Yarış boyunca sergiledikleri takım bütünlüğü, stratejik üstünlük ve fiziksel dayanıklılık ile TUR’un hemen her anında belirleyici oldular.
Genel klasman zaferi, WorldTour düzeyindeki tecrübesiyle parlayan Wout Poels’in ellerinden çıkarken, genç Ekvatorlu yetenek Harold Lopez de ikinci sırada yer alarak Astana’nın çifte başarısını tamamladı. Ancak başarı yalnızca genel klasmanla sınırlı kalmadı: Koşulan 7 etabın 4’ünü XDS Astana’dan bir sporcu (Wout Poels, Harold Lopez, Lev Gonov, Matteo Malucelli) kazandı. Bu da takımın sadece dağlarda değil, düz etaplarda ve sprint finişlerinde de söz sahibi olduğunu gözler önüne serdi.


