Son yıllarda 700x28c lastik yol bisikletinde hızla popüler hale geldi.
Kısa bir süre içinde, yol bisikleti lastiklerinin boyutları arttı. Lastiklerin uygulanan kuvveti zemine nasıl aktardığı, konforu nasıl artırdığı veya aerodinamik kazançlar konusundaki bilgiler, yol bisikletlerinde geniş lastiklerin kullanılmasına yol açtı.
Peki sınıra ulaştık mı? İdeal denge nedir?
Geniş lastikler, dağ bisikletlerinde olduğu gibi, yol bisikletlerinde de çeşitli araştırmalarla desteklenerek zeminle kuvvet aktarımında daha az kayıpla daha iyi performans gösterdiği, yani yuvarlanma direncini iyileştirdiği ortaya koydu.
Çok da uzun olmayan bir süre önce, bisikletçiler 700x23c lastikleri standart boyut olarak kullanıyordu. Ondan önce, 80’ler ve 90’larda, yaygın boyut 21 hatta 19’du. Temas yüzeyini en aza indirmenin yuvarlanmayı optimize edeceği inancıyla lastikler mümkün olan en yüksek basınca kadar şişirilirdi.

Ancak artık eğilim tam tersine döndü. Zemine daha iyi uyum gösteren, sürekli yol teması sağlayan ve kuvvet aktarımını en iyi şekilde gerçekleştiren, düşük basınçta geniş lastikler kullanılmakta. Lastik genişliğinin artmasının jant çevresindeki ağırlığı artırma dezavantajı var. Dengiyi bulmak ise çok önemli.
Ayrıca, aerodinamik de, bisiklet borularında ve özellikle tekerleklerdeki aerodinamik yüzey kesitlerinin artmasıyla birlikte, çapraz rüzgârlara karşı en iyi performansı elde etme amacıyla devreye giriyor. Jant genişliğinin artması, hatlara daha iyi uyum sağlayan daha geniş lastiklerin kullanılmasını da zorunlu kıldı.
Bisikletlerde 28mm lastikler standart boyut haline geliyor

Şu anda, yolda yıllardır kullandıkları 23 ve 25 lastiklerine sadık birçok kullanıcı hala var. Buna rağmen, yeni bisikletler çoğunlukla 28 lastiklerle donatılmakta. Bu boyut, kısa bir süre öncesine kadar yalnızca Paris-Roubaix’nin parke taşlarında görülüyordu. Günümüzde ise profesyonel bisikletçiler arasında standart haline gelmiş durumda.
Bazı takımlar, özellikle kancalı jantlarda ortaya çıkan lastik patlaması sorunları nedeniyle 30 boyutunu da denedi. Bu nedenle, daha büyük hacim ve dolayısıyla daha düşük basınçla bu risk azaltılmakta. Ancak sonunda, hemen hemen hepsi geri adım atarak 28 boyutuna döndü. Bazı markalar da mini kancalı tasarıma yönelerek kancalı jant kullanımında geri adım attı.
Yeni bisikletlerin hemen hepsi, genellikle 35mm’ye kadar jant açıklığı barındırmakta. Bu da, parke taşlı klasik yarışlara veya bazı gravel bölümler içeren spor modellere yönelik. Bu açıklıklar, bisikletçinin konforu en üst düzeye çıkarıyor. Aynı zamanda çok daha fazla tutuş elde etmesine ve hafif araziye girmeye olanak tanıyor.

Yol bisikletlerinde 28 boyutuyla sınıra mı ulaştık? Yoksa markalar lastiklerinin ağırlığını azaltmak için araştırmalarına devam edip mı edecek? Bilmesi zor. Ancak, lastiklerin genişlemesinin bisiklet geometrisinde yol açtığı değişiklikler veya geniş temas alanının bisiklet davranışı üzerindeki etkisi dikkate alınmalı.
Kesin gibi görünen şey, daha küçük boyutlara geri dönülmeyeceği. Hatta markaların sunduğu seçenekler arasında 25mm’den küçük lastikleri bulmak giderek zorlaşmakta. Bu da, bisikletlerini değiştirmeye direnenler için bir sorun oluşturmakta.
Öte yandan, 30’un üzerindeki boyutların tur bisikletçileri arasında kabul görüp görmeyeceği sorusu da ortada. Çünkü daha fazla konfor sunmalarına rağmen, uzun sürüşleri sadece keyifli bir gün geçirmek amacıyla yapan bu bisikletçiler için avantaj sağlasalar da, yol bisikletçilerinin genellikle profesyonel pelotondaki idollerini taklit etmeye çalıştıklarını unutmamak gerekir.
Her halükarda, lastiklerin bu evriminden öğrendiğimiz şey, bisikletçilikte her zaman inanılanın aksine, lastiklerimizin basıncını düşürmektir.


