Fotoğraf: Danny Bird
Nasıl bir bisikletçi olduğunuz pek fark etmiyor; ister tek başına ister grup halinde olsun, virajları hızla geçmek için gereken beceriler evrenseldir ve hayatidir. Total Cycle Coach’tan Colin Batchelor birkaç cümleyle özetliyor: “Bir spor aktivitesinde tanımadığınız bisikletçilerle birlikte, genellikle bilmediğiniz yollarda bisiklet sürersiniz. Viraj alma tekniğiniz kötüyse diğerlerinin önünü kesme, kaza yapma, kontrolü kaybetme, gereksiz yere yavaşlama ve tabii boşuna enerji harcama riskiniz vardır. Yarışlarda ise hem sizin hem de diğer yarışçıların güvenliğini sağlayan, aynı zamanda rekabetteki iddianızı sürdüren hayati bir beceridir.”
Viraj alma becerisi tek başınızayken bile sürüşten aldığınız keyfi artıracak ve performansınızı katlayacaktır. Kazandığınız ivmeden en iyi şekilde nasıl faydalanacağınızı anladığınız ve bunu yaratan bilimsel güçleri kavradığınız zaman, dik durmak ve o son tırmanışa sonucu belirleyecek bir atak ya da son bir çabayla kişisel rekorunuzu kırmak için gereken enerji ile başlamak üzere iyi bir şansınız olur.
Mükemmel yaklaşım
Bir dönüşe hızla girip de öbür taraftan nasıl çıkacağınızı merak ettiğiniz hiç oldu mu? Eski World Tour yarışçısı Dan Lloyd, mükemmel dönüşe hazırlanmanın olmazsa olmazlarını anlatıyor: “Ne kadar keskin bir dönüş olduğunu hesaplamaya çalışın. Yolun gittiği yeri göremiyorsanız ağaçların dizilimine bakın ve her ne olursa olsun, kuru havalarda bile, drenaj kapaklarından uzak durun.”
“Ayrıca şartları da değerlendirmeniz lazım” diye ekliyor Batchelor, “Zeminde gevşek çakıl mı kullanılmış? Virajda asfalt yaması var mı? Islak mı? Planınız viraja gidonun alt kısmından tutarak geniş girmek, apeks noktasında içeri doğru kaymak ve çıkışta yine dışa açılmak olsun. Çıkışı göremiyorsanız, dönüşe girerken biraz daha hız kesmeniz gerekir.” Buradaki ana fikir, viraja nasıl yaklaştığınızın, sürecin kritik bir parçası olması. Hızlı ve zarif bir şekilde süzülüp geçecek misiniz, yoksa yüzünüze gözünüze bulaştırıp muhtemelen pahalı bir kaza mı yapacaksınız… Yol yüzeyini değerlendirdikten ve çıkışın nerede olduğuna dair iyi bir fikir edindikten sonra dönüşe girerken sahip olmanız gereken en önemli beceri, frenleri etkin ve güvenli bir şekilde kullanmaktır. “Eğer tamamen mecbur kalmazsanız dönüşe girdikten sonra değil girmeden önce fren yapın” diyor Batchelor. Lloyd, “Sola dönüşlü virajlarda çoğunlukla yolun ortasına doğru kayıyorum” diye ekliyor, (Dan Lloyd İngiltere’de bisiklete bindiği için sürüşlerini yolun solunda yapıyor) “Arkamdan herhangi bir şey gelmediğini gördükten sonra bu pozisyona geçiyor ve dönüşe girmeden hız kestiğime emin oluyorum. Özellikle ıslak zeminlerde bu çok önemli. Dönüşe girmiş ve yana yatmışken fren yaptığınızda tekerler altınızdan kayıp gidecektir.” Dönüşten önce vaktinde yavaşlamak için lastiklerinizin ne durumda olduğunu ve fren yapmanın bisikleti fiziksel anlamda nasıl etkilediğini anlamış olmanız gerekir, özellikle de Alpe d’Huez’den aşağı doğru hızla inerken… Lincoln Üniversitesi Mühendislik Bölümü Başkanı Profesör Tim Gordon araç dinamiği konusunda uzman. “Dönüş için düz bir hatta fren yaparken öne doğru abandığımızı hissederiz” diye anlatıyor, “Bunun ön tekerleğe arkadan daha fazla yük bindirmek gibi net bir etkisi olur. Bu güç aktarımı ön lastiğe baskı yapar ve yerle temas eden yüzeyin genişlemesine neden olur ki, bu da daha fazla yol tutuşu ve daha fazla frenleme kuvveti anlamına gelir. Bu yüzden daha çabuk hız kesmek için fren yaparken öne eğilirsiniz. Çok zorlarsanız arka teker havaya kalkabilir dolayısıyla fren yaparken vücut ağırlığınızı arkaya vererek dengelemek önemlidir.” Dönüşü tam olarak nerede yapacağınız, bulunduğunuz yolun trafiğe kapalı olup olmadığınıza göre değişecektir; çünkü yolun doğru tarafında olmanız gerekir.
Batchelor’un tavsiyesi şöyle: “Keskin bir dönüşte, viraja güvenliğinizi riske atmadan mümkün olduğunca dışarıdan girmek, apeks noktasına doğru daralmak ve çıkışta yine mümkün olduğunca açılmak gerekir. Bu arada hangi vitesle çıkacağınızı önceden tahmin edip ona göre davranmaya çalışın. 53/13 ile girdiyseniz, bu viraja girerken hız kestikten sonra tekrar hızlanmaya başlamak için oldukça büyük bir vites. Ayrıca gidonun alt tarafından tutarak sürmek ağırlık merkezinizi değiştirir ki, bu da daha iyi yol tutuşu ve idare sağlar.”
Artık öğrenmeniz gereken tek şey, virajdan düşmeden çıkmayı başarmak. Bunun için aklınızda tutmanız gereken ilk nokta, dış tarafta kalan pedalı aşağıda tutmak. Bu denge sağlamanızı kolaylaştırır ve iç tarafta kalan pedalın yere sürtüp siz yana yatarken düşmenize neden olmasını engeller. Bundan sonrası lastiklerinize ve yol koşullarına kalıyor ki, bilim de etkisini bu noktada gösteriyor.
Tekniğe dönmek
“Normal şartlarda yapılan bir dönüşte, bisikletçi ve bisikletin üzerinde yerçekimi kuvvetine ek olarak lastiklerin yolla temasından ortaya çıkan bir sürtünme kuvveti etkili olur” diyor Gordon, “Biz burada merkezcil hızlanma denilen şeyle ilgileniyoruz. Eğer sola dönecekseniz, sola doğru bir hızlanma üretmelisiniz ki, bu da dönüş hareketini oluşturacaktır.”
Bisiklet yana yattığı zaman lastiğin yol tutuşu bir merkezcil kuvvet yaratır; bu dönüşün iç kısmına doğru, dış taraftaki eylemsizlik kuvveti (ki buna merkezkaç kuvvet de denir) tarafından dengelenen yanal bir güçtür. “Yatış açısı dönüş yarıçapıyla ilişkilidir; dolayısıyla virajın ortasındayken düzeltmeler yapmak bisikletçinin becerisine kalmış” diyor Gordon, “Genel olarak kütle merkezinin alçakta olması dengeyi artırır ama yatış açısını etkilemez; ancak eğer uzun boyluysanız yatış açısını daha kuvvetli hissetmenize neden olur.” Peki hem yatış açısını düşürüp lastiklerin yol tutuşunu maksimize ederken hem de dönüşü hızlı almanın bir yolu var mı? “Vücut ağırlığınızı dönüş yönüne doğru ne kadar çok verirseniz bisiklet o kadar az yan yatar ve daha az güç üretilmiş olur” diye açıklıyor Gordon, “Belirli bir dönüşte ortaya çıkan güç hıza ve dönüş yarıçapına bağlıdır ama vücudunuzu dönüş yönüne doğru ne kadar çok yatırırsanız, lastikler yere o kadar dik temas eder ve bu ilişkiyi kullanarak daha fazla kontrol sahibi olursunuz.” Yatış açınızı ayarlamanın yanı sıra yol şartlarını da okuyabiliyor olmanız gerek; zira yağmurlu havada viraj alırken yol tutuşu doğal olarak düşecektir. “Islak yollarda huzursuz oluyorum” diyor Lloyd, “Dağ bisikleti ya da cyclo-cross’un aksine yol bisikletinde lastiklerde azıcık kayma olsa, on seferden dokuzunda kendinizi yerde bulursunuz. Sınırların nerede olduğunu bilince işler daha zorlaşıyor çünkü sınıra ulaştığınızda fazlasıyla canınız yanacak.”
Gordon, lastik boyunun viraj alırken yol tutuşuna büyük etkisi olduğunu anlatıyor: “Lastikler yana yatmaya izin verecek şekilde yuvarlak profilli oldukları için lastiklerde oluşan gücün çoğu “kamber itmesi” adı verilen durumdan, yani lastiğin deformasyonundan kaynaklanır. 25 milim çaplı lastikler 23 milimliklere kıyasla virajları daha hızlı alma potansiyeline sahiptir; çünkü temas yüzeyleri daha geniştir. Bu durum sıcaklık, yol yüzeyi gibi şartlara bağlıdır ama lastiğin yolla temas eden yüzeyi ne kadar genişse, lastiğin kaymasını engelleyen güç de o kadar fazladır.”
Team Raleigh-GAC’den Steve Lampier “Her lastik bir noktada kayar” diyor, “Ve yol şartları burada önemli bir rol oynar; her ikisini de okuyabilmeniz lazım. Örneğin asfalt taze döküldüyse hala bir miktar yağ sızıntısı olacaktır. Yol çakıllıysa ya da çukurlar varsa, viraja girmeden doğrultunuzu ona göre ayarlamanız ve her şeyden önemlisi panik yapmamanız gerekir.” Viraja girmeden önce geriliyorsanız gidonu daha sıkı tutmaya başlarsınız ki bu da idareyi zorlaştırır.”
Grup halinde düşünmek
Grup içinde bisiklet sürüyorsanız diğerlerini de hesaba katmak ve viraja yaklaşımınızı buna göre ayarlamaya hazırlıklı olmak zorundasınız. “Her virajın ideal bir giriş hattı vardır ama bu hatta başka bir bisikletçi gidiyor olabilir” diyor Batchelor. Dolayısıyla düşündüğünüz hattı son dakikada değiştirmek zorunda kalabilirsiniz ama bunu kolaylaştırmanın yöntemleri mevcut. Lampier, “İnişlerde bisikletçilerin sıraya dizildiğini görürsünüz” diyor, “Önünüzde giden tekeri takip ederken biri dışarıdan içeri kayarak sizi açılmak zorunda bıraktığında, eğer gidonun alt tarafından tutarak ilerliyorsanız, daha kolay cevap verebilirsiniz. Ama önünüzdeki eleman saatte bir milyon kilometre hızla gitmek istiyorsa ve size göre hava hoşsa bırakın gitsin. İnişlerdeki virajlarda her zaman kendi sınırlarınıza göre davranmalısınız.”
Sıkışık bir grup içinde bisiklet sürmek de viraj ortasında hız kesmek istemenizi gerektirecek durumlara neden olabilir. Batchelor, “Hız yönetimi için yapabileceğiniz birkaç şey var” diyor. “Fren kolunu yumuşak ve nazik bir şekilde kullanın ve ön ve arkada eşit frenleme gücü oluşturun. Frenlerden birine asılırsanız teker altınızdan kayıp gitmeye müsait hale gelir. Çekişi artırmak için dış taraftaki bacağınızı her zamanki gibi aşağı doğru itin. Aşırı durumlarda bisikleti vücudunuzdan daha fazla, poponuz seleden kalkacak ya da selenin yan tarafına kayacak şekilde yatırın. Bu şekilde tekerlere daha fazla ağırlık yüklemiş ve yol tutuşunuzu artırmış olursunuz. Nefes verip rahatlamak önemlidir. Bu, kontrolü elinizde tutmanıza ve eğer yine de düşerseniz, sakatlanma riskini azaltmaya yardımcı olur.” Dönüş noktanızı belirlediğinizde, hızınız, güvenliğiniz ve sürüşten aldığınız zevk ciddi surette artacaktır. Artı, eğer yarışıyorsanız, size etap kazandıracak çıkışı yapma ya da o son virajdan sprintle çıkma şansınız da epey artacaktır. Batchelor şöyle bir senaryo çiziyor: “Bir yarışta bisikletçiler genellikle virajdan çıkarken atak yapar; viraja kötü girdiğiniz için pozisyon kaybediyorsanız hemen strese kapılır ve yeniden temas sağlamak için sprinte kalkarsanız hayati enerji kaynaklarınızı harcarsınız. Viraj alma teknikleri üzerinde çalışmak en az sprint ya da tırmanış teknikleri kadar önemlidir.”
Lampier, doğru viraj almanın belki de en çok önem kazandığı Tour Serisi gibi kriteryum yarışlarında çok tecrübeli. “İngiltere’deki kriteryum yarışlarında en büyük sorun yarışçıların birbirinin önüne dalması durumu. İnsanlar içeri doğru dalarken veya bir başka yarışçının önüne geçip yana yatarken fazlasıyla hızlı davranıyor. Kendini yüzde 100 yarışa verdiğin için bu aslında tehlikeli bir şey ama çoğu zaman işe yarıyor ve denedikçe daha iyi yapmayı öğrenebiliyorsun. Bir kriteryum yarışında aynı virajı 50 küsur kere dönüyorsun; dolayısıyla alışkanlıkla birlikte kendine güvenin geliyor.” Katıldığınız bir sonraki yurt dışı spor aktivitesinde, iniş sırasında bir bisikletçinin önüne dalarsanız başınızı derde sokarsınız; en azından önüne geçtiğiniz bisikletçiden bir araba küfür yersiniz. Ancak dönüşün ne kadar keskin olduğunu ve zamanı doğru okuduğunuz taktirde, kimseyi tehlikeye atmadan virajı ele geçirmek oldukça mümkün. Viraj alma becerisini nasıl geliştireceğinize gelince, Batchelor “Bulunduğunuz bölgede sakin bir yol bulun ve çeşitli dönüşler üzerinde çalışın” diye öneriyor, “Farklı hız ve açılarda keskin virajlar, kısa virajlar, sola dönüşler ve –eğer güvenliyse ve görüş mesafesi netse- sağa dönüşler.”
Son olarak, öyle görünüyor ki eğer bir spor geçmişiniz varsa, zaten daha en baştan avantajlısınız. “Bizim takımda, daha önce kayakta iniş disiplini çalışmış Brad Morgan adlı bir eleman var” diye anlatıyor Lampier, “Biz virajlara saatte 60 kilometre hızla girerken o her şeyi farklı bir hızda algılıyor, çünkü iniş disiplininde aynı şeyi saatte 100 kilometre ile yapmaya alışık, dolayısıyla virajlarda son derece rahat. Motosiklet geçmişi olanlar da öyle; golf sahasından çıkıp gelenlerden farklı bir bakış açısı var.”
Serbest yazar Marc Abbot, hep sola yatar.
İNCE detaylar
Team Raleigh-GAC’den Steve Lampier’in beş profesyonel dönüş tekniği
1. Giriş noktasındaki ve eğer görebiliyorsanız çıkıştaki tehlikelere –kum, su, yağ- dikkat etmeyi öğrenin. Güvenlik çok önemli. Yarışlarda durum değişir ama İngiltere’deki spor aktivitelerinin çoğunda yolun ancak yarısını kullanabilirsiniz.
2. Hız kesmeyi dönüşten önce bitirdiğinize emin olun, dönün, ve hızlanarak çıkın. Viraj ortasında fren koluna asılmak istemezsiniz.
3. Ağırlık dağılımınızı doğru yapın. Sola dönen bir viraja giriyorsanız ağırlığınızın çoğunu sağa verirken aynakollarınız saat 12 ve saat 6 pozisyonunda olsun. Böylece dönüş boyunca dengenizi daha rahat korursunuz.
4. Gidonu alt taraftan tutun. Böylece fren kontrolünüz artar ve bir taşa çarparsanız, elleriniz gidondan ayrılmaz. Bu özellikle inişlerde önemlidir.
5. Bisikletinizi ihmal etmeyin. Lastiklerinizin hava koşullarına ve vücut ağırlığınıza uygun basınçta olmasına dikkat edin. Fren kablolarınızın iyi durumda olup olmadığına ve ister disk rotoru ister jant çemberi olsun, fren yüzeyinde yağ ya da başka kalıntı kalmadığına emin olun.
Mükemmel viraj
Eski Dünya Turu bisikletçisi Dan Lloyd inişlerde art arda gelen dönemeçleri ustalıkla almanın tekniklerini açıklıyor
1. Eğer trafiğe kapalı yoldaysanız doğrudan virajın dışını hedefleyin ve yolun tamamını kullanın.
2. Viraja yaklaşırken yeterince hız kesilmediği için viraj ortasında neredeyse durma noktasına gelmek çok sık yapılan bir hata. Fazlasıyla erken fren yapmak da öyle. Ama zaman içinde ne zaman ve ne sertlikte fren yapabileceğinizi öğreniyorsunuz.
3. Gereğinden önce içe doğru yatmak çekici gelir ama bu durumda, çıkışta düzelip pedala yüklenmeye başlamanız gerekirken hız kaybettiğinizi görürsünüz. Doğal olarak yana yatmanız gerektiğini hissettiğiniz noktayı birkaç metre geçin, yavaşlayacağınız kadar yavaşlayın ve artık gücü kesebilirsiniz.
4. Apeks noktasını çapraz geçin.
5. Gücü artırın ve…
6. Çıkışta dış tarafa doğru açılın.
Dikkat:Yukarıdaki açıklama trafiğe kapalı yollar için geçerlidir. Trafiğe açık yollarda, dönüşün apeks noktasını yoldaki beyaz noktalı hat olarak düşünün ve yana yatışınızı buna göre ayarlayın.