Bizimle iletişime geçin

Editoryal

GİDON BOĞAZI

Burnunuzun direkt olarak altında yer alan gidon boğazı belki de sürüş esnasında bisikletin en çok göz göze geldiğiniz parçasıdır, ancak gidon boğazına ne kadar önem verirsiniz?

Yazı Stu Bowers  Fotoğraf Danny Bird

Yeni bisiklet satın aldığınızda bisikletle birlikte hangi gidon boğazı gelirse gelsin, değiştirmemek yüksek bir ihtimaldir, ancak gidon boğazı uzunluğu bisiklet üzerindeki pozisyonunuzu etkiler, bisiklet kontrolü üzerindeki etkisini hesaba katmıyoruz bile.

Opsiyonları gözden geçirerek başlayalım. Bisikletler üzerindeki stok gidon boğazları 60mm’den 140mm’e kadar uzanan aralıkta gelir, dolayısıyla gidon boğazı konusunda yapılacak büyük bir değişiklik alanı vardır. Ancak bu hikayenin yalnızca görünen kısmı. Gidon boğazları aynı zamanda genellikle farklı genişlik ölçüleriyle de birlikte gelir, genellikle gelen genişlikler +/-6’dan +/-17’ye ( +/- çünkü gidon boğazı genellikle aşağı ya da yukarı olmak üzere her iki yönde kullanılır) kadardır. 

Durum böyle çünkü gidon boğazı ağzı, maşa borusunu genellikle 73 (derece işareti)’lik yatay bir açıyla bağlıdır. Bu da -17(derece işareti)’lik bir açıyla gidon boğazının yola paralel uzandığı anlamına gelir. 

“Ders kitabı teorisi de biraz buna uygun ilerler” diyor Rolo Bikes’ın kurucu ortağı ve baş tasarımcısı Anders Annerstedt. “Uzun bir gidon boğazı, bisikletin gidonu ile daha fazla uzaklık demektir, bu da özellikle yüksek hızlarda daha az duyarlı hissettirmesine karşın, daha dengeli bir tutuş sağlar. Kısa bir gidon boğazı ise daha hassas bir tutuş ama daha az stabil bir hissiyat sunacaktır. Bu, otobüslerin daha büyük, Formula 1 araçlarının ise daha küçük bir direksiyon kullanmasıyla aynı sebebe bağlıdır.”

Diğer gözden kaçan bir görüş ise uzun gidon boğazının daha kolay esnediğidir, ki bu da bazı durumlarda direksiyon hissiyatını belirsiz hale getirebilir. En uygun nokta olarak genelde 100mm’den 120mm’e kadar olarak kabul edilir, ama bu herkesin üzerinde hem fikir olduğu bir görüş değildir.

“Çok fazla kısa gidon boğazı uzunluğunun hakimiyeti güçlendirdiği dilden dile uzanan bir klişedir. Bu yalnızca doğru noktayı bulmakla alakalıdır” diyor Londra’da bulunan Cyclefit’in direktörü Phil Cavell. “70mm-80mm gidon boğazı muhtemelen bisiklet boyutunun yeniden gözden geçirilmesi anlamına gelir, ancak pek çok bisikletçi 70, 80 ya da 90mm’lik gidon boğazı ile zorluk yaşamadan sürmekten mutludur. Diğer taraftan bazen 130mm’in de uygun olduğu sürücüler vardır.”

“Biz bisikletlerimizin gidon boğazını 110mm ile tasarlıyoruz” diyor Annerstedt, “ama herkes için ideal bir gidon boğazı uzunluğu yok”

Bazı bisikletçiler değişimlere diğerlerinden daha fazla duyarlıdır, Annerstedt bu durumu ideale yakın kurulum örneğiyle anlatıyor. “Gidon boğazı uyumunuz çok daha iyiyse, yüksek ihtimalle ufak değişiklikleri daha fazla fark edeceksinizdir. Eğer ilk andan itibaren kötü bir pozisyona sahipseniz, daha büyük değişimler size fark edilebilir gelmez.” Ancak yine de ufak ya da büyük bir değişim yapacaksanız, bu değişimin bisikletin farklı alanlarına yapacağı domino etkisini göz önünde bulundurmalısınız.

“Gidon boğazı uzunluğundaki 10mm’lik bir değişim bile devasa bir etki yaratabilir” diyor Trek’in bike fit uzmanı Jez Loftus. “Aynı zamanda yapılan tek bir ayarlama da karşılıklı olarak bütünden bağımsız değildir. Gidon boğazı uzunluğunu değiştirmek bir sürücünün bisiklet üzerinde başını tutma şekline kadar değiştirecektir, bu da sırt, göğüs ve omuz kaslarını etkileyebilir, ancak daha az açık olan dizin pedal çevirme açısı ve bilekleri nasıl etkileyeceğidir. Bu nedenle tek bir değişiklik bile yaparken sonucunu her seferinde tüm elementleriyle birlikte göz önünde bulundurarak yapmanız gerekir.”

Uzanmak      

“Sormanız gereken ilk soru: ‘Neden gidon boğazını değiştiriyorsunuz?’ olmalı diyor Cavell. “Genellikle bu durum bir yere git, ve bisiklet üzerindeki pozisyonunu düzelt olarak görülür. Bazen gidon ulaşması çok uzakta görünebilir ama bunu düzeltmek her zaman göründüğü kadar direkt bir işlem olmayabilir.”

“Pasif ve zayıf bir vücudun arka kısım rotasyonu – esnemezlik, arka adale çekmesi ve bisiklet üzerinde kötü duruş – kaslarınızı çok gergin hissetmenize yol açabilir. Belki de gidon boğazı değişiminden ziyade bir vücut adaptasyon dönemine ihtiyacınız vardır. Vücudunuzun seleye yaptığı baskı haritası bunu kanıtlayabilecek en iyi göstergedir.” 

“Diğer bir önemli komponent yer çekim merkezidir ki bu gidon uzunluğuna göre de değişir” diye ekliyor Cavell. “Bu vücut ağırlık dağılımını, ve sonrasında meydana gelebilecek frenleme ve viraj almadaki domino etkisinin önüne geçecektir. Bu aynı zamanda güç üretimini de etkileyecektir – eğer ki gidon boğazı çok kısa ise bu, gerilimi kalça kaslarınızın dışına alarak, kas takviyesini olumsuz yönde etkileyebilir.” 

“Bisiklet dünyasındaki tüm prolarla şu an ters düştüğümü biliyorum, ama benim için gelecek dağ bisikletlerinde olduğu gibi gidon boğazı uzunlukları daha da kısalacak, üst boru ise giderek uzayacaktır” diyor Annerstedt. “Kadro daha uzun borular ve daha uzun teker açıklığı ile yoldan gelen şokları sönümleme konusunda çok daha iyidir, ilaveten maşa eğikliğini azaltmak ve gidon boğazını kısaltmak bisiklet hakimiyetini daha keskin kılacaktır. Ancak bisiklet endüstrisinin değişmez kurallarından biri olarak, insanları yeni bir şeyi denetme konusu oldukça zorludur.        

E-Posta Bülteni

E-Posta bültenimize abone olun, en son haber ve röpörtajlardan ilk sizin haberiniz olsun!

Yorumlar için tıklayın

Cevapla

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Öne Çıkanlar

Bağlan
E-Posta Bülteni

E-Posta bültenimize abone olun, en son haber ve röpörtajlardan ilk sizin haberiniz olsun!