Bizimle iletişime geçin

Editoryal

SPONSORLARA ÖVGÜ

Onlar, seyretmeyi sevdiğimiz spor için ödeme yapan insanlar.O zaman laminat parke, yüz kremi ve uydu televizyonuna kulak verelim

Yazı Trevor Ward   Fotoğraf  Tapestry

İtalyan bisikletçi Fiorenzo Magni, Nazi sempatizanı ithamlarından yakasını sıyıran hem Giro hem de Flanders Turu’nu üç defa kazanmış, ciddi anlamda sert bir adamdı. Aynı zamanda tanınmış yüz kremi markasını taytının pedi içine sürmesi ile tanınıyordu ve bu 1954 ‘de profesyonel bisikletçiliği sonsuza dek değiştiren bir olaya öncülük etmişti. 

       O zamana değin profesyonel takımların sponsorluğu sadece bisiklet markaları ile sınırlıydı. Ancak bisiklet satışları, daha fazla insanın araba ve motosiklet satın aldığının görüldüğü savaş sonrası dönemde zarar gördü. Ganna gibi bisiklet markaları, Magni’nin takımı için bisiklet tedarik ediyordu ama sponsorluk harcamalarına artık daha az para harcayabiliyordu.

       Bundan dolayı Magni, Alman yüz kremi üreticileri ile temasa geçti ve onları kendisine 20 milyon liret (günümüzde 960 bin TL) vermeleri için ikna etti. Gelecek yıl Magni Nivea ismi ile süslenmiş mayosuyla  Giro yarışını üçüncü kez kazandı.

Şimdilerde modern pro-pelotonun mayoları reklam logolarıyla dolup taşıyor olabilir ama bu, savaş sonrası döneme ait bir dalga, zira sponsorluk pelotonda 1954 yılında yer aldı

       Yıllar sonra Magni iki ciltlik the Story of the Giro d’italia kitabının yazarı Bill McGann’a şunu söyleyecekti. “Nivea yıllar sonra bile her zaman bu fikir için bana minnettar oldu. Bu bisikletçiliğin kurtuluşunun başlangıcıydı.” 

        Bu örnek olay, takip eden yıllarda pek mümkün olmayan bazı ortaklıklara öncülük edecekti. Bu günlerde profesyonel peloton, emeklilik fonlarından (AG2R La-Mondiale) siber güvenliğe (Dimension Data) kadar uzanan farklı yelpazedeki iş kolları için renkli reklam panolarına benzemekte. Bisikletçilerin hatırlaması gereken en önemli şeyse bitiş çizgisinden geçerken mayolarının fermuarını çekmek.  

“Esas olarak sponsorun benden beklentisi ellerim havada bitiş çizgisini geçerken, mümkün olduğunca sponsor logosunu sergilememdi” diyor, 2012 Fransa Turu boyunca  tanınmış bir uydu televizyon şirketinin sponsorluğu altında yarışan Mark Cavendish.

Azımız televizyonları başında bir Tour etabını seyrettikten sonra apar topar lamine mutfak döşemesi satın alır ya da eski Sovyet Cumhuriyeti Kazakistan’a gezi rezervasyonu yaptırırken, reklam verenler bir şekilde ilgi patlaması yaşıyor – Fransa Turu organizatörü ASO’ya göre tahmini olarak küresel çapta 3.9 milyar izleyici televizyonları başından Tour’u takip ediyor.

  Doğası gereği profesyonel yol bisikletçiliği sponsorlar olmadan var olamazdı. Diğer çoğu profesyonel sporların aksine, WorldTour takımları işletme maliyetlerini karşılayabilmek için yayın yada stadyum gelirlerine sahip değiller.

Bu durum ufak adımlarla değişmesine rağmen – 10 takımdan oluşan resmi olmayan ‘ticaret birliği’ Velon, örneğin, bisikletçilerin gerçek zamanlı ölçümlerini ve bisikletlerin üstündeki kamera görüntülerinin haklarını satabilmektedirler – şimdilik Belçikalı süper market zinciri Jumbo ve mutfak aletleri ile banyo başlıkları üreten Bora-Hansgrohe bu sporu hayatta tutanlar arasında.

Magni’nin Nivea ile anlaşmasından sekiz yıl sonra Jacques Anquetil’in de dahil olduğu bir takım yöneticisi olan Raphael Geminiani – müthiş ve karizmatik Fransız bisikletçiydi –  içecek şirketi Saint Raphael ile bir anlaşma yaptı. 

Belçikalı süper market zinciri Jumbo ve mutfak aletleri ile banyo başlıkları üreten Bora-Hansgrohe bu sporu hayatta tutuyor

Öykünün bazı versiyonları derki; Raphael Germiniani, takımın ismini akıllıca adının kısaltması olduğunu iddia ettiği Rapha-Geminiani olarak değiştirdi ve UCI kurallarını sürüncemede bıraktı. Halbuki Germiniani bu ismi içecek şirketiyle olan bağlantısından koymuştur. Öyle ya da böyle günümüzün Rapha giyim markasının ilham aldığı yer tam olarak burasıdır. 

20 yıl sonra, Parisli bir gece kulübü yöneticisi Germiniani’yi kabare şarkıcısı ve dansçısı olarak kariyerini yeniden canlandırmak isteyen Yunanlı bir milyonerin 70 yaşındaki dul eşiyle tanıştırdığında, renkli Geminiani daha cesur bir anlaşmaya aracılık etti.

       The Yellow Jersey Companion to the tour de France yazarı Les Woodland tarafından anlatıldığı kadarıyla Germiniani, bisiklet üreticisi Lejeune ile birlikte, Miriam De Kova’yı takımına ortak sponsor olması karşılığında yeteneklerini tanıtma vadiyle ikna etti. Sonuç olarak 1966 Tour’unu kazanan Lucien Aimar liderliğinde takım, 1973 Tour’unun startı için pembe mayolarıyla yerlerini aldı. Üç hafta sonra takım bisikletçilerinin beşi genel klasmanda son beş sıraya sıralanmıştı. De Kova-Lejeune takımında bir daha asla ses çıkmadı.

1980’lerde Sauna Diana isimli bir otel Hollandalı bir amatör bisiklet takımına sponsor olduğunda verdiği meblağ karşılığında karlı bir getiri elde etmişti. Şirketin mal sahibi olan evli çift büyük bir bisiklet hayranı idiler.

WorldTour takımlarının destek almadan hayatta kalamayacağı su götürmez bir gerçek. Tour de France her yıl tahmini olarak 3.9 milyar insan tarafından izleniyor, yine de pek çok profesyonel sporun aksine bisiklet takımları, tv yahut bilet geliri elde edemiyor

1990’da otel sahibi çiftin oğulları, TVM’de Avustralyalı yıldız Phil Anderson’la birlikte yarışmıştı ve Giro d’Italia boyunca Team Sky’ın ‘Ölüm Yıldızı’ otobüsü başları döndürmeden on yıllar önce, Sauna Diana markası, dikkat çekmek için çift katlı takım otobüsünü çıplak bir kadın resmiyle donatmaktan dolayı çok mutlu görünüyordu. Hatta gazeteci Rupert Guinness, Anderson’a İtalyan bir muhabir tarafından bozuk bir İngilizce ile “Phil…Phil…Sauna Diana’nın “Aşk Evi” olduğu doğru mu?” şeklinde bir soru yöneltildiğine tanıklık ettiğini yazar.

 Milli piyangolara, dolgu macunu üreticilerine ve günümüzün inşaat şirketlerine rağmen, günümüz pro pelotonu, geçmişin kabare şarkıcıları ve otellerinin cazibe ve şöhretinden uzak olabilir, ancak onların profesyonel bisiklete yatırımları olmaksızın, bisikletçilik çok daha fazla istikrarsız bir iş modeli olurdu.   

Fiorenzo Magni ve Raphael Geminiani, bisiklet üzerindeki başarıları için haklı olarak övülmekte iken, sporda yaptıkları etki kazandıkları yarışların çok ötesinde bugün bile hissedilmektedir.

E-Posta Bülteni

E-Posta bültenimize abone olun, en son haber ve röpörtajlardan ilk sizin haberiniz olsun!

Yorumlar için tıklayın

Cevapla

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Öne Çıkanlar

Bağlan
E-Posta Bülteni

E-Posta bültenimize abone olun, en son haber ve röpörtajlardan ilk sizin haberiniz olsun!