CORELLI BOOLVA RC 300

corelli.com.tr

Yazı ÖZGE SEÇKİN Fotoğraf TARIK GÜL

orelli sadece yerli bir marka değil; aynı zamanda alüminyum bisikletlerinin ham maddesini de kendi imkanlarıyla üretebilen Türkiye’deki ilk ve tek firma. Bu açıdan bakınca Cyclist Türkiye ofisine gelen Corelli’nin alüminyum kadrolu bisikleti Boolva RC 300, daha bir ilgi çekici hale geliyor. Genellikle yurt dışında üretilen kadrolar görmeye alışık olduğumuzdan yerli bir firmanın hammaddesine varıncaya dek kendi imkanlarıyla ürettiği bir bisikleti deneyimleyecek olmak beni de epey heyecanlandırıyor. 

Bisikleti test etmeye başlamadan önce karşıma alıyor ve şöyle etraflıca bir göz gezdiriyorum. Mat siyah rengi ve mavi ara tonlarıyla dikkatleri hemen üzerine çekmeyi başaran Boolva RC 300, markanın renk seçimi ve tasarım anlamındaki başarısını bir kez daha gözler önüne seriyor. 

Bisiklete bakıldığında dikkat çeken ikinci önemli detaysa endurance kadro geometrisi. Aero tasarımlara göre daha yumuşak bir sürüş hissi sunan ve bisiklet üzerinde uzun saatler geçirmek isteyenlerin tercih edebileceği endurance tipteki yol bisikletlerinde, iki tekerlek arasındaki mesafenin biraz daha açılması ve aero yol bisikletlerine kıyasla biraz daha uzun olan alın borusu sebebiyle, sürüş hissi oldukça farklıdır.

Her ne kadar yol bisikleti dendiğinde konforun bir kenara bırakılması gerektiği bilinen bir gerçekse de bu tarz bisikletlerin, uzun ve tırmanış ağırlıklı sürüşlerde mümkün olabilecek en olası konforu sağlama anlamında daha başarılı oldukları söylenebilir. Bu anlamda Boolva RC 300, uzun yol sürüşleri için doğru bir tercih olabilir. 

RC 300, markanın giriş seviyesi segmentinde yer alan Boolva RC ailesinin en son çıkan üyesi. Aynı segmentteki RC 100 ve RC 200’den farkı ise üzerindeki tamamlayıcı ekipmanların ve kullanılan grupsetin kalite anlamında bir üst seviye olması. Bu fark bisikletin toplam ağırlığına da sirayet ediyor: 11.120 gr. RC 300, ikiz kardeşleri RC 100 ve RC 200’den 700-800 gr. daha hafif. Bu noktada üç modelin de kadro ağırlıklarının aynı -1.920 gr.- olduğunu da belirtelim. 

Bisikletin genel görünümünde kadrodan hemen sonra ilgimi çeken bir diğer detay elbette ki jantlar oluyor. Corelli, tüm bisikletlerinde olduğu gibi RC 300’de de yine kendi üretimi olan Dacron marka alüminyum jant setini kullanıyor. Üzerindeki mavi detaylarla bisikletle hoş bir bütünlük oluşturan jantlar, Schwalbe Lugano 700×25 mm lastiklerle tamamlanıyor. Üstelik kadroda 28mm lastik kullanmayı tercih edecekler için gerekli tekerlek boşluğu da mevcut.

Şehir içinde ya da şehir dışında karşılaşılması muhtemel bozuk ve elverişsiz yollar düşünüldüğünde bisikletin, böyle bir alternatife imkan tanıyor olması daha da önemli hale geliyor. Keza pro pelotonda dahi kimi zorlu yarışlarda 28mm lastik tercih ediliyorken daha konforlu bir sürüş için bisikletin, böyle bir ihtiyacı karşılamasını beklemek pek de haksız sayılmaz.

Boolva RC 300’de grupset kullanımında ise karma bir konsept söz konusu. Ağırlıklı olarak Shimano Sora’ya ait parçaların bulunduğu bisiklette ek olarak Promax parçalar da kullanılmış. Vites kolları, ön ve arka arttırıcı ile aynakolda Shimano Sora R3000 modelini tercih eden marka, fren bacaklarında ise Promax RC 462’yi kullanıyor. Maşa, sele borusu, gidon boğazı ve gidon da dahil olmak üzere tamamen alüminyum malzemeden üretilen RC 300, bu parçaların dahil olduğu tamamlayıcı kit için de kendi markası olan “Dacron”u tercih ediyor. 

Şimdi ise bisikletin kağıt üstündeki marifetlerini ve sürüş performansını test etmek için yola çıkma zamanı.

Dengeli ve stabil

Boolva RC 300’ün  endurance kadro yapısı sayesinde seleye ilk oturduğunuz andan itibaren konforlu bir duruş sağlaması elbette ki şaşırtıcı değil; ancak bisikletin önceki modellerine kıyasla geliştirilen detayları ile daha pürüzsüz bir sürüş hissi sunması onu, farklı markalara ait muadillerinden bir adım öne çıkarıyor.

 Bisikletin sürüş esnasında verdiği his oldukça güvenilir. İlk pedal darbesinden itibaren yoldan aldığı her darbeyi ve uygulanan gücü eşit derecede bisikletin geneline dağıtarak dengeli bir hakimiyet sağlayan RC 300, konforlu olmasının yanı sıra kontrollü ve stabil bir sürüş sağlıyor. Ayrıca başlangıç seviye sayılabilecek bir bisiklete göre şaşırtıcı derecede atik ve seri olduğunu eklemek gerek. Özellikle şehir ya da dağ bisikletinden yol bisikletine geçen yeni kullanıcılar için bisikletin, yoldan aldığı etkilere verdiği seri tepkiler ve aradaki hızlanma farkı çok daha belirgin olarak anlaşılacaktır. 

Bisikletin tamamen alüminyum olması, özellikle yeni başlayacaklar için avantaj sağlayan bir durum. Alüminyum malzemenin verdiği sağlamlık ve yolu kavrayış hissi, güvenli bir sürüş hissiyatıyla birlikte bisikletin dayanıklılığını ön plana çıkararak her türlü engelden gönül rahatlığıyla geçmenizi mümkün kılıyor.

 2×9 Shimano Sora vites grubuyla test ettiğim bisikletin, vites geçişleri ve frenleme performansı da beklentilerimin üzerinde. Kumpas fren sistemiyle donatılan RC 300, 50-34 kompakt aynakol ve 11-28 dişli kombinasyonu ile düz yolda sağladığı akıcılığı çok dik olmayan tırmanışlarda da sürdürüyor. Başlangıç için sürüş kalitesi ve performans anlamında ihtiyaçlarınızı fazlasıyla karşılayacak olan Sora vites grubu, temiz ve itinalı şekilde kullanıldığı taktirde oldukça uzun bir süre sorunsuz bir biçimde sizlere eşlik edecektir.

Bisikletin üzerinde genelde 2×9 olarak gelen Sora vites grubunda, dilerseniz üçlü aynakol da tercih edebilir, yokuş çıkarken bacaklarınızı biraz daha rahatlatabilirsiniz. Keza bu şekilde 3’lü kullanıma geçerek bisikleti uzun yolculuklarınız için küçük çaplı bir tur bisikletine de dönüştürebilirsiniz. Boolva RC 300’ün arkasında bulunan bagaj delikleri de bu dönüşüme epey katkı sağlayacaktır.

 RC 300 şüphesiz safkan bir yol bisikleti ya da agresif bir yarış makinesi değil. Ancak uzun yollar ya da şehir içi kullanım için biçilmiş kaftan. Özellikle konforu ön planda tutan geometrik açıları, geliştirilmiş tamamlayıcı ekipmanlar ve dayanıklı alüminyum malzemesi ile hem yeni başlayacaklar hem de yeni bir bisiklet almayı düşünenler için fiyat performans anlamında üst seviye bir bisiklet.