Yazı Erman Öner
Carraro’nun 2019 sezonunda bisiklet severlerin beğenisine sunduğu Mavi sadece Türkiye’de değil, yurtdışında da ses getirdi. Bisikletin tasarımcısı Aydan Çelik, Accell Grup Pazarlama Yönetmeni Samed Kunaç ve bisikletin ilk test sürüşlerini yapan Türkiye Şampiyonu Turgay Germen’e mikrofonlarımızı uzattık.
Aydan Çelik
Bizim gibi işler yapan insanlara “ilham nereden geliyor?” diye çok sorulur. Başkasını bilmem ama bana bir sürü fikir, bisiklet selesinin üstünde gelir. Özellikle kan- ter içinde yokuş çıkarken…
Bisiklet Manifestosu dahil olmak üzere birçok yazı ve çizim fikri öyle ortaya çıkmıştır. Katılmaktan her zaman büyük zevk aldığım Gökova Bisiklet Turu’nun birinde yine yokuş çıkarken “neden bir Gökova bisikleti tasarlamıyoruz ki?” diye düşündüm. Gökova… Bu adı kim buldu bilmiyorum. Ama bu kadar mı isabetli olur.
Yıllar evvel, Mavi Yolculuk yaparken tekneyle geçtiğim koyların kıyılarında şimdi pedal çeviriyordum. İki tekerle yapılan bir Mavi yolculuk…
Renkler arasında bir sıralama yapmam ama, Mavi’ye bir ayrıcalık tanıdığımı sonradan fark ettim. Tesadüf bu ya, o sıralar okuduğum bir kitap da ufkumu açtı. Mavi/Bir Rengin Tarihi kitabı Türkçeye çevirilen Fransız filozof Michel Pastoureau, Antikçağ’da renk bile sayılmayan bu rengin nasıl olup da modern zamanlarda açık ara en sevilen renk haline geldiğini anlatıyordu.
Bu ekstra heyecanla birlikte fikrimi, festivalde beraber pedal çevirdiğimiz Accell genel müdürü Anıl Şakrak’la paylaştım. O ve ekibi bu konularda çok açık fikirlidir. Özetle Mavi fikri Gökova’da yokuş çıkarken çıktı. Fikrin hayata geçmesine de Romalıların Mare Nostrum yani “Bizim Deniz” dedikleri Akdeniz’in bir koyunda karar verildi.
Bisiklet kadrosu bir tür resim tuvali ya da resim kâğıdı gibi bir şeydir. Takdir edersiniz ki onlardan daha zor bir çalışma yüzeyine sahiptir. Her milimetrekareyi hesaba katmak gerekir.
Mavi’nin, daha önce çalıştığım bisikletlerden bir farkı olsun istedim. Bu kez önümde resim kâğıdı değil, yarım bir heykel olduğunu varsaydım. Sanki mermer bir heykeli mavi bir boyanın içine daldırmışız, böylelikle alt tarafı deniz, üst tarafı gökyüzü olan bir heykel elde etmişiz gibi düşünün.
“Mavi fikri Gökova’da yokuş çıkarken ortaya çıktı. Fikrin hayata geçmesine de Romalıların Mare Nostrum yani “Bizim Deniz” dedikleri Akdeniz’in bir koyunda karar verildi“
Doğrusu bu konuda çok şanslıydım. Çünkü Accell’in boya atölyesi her türlü denemeye müsait bir yer. Bir de Çetin Dikbaş ve N. Ezgi Özkan gibi daha önce beraber çalıştığımız ve ortak dil kurabildiğimiz iki tasarımcı ile birlikte iş yapmak, süreci kolaylaştırdı.Daha önce beraber yaptığımız Manifesto ve Troya’nın aksine, Mavi için minimal bir tasarım düşündüm ki bu göründüğünden daha zordur.
Çok sevdiğim bir imge olan, mesaj şişesi potkalın içine bir bisiklet koydum. Onu deniz ile gökyüzünün birleştiği ufuk çizgisine yerleştirdim. Alın borusunun yan tarafında duran o şişenin içindeki bisiklet de Mavi’nin kendisi oldu. Kendi kendini arayan bir iki tekerli gibi düşünün.
Denizin dibindeki küçük balıkların arasına bir de Mavi balina gizledim. Bisikletin en az görülen kısmına, orta göbeğin altına yerleştirdim. Bisikletin hangi malzemeden yapıldığını yazan etiketi de bir amfora formunda göbeğin üstüne koydum.
Ufuk çizgisinin sele borusuna denk gelen kısmına çok sevdiğim bir başka imge olan kağıt gemi yerleştirdim. Kağıttan yapılmış, uçaklar ve martılar ise gökyüzünde bisikletle birlikte süzüleceklerdi.Uzun ve zahmetli bir sürecin sonunda yeni bebeğimiz 2019 başında bisikletseverlerin karşısına çıktı.
Samed Kunaç
Carraro Mavi’nin fikri ve ilham kaynağı olan Gökova Turu’na neredeyse her sene katılıyoruz. Sevgili Aydan Çelik ile 2019 yılı için neler yapacağımız üzerine sohbet ederken bir ‘Rüya Makinesi’ yapma fikri filizlendi. Boyahanemiz eşsiz olduğu için Aydan Çelik’in tasarımını başarıyla kadro üzerine uygulayacağımızdan emindik ama benim özellikle üzerinde durduğum konu Türkiye distribütörü olduğumuz FSA (İtalya) ve Vision (ABD) markaları ile ortak bir projeye imza atmaktı.
“Türkiye distribütörü olduğumuz FSA (İtalya) ve Vision (ABD) markaları ile ortak bir projeye imza atmayı çok istiyorduk. Mavi ile bunu başardık “
Son birkaç yıldır büyük bir gizlilik ile Ar&Ge çalışmalarını sürdüren ve Eurobike’ta da tanıtımı yapılmış olan FSA’nın elektronik grupseti K Force-WE ile güçlendirilmiş bir bisikleti, World Tour’larda pek çok sporcunun tercihi olan Vision’un teker seti ve kokpiti ile donattık. Ortaya gerçekten nefis bir ürün çıktı.
K-Force WE semi wireless bir sisteme sahip. Yani fren kollarında vites kablosu bulunmuyor. Ayrıca batarya ömrü konusunda da iddialı bir grupset. Fabrika verileri 4.000 saatlik bir kullanım vaadediyor. WE’nin teknolojisi bununla da sınırlı değil. Mobil aplikasyonu sayesinde cep telefonunuz ile eşleşen grupset, vites değiştirme hızından vites kollarını reverse kullanmaya kadar pek çok kullanıcı ayarını yapmanıza imkan tanıyor.
Böyle bir bisikletin “Türkiye’de yapılabilir” olduğunu göstermek açısından önemli görüyorum ben Mavi’yi. Öyle bir bisiklet ki, 2019 lansmanının yapılması ile birlikte, FSA İtalya Mavi’yi kendi sosyal ağlarında ve dijital platformlarda duyurmaya başladı. Sadece bir gün sonra Mavi, ABD’de Vision sayfalarını süslüyordu. Bence Ar&Ge ve pazarlama anlamında bir başarı hikâyesidir Carraro Mavi.
Son olarak şunu söyleyebilirim: Carraro Mavi sadece bisiklet ile de bitmiyor. Forma, matara ve eldiven gibi çok şık tamamlayıcı tasarım ürünleri de beraberinde getiriyor.
Ayrıca tıpkı Carraro Manifesto’da olduğu gibi, Mavi’nin de bir standart edisyonunun gelecek yıl Carraro yol bisikleti ürün gamında bulunması hedefleniyor.
Turgay Germen
Accell bisiklet ve Aydan Çelik’in ortak projelerinden Mavi; bu projenin içinde yer alıp Aydan Çelik’le beraber çalışmak keyifli ve bir o kadar da mutluluk verici idi. Bu keyifli çalışmanın ardından numune bisikleti toplayıp; test sürüşünü yapmak ayrı bir deneyim ve kazanımdı benim için.
“Pedala ilk bastığımda bisikletin ivmelenmesini; gidon ve gidon boğazının entegre olmasından dolayı kokpitin rijitliğini hissettim“
Mavi’ ye binip ilk pedala bastığımda bisikletin ivmelenmesini; gidon ve gidon boğazının entegre olmasından dolayı kokpitin rijitliğini hissetmek güzeldi. Pedala bastığımda Mavi’nin ok gibi ileri doğru ivmelenmesi diğer pedalların daha keyifli olacağının habercisi idi
Pedal çevirip FSA K-Force WE ile vitesleri değiştirdikçe bu keyifli sürüş yüzümde gülümseme ve mutluluğa dönüştü. Gittikçe hızımı arttırıyordum ta ki viraja gelinceye kadar; frene bastığımda FSA Vision Metron55 karbon jant seti kendimi güvende hissettirdi. Fren ayaklarının, fren pabuçlarının, karbon jant setinin fren yüzeyinin performansı sayesinde mükemmel bir frenaja sahip olup kontrolün sizde olmasını sağlıyor.
E-Posta bültenimize abone olun, en son haber ve röpörtajlardan ilk sizin haberiniz olsun!
