Yazı Mark Bailey Fotoğraf Adam Roberts & Damian Blakemor
Neil Campbell bu yaz Porsche Cayenne’in rüzgar boşluğundan yararlanarak tandem bisikletten esinlenme bisikletini 280.5km/s hızda pedalladığında, dünyanın bisiklet üzerindeki en hızlı insanı oldu. 17 Ağustos’ta, Yorkshire Elvington Havaalanı’nda kırılan rekorda Campbell, Fransa Turu’nun Alpler inişinde proların kaydettiği maksimum hızdan neredeyse üç kat daha yüksek bir hıza ulaştı. Olimpiyatlarda takım takipte altın madalya getiren süratten ise dört kat daha hızlıydı.
“Bu hızda bisiklet sürmek, patlak lastikli bir dağ bisikletiyle makarada pedal çevirmeye benzer. Ancak makara sanki tekerlekli patenlerin üzerinde duruyor gibidir. Bu nedenle, neredeyse hiç bisiklet hakimiyeti olmaksızın en ufak engebede bisiklet havalanır. Bu arada durmaksızın 1.800 watt üretmelisiniz, aksi taktirde başınız derttedir” diyor, 45 yaşındaki Essex doğumlu mimar. “Kazadan önceki o hissi bilirsiniz. Saniyeler ağır çekimdir. Henüz kaza gerçekleşmemiştir ama düşeceğiniz kaçınılmazdır. Bitmek bilmeyen bir korku filmi gibidir ama saniyelerde gerçekleşir.”
Campbell’ın rekoru yıllar süren kararlılık, yenilik, ölümcül riskler, takım çalışması ve trafik kurallarını çiğnemenin (bir yerde pratik yapması gerekiyordu) kümülatif bir birikimi. Rekor denemesini 3km uzunluğundaki havalimanında gerçekleştirmesine karşın Campbell, 1995 yılında Utah kentinin geniş yolları, Bonneville Salt Flats’te 268.6km/s’e ulaşan Hollandalı bisikletçi Fred Rompelberg’in elinde bulundurduğu 24 yıllık hava boşluğunda bisikletle ulaşılan en yüksek hız rekorunu (erkekler) kırarak Guinness Dünya Rekorlar Kitabı’na girdi.
Kurucusu olduğu Operation Pacemaker projesinin bir parçası olarak Campbell, gelecek yıl da Bonneville’in 11km uzunluğundaki tuz yüzeyinde, 2018’de aynı yerde 296km/s’e ulaşarak genel rekoru elinde bulunduran Amerikalı kadın bisikletçi Denise Mueller-Korenek’in rekorunu kırmak istiyor. “Eğer buradaki pist bir buçuk kilometre daha uzun olsaydı o rekoru da kırabilirdim. Fakat Elvinghton gerçekten riskli bir parkur” diyor Campbell. “280km/s’e ulaşmak ve üç kilometre içerisinde tekrardan durmak, çılgınlık olurdu.”
“Hakimiyet olmaksızın en ufak engebede bisiklet havalanır. Bu arada durmaksızın 1.800 watt üretmelisiniz, aksi taktirde başınız derttedir“
Moss Bisiklet’ten Andrew “AJ” Jones ile birlikte geliştirilen Campbell’ın kullandığı “Gümüş Kartal” isimli bisiklet, ince uzun tandem tarzı çelik bir bisikletti. Bisiklet, 82mm genişliğinde lastiklere sahip 19 inç motosiklet jantları içeriyordu. Havalimanında Campbell, 240km/s’e 550 litre beygir gücüne sahip dört litrelik V8 motorlu bir Porsche Cayenne’in hava boşluğunda çıktı. Campbell ardından bisiklet ve araç arasındaki çekme çubuğunu bıraktı ve hava boşluğu yaratmak için Porsche’nin arkasına takılan özel panelin deryarında hızlandı. 200 metre arayla konumlandırılan zaman ölçüm kapılarına girdiğinde, 280.5km/s hıza ulaştı.
“İnsanlar sırtımı yaslayıp, bisiklet üzerinde keyif sürdüğümü düşünüyor” diyor Campbell kahkaha atarak. “Fakat eğer pedallara güç uygulamaya devam etmezsem çekme mekanizması parçalara ayrılır. Araba mantık dışı bir hızda yol alıyor ve böylesi bir süratte bisikletin ağırlık merkezini yerde tutmaya yetecek seviyede yoğun güç uygulamanız gerekiyor. İlk pedal devrinden itibaren 800 watt civarından sapmadım. Çekme mekanizması serbest kalmadan önce tepe güç çıktısı olan 1.800 watt’a ulaştım. Aynı zamanda ciddi bir tork uyguluyordum çünkü bu devasa sabit vitesli bisikleti dakikada 100-110 devirle kullanıyordum.
“İlk olarak eğer yavaşlarsanız, hava boşluğunu kaybetme korkusuyla yüzleşiyorsunuz. Ancak ne kadar hızlı giderseniz, hava bisikleti o kadar fazla etrafa savuruyor. Tek yapacağınız büyük kreşendoya odaklanmak. Hırpalanacağınızı bildiğiniz bir boks maçına çıkmak gibi, üstelik nakavt olma şansınız da yüksek.”
Hız kulübü
Gözü kara İngiliz Campbell ilginç rekortmenler listesine katıldı. Long Island’da, traverslerin üzerine yerleştirilmiş ahşap levhalı geçici bir parkur boyunca bir trenin pervane rüzgarına giren Amerikalı Charles Murphy, 96.5km/s’e ulaşan ilk bisikletçi oldu. 1941’de Fransız Alfred Letourneur, Kaliforniya otoyolunda bir yarış aracının gerisinde 175km/s’e erişti. Ve 2018’de Mueller-Korenek mevcut genel rekoru dragster’ın rüzgar boşluğunda belirledi.
Campbell hız rekorunu ilk defa gençlik döneminde, eski Olimpik pist bisikletçisi antrenörü Dave Le Grys’ın, 1986’da M42’nin trafiğe kapalı bir bölümünde Rover SD1’in deryarında 177km/h’a çıkarak Britanya rekoru kırmasıyla duymuş. “Le Grys’ın şöminesinin üstünde, arkasında özel bir panel bulunan Rover’ın arkasında çekilmiş büyük bir fotoğrafı vardı. O resmi gördüğümde, ‘Bu delilik! Bir gün ben de denemek istiyorum!’ diye düşünmüştüm.
Gençlerden master kategorisine kadar ulusal seviye yarışlarda başarılar elde etmesine karşın Campbell, yarışmacı anlamda bisiklet sporundan sıkılarak, bu fikirden vazgeçmiş. Campbell’ın hayatı annesini kaybetmesi üzerine altı yıl önce Cheshire’dan güneydoğuya iş sebebiyle taşınması ile değişmiş.
“Özel hayatımda daha fazla içe kapanıklaşmıştım ve bir hedefe ihtiyacım vardı” diyor Campbell. 2013’te Campbell, yarış tırının hava boşluğuna girerek, özel yapım Rouke bisikletiyle Pendine Sands, Galler’de Britanya hız rekorunu 180km/s ile kıran Guy Martin’e tanıklık etti ve daha iyisini yapabileceğini düşündü. Zaman kaybetmeden Le Grys ile çalışmalara başlayan Campbell, motosiklet parçalarından oluşan eski bir tandem bisiklet topladı ve 2016 yılında, Elvington’da bir VW Passat’ın hava boşluğunda yeni Britanya rekorunu 183.5km/s olarak belirledi. “Guy Martin’in rekorunu ufak bir farkla kırmıştık ama biz rekor denemesini 20 yıllık eski bir tandem, bolca kamera bandı ve aile arabasıyla gerçekleştirmiştik.”
Gümüş Kartal’ın Yükselişi
Campbell’ın takıntısı artarak devam etti: “Haftada 50 saat çalışıyordum, bu nedenle her şeye yetişebilmem için serbest meslek sahibi olmalıydım. Rekor denemelerini kendim finanse ettim. İnsanlar zamanını ve mali gücünü adıyor ancak ben büyük oranda her şeyi kendi cebimden karşıladım. Beni biraz çılgına çevirdiğinden ne kadar harcadığımı saymamaya çalışıyorum. Fakat bu yıl muhtemelen 60 bin civarındadır.”
Yeni sınırları zorlamak için Campbell, 2018’de Gümüş Kartal’ı geliştirmek için Moss Bisiklet’ten Jones ile iş birliğine gitti.
“1990’ların sonunda piyasaya sürülen Cannondale’in tandem bisikletinin geometrisini baz aldım. Ve biraz da 320’lere çıkabildiğini bildiğim Suzuki Hayabusa motosikletten esinlendim” diyor Campbell. “Bunun ışığında, AJ’nin önüne temel bir geometri ve bir sürü motosiklet parçası yığarak, ‘Boşlukları sen doldur’ dedim.
“Karamsarlığa kapılmıştım çünkü hem ortaya kişisel paramı koymuştum hem de büyük şirketlere taahhütte bulunmuştum”
Proje, eski bir tasarımcı ve teknoloji eğitmeni olan Jones’un ilgisini cezbetmiş. “Ben niş bir tasarımcıyım” diyor ve devam ediyor. “Bir zamanlar içine bir viski şişesi yerleştirilebilen bir kadro yaptım. Anlaşılacağı üzere, kaçık fikirlerden hoşlanırım. En büyük engel dengeydi. Öylesi yüksek bir hızda bisiklet komponentleri düşerdi, bu nedenle her şey sertliği artırmak için 3D model paslanmaz çelik parçalar geliştirmemi sağlayan Bilgisayar Destekli Tasarım ile modellendi.
Bir KTM motokros satın aldık ve yalnızca jantları, aktarma organlarını ve ön çatalı aldık. Ağırlık merkezini aşağı çekmek için orta göbeği aşağıya indirdim. O hızda onu engelleyecek en ufak bir şey bile büyük bir etkiye sahiptir. Eğer Mark Cavendish sprintini açtığında, ayakkabısının gerginliği doğru ayarda değilse, bu onu olumsuz etkiler. Aynısı Neil için de geçerli.
Tandemlerde olduğu gibi Campbell’ın bisikleti de iki orta göbeğe, uzun bir zincire ve etli 65-14-65-13 oranı ile tek vitese sahip. Söz konusu yenilikçi vites oranları, birinci zincir ile ikinci zincir arasındaki süper uzun zincirin gevşemesini sağlamak için özel yapım orta göbeğe ihtiyaç duyar. “Çılgınlık” diyor Jones. “Bisiklet, aynakolun bir dönüşü başına yaklaşık 15.24m hareket ediyor. Bisikletin kendisi 2.5m uzunluğunda.”
Kadro siparişle üretilen Reynold 953 borulardan inşa edilmiş. Arka kadro kulakçığının tasarımı, 19 inç jantlarla uyumlu olabilmesi için bir motosikletten 3 boyutlu modellenmiş. Bisiklet, motosiklet disk frenleri ile donatılmış ve sağ el vites kolu, bisikletle araç arasındaki çekme mekanizmasını serbest bırakmak için dönüştürülmüş. Bu bisikleti kullanarak 2018’de, Elvinghton’da Campbell, ibreyi 217.7km/s ve 240.1km/s’e vurdurarak iki kez Avrupa rekorunu kırdı. Ancak Campbell, Wattbike’da aktat tolerans antrenmanları, aerobik koşullandırma ve yolda yaptığı büyük vites performanslarıyla çalışmaya ve bu yaz deneyeceği rekora hazırlanmaya devam etti.
“Antrenmanlardan bazıları yasaları çiğnemem anlamına geliyordu” diyor Campbell. Cheshire’da Kelsall Bypass adıyla bilinen aşağı ve yukarı doğru kıvrılan bir tepe var. Temel testleri orada yapmaya başladık. 150km/s’de frene bastığımda fazlaca duman ve kötü bir koku yükseldi. O andan itibaren Elvington’a geçmemiz gerektiğini anladık.”
Rekor günü
Campbell ve eski pro ve fizyoterapist Richard Hughes ve Harper Adams Üniversitesi’nden aerodinamist James Croxford’dan oluşan ekibi, Ağustos ayında dört günlük bir yer rezervasyonu yaptırdı, ancak kötü hava koşullarından seçtikleri şoförün gelmemesine kadar beklenmedik birkaç sorunla karşı karşıya kaldılar.
“Karamsarlığa kapılmıştım çünkü hem ortaya kişisel paramı koymuştum hem de büyük şirketlere taahhütte bulunmuştum” diyor Campbell. Güvenlik açısından Campbell, Dainese hava yastığı kıyafeti ve motosiklet kaskı kullandı. Ve hatta bisiklet ayakkabılarının karbon tabanını bir çift motosiklet botuna uyarladı. Ancak, özel bir paraşüt frenleme cihazını hurdaya çıkarması gerekti, çünkü montaj sistemi ve arka çamurluk (paraşütü tekerleğe temas etmeyi durduracak şekilde tasarlanmış) bisikletin yol tutuşuna müdahale ediyordu.
Yine de en büyük problem Campbell’a kusursuz bir sığınak olmasına karşın, aracın hızlanmasına engel olan arkadaki paneldi. “Eğer paneli Campbell’a göre yapsaydık, o zaman da arabanın aerodinamiği olumsuz etkileniyordu. Arabaya göre tasarlayınca da Campbell için kötü oluyordu” diyor Jones.
Campbell bu girdabın ortasında kalmış. “Çalkantılı
ve korkunç bir süreçti” diye belirtiyor Campbell. “Otomobiller rüzgar tünellerinde arkalarındaki havanın olabildiğince çabuk kapatılması için tasarlanır; bu nedenle rüzgar bisikletin arkasını yakalıyor ve sertçe yalpalıyordu.”
Çözüm, Croxford ve bazı hesaplamalı akışkanlar dinamiği sayesinde bulunmuş. “Bu aerodinamik durumun 140-150 kadansa kadar kötü olacağını tahmin ettik ancak daha yüksek hızlarda, dairesel bir hareketle panelin arkası etrafında bir girdap oluşacaktı ve bu aslında Neil’i panelin hava boşluğuna doğru itmeye başlayacaktı” diyor Jones. “Bunu sağlamak için havanın girdaba girmesine yardımcı olacak bir kenar ekledik, fakat yine de Neil’in hızlanması için rüzgara karşı savaşması gerekti.”
“Bu bir inanç sınamasıydı” diyor Campbell. “241km/s’den 273km/s’e atladığımız bir sonraki denemede yeterince hızlı ve emin olsaydım daha kolay olurdu. Fakat fren yapmaya çalıştığımda bisiklet kayıyordu. Bu nedenle arka freni serbest bırakmak ve bisikletin kendiliğinden düzelmesine izin vermek zorunda kaldım. Yine de bir şekilde dengede kalmayı başardım – nasıl olduğunu bilmesem de. O denemede teknik olarak 275km/s’de yeni bir rekor oldu ancak kamera kayıtta değildi, bu nedenle yeniden denememiz gerekti.”
“Frenlemede bazı sorunlar yaşamamıza rağmen, son zamanlarda yaptığımız denemeler oldukça heyecan vericiydi“
Campbell son bir kez daha fırtınanın ortasına geri dönmek zorunda kaldı. “Rekor girişimini öğlen 4’te gerçekleştirdik ve en geç 16:30’da pistten ayrılmamız gerekiyordu. Bir sonraki gün ise hava kötüydü, bu nedenle deneme için son şansımız olacaktı” diyor Campbell. “İlk tepkim rahatlama oldu. Frenlemede bazı sorunlar yaşamamıza rağmen, son zamanlarda yaptığımız denemeler oldukça heyecan vericiydi. Fakat yeniden başarmak ve hayatta kalmak yoğun bir rahatlamaydı. Evren de yanımdaydı.”
Campbell, gelecek yıl Bonneville’de daha da hızlı gitme konusunda yoluna kendinden emin adımlarla devam ediyor. “’2020’de 220’ etiketiyle hedefimize doğru yürüyoruz. Elvington’da sadece 28 saniye boyunca araçla çekildim, ama tuz yüzeyde rekortmen bir dakika araca bağlı kaldı. Bu yüzden gelişim açısından önümüz açık.”
Jones birkaç yenilikle birlikte Gümüş Kartal’ın rekoru kırabileceği konusunda emin. “Bisikleti yalnızca rekoru kırması için değil, aynı zamanda rekoru uzun süre muhafaza edebilmesi için tasarladık” diyor Jones. “Tek problem Jones’un rekor denemesini seyredememe ihtimali. “Neil’in ne kadar hızlı çekildiğini gördüğümde, araba altı saniyeden daha kısa bir sürede onu 0’dan 95km/s’e çıkardığında, gerçekten yaptığımız şey beni korkutuyor.
Üstelik yoldaki tüm taş ve engebeleri düşündüğümde… Bisiklete yakından bakarsanız, yoldan kaynaklı çarpma sonucu oluşan etkinin bisikleti sağa sola savurduğunu görebilirsiniz. Bu rekor denemesini Ay’a inen adam veya bunun gibi bir şeyle karşılaştırmak haksızlık olacaktır, ama sürece dahil olan bizler için yarattığı etki buna benzer.”
E-Posta bültenimize abone olun, en son haber ve röpörtajlardan ilk sizin haberiniz olsun!