Yazı Erman Öner Fotoğraf Tarık Gül
Tour of İstanbul öncesi, Spor Toto Cycling Team’in sportif direktörü Mehmet Şafakçı ile İran Turu’nda hayatını kaybeden Mustafa Ayyorkun’un ardından yaşanan derin üzüntüyü konuştuk. Bu röportaj, bir sporcunun kaybının takım üzerindeki duygusal etkisini ve bisiklet camiasındaki dayanışmayı samimi bir dille aktarıyor.
Cyclist: Öncelikle o kaza anını ilk öğrendiğinizde, neler yaşadınız?
Mehmet Şafakçı: Yarış telsizinden “düşme” anonsu geldi. Ardından ısrarla “Spor Toto, Spor Toto” diye çağrı geldi. O sırada pelotondaydım. Hemen koştum ve sporcularımızı yerde buldum. Ahmet’i şarampolden çıkarken gördüm, kan içindeydi. Ferhat “Bana bir jant verin, ben devam edeyim” diyordu. Mustafa’nın yanına gittiğimde ise durumu çok kötüydü, bilinci kapalıydı. Hemen kaskını çıkardım, doktor müdahale etmeye çalışıyordu. O an hayatımın en zor dakikalarıydı.
Cyc: Takımı Türkiye’ye gönderdiniz, siz İran’da kaldınız. O süreçte neler yaşadınız?
MŞ: Mustafa yoğun bakıma alındı. İlk başta “3-4 güne taburcu ederiz” dediler. Ancak durum düşündüğümüzden ciddiydi. Sağlık Bakanlığı da devreye girdi. Transfer için bakanlık girişimde bulundu ama doktor izin vermedi. Hastanede çok iyi ilgileniyorlardı, fakat maalesef süreç istediğimiz gibi ilerlemedi.
Cyc: Siz aynı zamanda bir hocasınız ama bu olayda en çok da bir insan olarak yaşadıklarınız önemli. Dolayısıyla duygularınız nasıldı?
MŞ: Bütün sporcularım benim evladım gibidir. 43 yıldır bu camianın içindeyim, ama ilk kez böyle bir acı yaşadım. Hep iyileşeceğine inandım. Yanında kaldım, iyileşip beraber döneriz diye umut ettim. Fakat beyin kanamasının ardından kalp krizi geçirdi ve Mustafa’yı kaybettik. Yoğun bakıma koştuğumda boş yatağını gördüğüm anı hiç unutamıyorum.
Cyc: Bu kayıp takım üzerinde nasıl bir etki yarattı?
MŞ: Büyük bir çöküş yaşadık. Sporcular 20 gün bisiklete binemedi. Açıkçası Mustafa’yı kaybettikten sonra 2025 bizim için bitmişti. Ama hayat devam ediyor. Onları moral ve motivasyonla yeniden toparlamaya çalıştım. Türkiye Şampiyonası’na sadece var olmak için gittik. Fakat rakiplerimizden beklediğimiz anlayışı göremedik, bu da bizi ayrıca üzdü.
Mehmet Şafakçı: “Hep iyileşeceğine inandım, beraber döneriz diye umut ettim”

Cyc: Şu anda Tour of İstanbul’dasınız. Sporcuları yeniden motive etmek için nasıl bir yol izlediniz?
MŞ: 2025’i kaybettik ama 2026’yı inşa etmeye çalışıyoruz. Çocuklar yavaş yavaş toparlanıyor. Seneye daha güçlü bir şekilde dönmek istiyoruz.
Cyc: Mustafa hem takım arkadaşı hem de Ahmet’in akrabasıydı. Ahmet bu süreci nasıl atlattı?
MŞ: Açıkçası atlatamadı. Mustafa, Ahmet’in dayısının oğluydu ve onu abisi gibi görüyordu. Aile de “Niye yanında kalmadın?” diye serzenişte bulununca, bu durum Ahmet’i daha da yıprattı. Onun için yarışlara da getirmedim. Mustafa küçük yaşta bisiklete heveslenen, çok sevgi dolu bir çocuktu. Onu kaybetmek Ahmet’i derinden sarstı.
Cyc: Bisiklet üstünde ve dışında bize biraz Mustafa’dan bahseder misiniz?
MŞ: Çok beyefendi, saygılı, eğitimine önem veren bir çocuktu. Ancak kaybetmeyi hiç sevmiyordu. Potansiyeli olan bir yarışta üçüncü olsa oturup ağlardı. Hep daha iyisini yapmak isterdi. BESYO’da antrenörlük bölümüne yeni başlamıştı. Hayat savaşını kaybetti ama mücadeleci ruhunu hiç kaybetmedi.
“Mustafa Ayyorkun’un vefatını öğrendiğim gün antrenörlüğü bırakmaya karar verdim”

Cyc: Bisiklet camiasının tepkisi nasıldı?
MŞ: Türkiye ve yurtdışından çok destek gördük. Cenazemiz çok kalabalıktı. UCI bize Mustafa’nın adını yaşatabileceğimizi bildirdi, biz de takım listesinde kalmasını istedik. Birçok yabancı antrenör ve sporcu da mesaj attı, yanımıza geldi. Bu destek bizim için çok değerliydi.
Cyc: Ama UCI resmi bir paylaşım yapmadı. Bekler miydiniz?
MŞ: Evet, açıkçası beklerdim. Avrupa’da olsaydı belki farklı olurdu ama İran’da olduğu için sahiplenilmediğini düşünüyorum.
Cyc: Bu olay sizin spora ve hayata bakışınızı değiştirdi mi?
MŞ: Mustafa’yı kaybettiğimiz gün antrenörlüğü bırakmaya karar verdim. Çok büyük bir şoktu. Ama çevrem, kulüp başkanımız ve sporcularım bırakmamam gerektiğini söyledi. Devam etmezsem takımın dağılacağını biliyordum. Artık kazanmak ikinci planda. Benim için en önemli şey sporcularımın sağlığı. Çünkü şampiyonluk unutuluyor ama insan hayatı geri gelmiyor.
Cyc: Son olarak, 2026 için neler söylemek istersiniz?
MŞ: Yeni sezona güçlü bir giriş yapmayı planlıyoruz. Takımda bazı değişiklikler olacak, aramıza yeni isimler katılacak. Hedefimiz, Cumhurbaşkanlığı Türkiye Turu’nda kaçırdığımız yokuş formasını gelecek sene kazanmak. Ama her şeyden önce çocukların sağlığı ve mutluluğu bizim için en önemli değer olacak.