Yazı ERMAN ÖNER
Geniş, dişli lastikler, drop gidon, çok günlü keşif sürüşlerini kolaylaştırmak için kadroya bağlanan kamp teçhizatlarını taşıyan çantalı ve çakıl araziye sokulan bisikletlerin geçmişi çok eskilere dayanmıyor, en azından Türkiye’de. Artık ise bisiklet pazarı “gravel” bisikletler denen modeller ile çalkalanıyor.
Neredeyse her bisiklet markası “her şeyi yapabilirsin” mottosuyla gravel modellerini markete sokuyor. Kağıt üzerinde amaç bisikletli kaşiflere daha maceracı bir sürüş vadetmek; başka bir deyişle yol ve asfaltın ötesinde hayaller kurdurtmak. Ancak pratik söylenildiği kadar kolay olamayabiliyor.
Tam da bu noktada devreye sektörün bir diğer yükselen trendi giriyor: E-Bike. Elektrik destekli bisikletlerin her formu bisiklet sektörünün en hızlı gelişen alanlarından biri. Bunun anlamı, bisiklet sürüş hissiyatının kaybolduğu değil, aksine bisikletli sayısını arttırmak ve sınırları ortadan kaldırmak. Hal böyleyken, pazarın iki gözbebeği gravel ve e-bike Carraro çatısı altında amacına son derece uygun şekilde bir araya geldi. Carraro’nun 2020 ürün yelpazesinde yer alan yeniliklerden biri olan 28 E-Gravel modeline geçmeden önce, markanın gravel ve elektrikli bisiklet geçmişine kısa bir göz atmakta fayda var.
Firma, Türkçe’ye toprak yahut çakıl yol olarak çevrilen ilk gravel modelini geçtiğimiz yıl piyasaya sürdü. Alüminyum kadro ve maşayla gelen Gravel G2’de, hidrolik disk fren ve Shimano Tiagra grupset kullanılmış. G2, yeni güncellemelerle gelen E-Gravel versiyonuyla birçok açıdan benzerlik taşısa da birçok bakımdan da farklı. Marka sektörün hızla yükselen trendi elektrikli bisiklet konusunda ise geride bıraktığımız yılda kullanıcıların karşısına şehir, katlanır, dağ ve fat bike modelleriyle çıktı. Accell grubun bünyesinde bulunan Carraro motor tedariğini ise Japon grupset üreticisi Shimano’nun STEPS motor sistemleriyle karşılıyor.
Güçlü karışım
Gelelim Carraro’nun gravel ve e-bike konseptlerini bir araya getirmesiyle ortaya çıkardığı 28 E-Gravel’a. Genel kanı gravel bisikletlerin, “endurance” yol bisikletlerine benzerlik göstermesi gerektiği yönündedir. Bu da demek oluyor ki konfor için daha geniş teker aralıkları, uzun alın borusu ve yukarı aşağı esneyebilen kadro. Gravel bisikletleri tarif eden bu temel özelliklere 28 E- Gravel’da da sadık kalınmış.
Yukarıda da bahsettiğimiz gibi, 28 E-Gravel ile G2 arasında bir takım benzerlikler ve farklılıklar var. Örneğin; 28 E-Gravel’da da G2’de olduğu gibi alüminyum kadro tercih edilmiş. Buna karşın E- Gravel’da maşa karbon malzeme. E -Gravel’ın göze çarpan en büyük yeniliklerinden biri – motor dışında! – grupset. E-Gravel’da G2’nin aksine Shimano’nun gravel bisiklet modellerine özel olarak ürettiği GRX grupseti tercih edilmiş. GRX grupset, E-Gravel’a bir dizi avantaj sağlıyor.
Bunlardan ilki, yeni hidrolik disk STI kolları. Markanın ergonomik ve saygın yol STI kollarının bir evrimi olan GRX, yol kardeşlerine kıyasla çok sayıda güncelleme ile geliyor. Örneğin; STI kollardan biri mekanikken, motor modları arasında daha kolay geçiş yapmanızı sağlayacak sol kol elektronik. GRX’in bir diğer özelliği ise clutch sistem. Sistem zinciri her rublede gergin tutarak, bozuk arazi koşullarında zincir atma probleminin önüne geçiyor. Ayrıca GRX’in STI kolları cyclocross disiplinde olduğu gibi, tutuşu rahatlamak, kavramayı arttırmak üzere eğik tasarlanmış.
“28 E-Gravel son derece temiz bir bisiklet. Ferah dış görünüm sade ve şık bir renk tasarımıyla kombinleniyor”
Gelelim E-Gravel’ın motoruna. Tercih edilen E8000 motor dik yamaçları çıkartabilecek kadar güçlü bir sistem. Normal bir MTB’ye binmenin doğal hissini vermek için özel olarak tasarlanan E8000 pazardaki en hafif (yalnızca 2,8kg ağırlığında) motorlardan biri olarak biliniyor. Motor ECO modda 100km yol yapabiliyor. Ayrıca renkli LCD ekranından; hız, kadans, kilometre, saat, maksimum hız, sürüş zamanı, ortalama hız, yapılan günlük ve toplam mesafe, modların şarj durumuna göre anlık kaç kilometre menzili kaldığı ve batarya durumu gibi verilere rahatça ulaşmak mümkün. Ekranın gayet temiz ve kolay okunur olduğunu ekleyelim.
E-Gravel aynı zamanda elektrikli bisikletlerin geldiği son teknolojiyi gösteriyor. Alt borunun içine yerleştirilen batarya ve üst boruya entegre edilen açıp kapama düğmesi E-Gravel’ın ilk bakışta elektrikli bir bisiklet olduğunu anlamayı güçleştiriyor. Ayrıca modlar arasında geçişi sağlamak için elektronik vites kolunun kullanılması, gidon üzerindeki karmaşasının da önüne geçiyor.
Sonuç olarak E-Gravel son derece temiz bir bisiklet. Ferah dış görünüm sade ve şık bir renk tasarımıyla kombinlenmiş. Kadro üzerinde çok günlü sürüşler için maşa, arka maşa ve orta borunun arkası olmak üzere çanta ve çamurluk asmak için bağlantı noktaları açılmış. E-Gravel üzerinde 700×38 ebatlarında ve az tırnaklı olarak geliyor. Bu haliyle bisikletin asfalt ve hafif topraklı köy yolları için daha uygun olduğunu söyleyebiliriz. Yine de, bisikleti daha kırıcı arazi ve patikalara sokmak isterseniz, maşa açısı daha tırnaklı lastiklerle uyumlu.
Güven verici
İlk kilometreden son metrelere kadar, gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki E-Gravel güven veren bir bisiklet. Lastiklerin yol tutuşundan, kadronun yere basış dengesine, bisiklet üzerindeki pozisyonunuzdan gidon hakimiyetine kadar, zorlu arazi koşullarında dahi kendinizi güvende hissediyorsunuz.
Bisikletin bir diğer alametifarikası ise sunduğu konfor. Bunda geniş lastikler kadar, uzun alın borusu ve iki teker arasındaki mesafenin geniş olmasının da payı büyük. Belki geniş teker açıklığı bisikletin atikliğinden bir şeyler götürüyor olabilir ama gidonu daha aşağı alabileceğiniz spacer boşluğu ve elbette motor desteği isteyenlere agresif bir sürüş vadediyor.
Arkada 42-11, öneyse tek aynakol yapraklı 47 dişli gerek düzde gerek dik eğimli tepelerde ihtiyacınız olan aralığı sunuyor. Asfaltta akıcı bir performans veren 28 E-Gravel, şehir yaşamında da rahatlıkla kullanılabilecek tarzda, İsviçre çakısı gibi bir bisiklet sunuyor.
E-Posta bültenimize abone olun, en son haber ve röpörtajlardan ilk sizin haberiniz olsun!