YURIY METLUSHENKO

• Torku Şekerspor’la geçirdiğn yıllarla ilgili olarak neler söyleyebilirsin? Takım arkadaşlarınla ve diğer ekip üyeleriyle ilişkilerin nasıldı?

Üç harika sezon geçirdim Torku takımında. Pek çok yarışta güzel başarılar elde ettik. Mehmet Şafakçı, gerçekten çok iyi bir insan, mükemmel bir yönetici ve harika bir koçtu. Aziz Ay da çok iyi bir insan ve harika bir mekanikerdi.

Sado (soyadını hatırlamıyorum), bizim ikinci koçumuzdu ve o da bana ve tüm arkadaşlarıma her zaman yardımcı olan harika biriydi. Takım masörümüz Cem Uzunka ve bize dil ve çeviri konusunda yardımcı olan Ramazan Doğaner ile diğer ekip üyesi çalışanlarının her biri mükemmel insanlardı. 

• Bir röportajımızda Ahmet Örken bana şöyle bir şey söylemişti: “Yuriy benim gibi sprinterdi ve antenmanlarda bana çok şey öğretti.” Ahmet Örken ve onun sprint yeteneğiyle ilgili olarak neler söyleyebilirsin?

Ahmet, potansiyelinin çok yüksek olduğunu düşünüyor. Çok hızlı ve oldukça hafif (tırmanışlarda da iyi) ancak başarılı bir sonuca inanan ve onunla birlikte çalışacak daha iyi bir trene ihtiyacı var. Bunun dışında Ahmet’in iyi bir geleceği olacağına inanıyorum.

• Torku Şekerspor takımının sporcusu olarak yaşadığın en unutulmaz en nedir? Ve nedenini sormak isterim.

 Torku ile birlikte Tour of Taihu’yu kazandığımız an benim için unutulmazdı. 9 etaptan 5’ini kazanmıştım ve Ahmet de en iyi genç sporcu olmuştu. Takım olarak takım arkadaşlarınla birlikte uyum için çalışmak harikaydı.

• Elbette kariyerin boyunca çok fazla galibiyet kazanmışsındır. Ama kariyerinin en unutulmaz günlerinden biri şüphesiz 2013 yılındaki Türkiye Turu’nun açılış etabıdır. O günle ilgili olarak aklında kalanlar neler?

Mehmet sayesinde gerçekten çok iyi hazırlanmıştık Tur’a.  Tüm takım beni önde tutuyordu. Ama son kilometrelere yaklaşırken bir kaza oldu ve Sergey Grechin’in bisikleti kırıldı. Bu yüzden daha 450 metre varken ( ki sprinterler için çok erken bir açılış) sprinte başladım. O an tüm artıları ve eksileri düşünüp kafamda tarttım ve sonuna kadar gitmeye karar verdim. Finiş çizgisi hala çok uzaktaydı ve şunu düşündüm; ‘üzgünüm, ikinci olacağım’ ve son virajı döndüğümüzde Graipel son 50 metrede önüme geçti ve üçüncü oldum.

• Marcel Kittel ve Andre Greipel gibi sprinterlerle aynı podyumda olmak nasıl bir histi?

Kittel ve Graipel’in sözleşme ücretleri, Torku takımının birkaç yıllık bütçesine eşit ancak buna rağmen biz takım olarak tüm yüksek seviye takımların arasında kendimizi göstermeyi başarabildik.

• Türkiye’yle ilgili hala unutamadığın bir anın var mı?

Türkiye gerçekten mükemmel bir ülke. Harika bir doğaya, müthiş dağlara ve harikulade denizlere sahip. Bunun yanında çay, baklava ve helva çok güzel! Etrafı güzel insanlarla dolu bir ülke burası.

• Bugünlerde neler yapıyorsun? Hala bisiklet sektöründe misin?

Şu an Scott Neutral Service için çalışıyorum. Takımdaki sürücülere yarış boyunca her seviyede mekanik destek sağlıyorum.

• Özlediğin bir Türk yemeği var mı ve favori Türk yemeğin hangisi?

Tabii ki var. Türk tatlılarını unutamıyorum. Bir de çay ve Türk kahvesi.

• Türkiye’de seni en çok şaşırtan şey ne olmuştu?

Türkiye, inanç, kültür, dini ve harika insanlarıyla çok misafirperver bir ülke.

• Konya’daki Mevlana’yı ya da Türkiye’deki diğer tarihi yerleri ziyaret etme şansınız oldu mu?

Evet, bu tarihi yerin hikayesini okumak ve dinlemek için Mevlana’yı ziyaret ettim (rehberlik ettiği için Mehmet’e teşekkür ediyorum). Dini peygamberlere ve kahramanlıklara dayanan bir hikayesi vardıç aynı zamanda İstanbul’un güzelliği ve büyüklüğü de beni çok etkilemişti. Bana ülkenizde olmak, burada harika insanlarla tanışma ve onların evlerini ziyaret etme, onlarla birlikte yeme içme şansını verdiği için gerçekten Tanrı’ma şükrediyorum. Diğer yandan Mehmet’e ve o yıllarda bizim için çalışan, emek veren herkese de (isim veremediğim için özür diliyorum) çok teşekkür ediyorum.