Thomas De Gendt | Kaçış Sanatçısı

Thomas De Gendt | Kaçış Sanatçısı

Yazı James Witts  Fotoğraf Geoff Waugh

Birçoklarına göre power metreler heyecanı öldürdü. Hatta onlar profesyonel bisikletin katilleri. Verilere göre yarışmak doğallığı öldürdüğü gibi yarışları kimlerin kazanacağını tahmin etmek için ipucu verir hale geldi. Neyse ki hala cesaret ve romantizmle yarışan ve zaferi mantığa dayanan taktiklerde aramayan bisikletçiler de var. İşte o isimlerden biri etap avcısı, “olağanüstü” Thomas De Gendt.

1.77m boyu ve 69kg ağırlığıyla De Gendt, stratejik olarak etap boyunca huzur arayışındaki pelotonu yıllarca tehdit etti. 34 yaşındaki Lotto-Soudal bisikletçisi, tasarruf modunda giden pelotondan kaçarak, rüzgârla yüzleşerek ve tecrübenin özgürlüğüyle pedal basarak sayısız kez etapları ışığıyla aydınlattı. Bu yıl da Fransa Turu’nun 8. etabında kariyerinin en unutulmaz anlarından birine imza attı. 200km’yi kaçışta geçiren De Gendt, ardından kaçış grubunu silkeleyerek, Saint-Etienne’deki bitiş çizgisinden tek başına geçti. Tam olarak onun tarzı bir galibiyet.

11. etabın akşamı Cyclist’in tanıştığı De Gendt, Blagnac’taki Holiday Inn’in lobisinde rahat görünüyor. Aksi için bir sebep yok. Zira günün başında takım arkadaşı Caleb Ewan, Jumbo-Visma’dan Dylan Groenewegen’nin önünde üç Tour etabından ilkini kazandı. Şüphe yok ki Belçika ekibi için verimli bir tur oluyordu. Haliyle De Gendt, kaçış başarısının sırrını paylaşırken etrafına pozitif enerji saçıyor.

“Başarmak inanmanın yarısıdır” diyor De Gendt. “Kazanma ihtimali olduğunu aklınızdan çıkarmamalısınız. Eğer yakalanacağınızı düşünürseniz, her şeyinizi veremez ve sonunda gerçekten yakalanırsınız. Önce inanmak gerekiyor.”

Başarının anahtarı başarısızlık

İşler yolunda gitmediğinde kendinize ve ekibinize duyduğunuz inanç, seçkin sporcu olmanın özünü oluşturur. Basketbol efsanesi Michael Jordan’ın da dediği gibi, “Kariyerim boyunca 9,000’den fazla şut kaçırdım. Neredeyse 300 maç kaybettim. 26 kere maçı kazandıracak son topu kullandım ve kaçırdım. Özel yaşamımda defalarca hüsrana uğradım. İşte beni başarılı yapan bunlar oldu.”

“2018’de 13,000’km’nin 3,000’inini kaçışta geçirdim. Her zaman kazanmak mümkün değil ama agresif yarışmayı seviyorum” 

De Gendt’in özgeçmişinde ayrıcalıklı başarılar yazıyor ama kıl payı kaçan zaferlerin hayal kırıklığı, sayfalarca yer tutuyor. 

“Tour galibiyeti bu sezonki 12. kaçış denememdi” diyor De Gendt. Belçikalı bundan önceki 11 girişimin yalnız birinde, Mart ayında koşulan Katalonya Turu’nun ilk etabında amacına ulaştı. Bu %17’lik bir başarı yüzdesi demek. Bu, 2018’deki 26 kaçış girişiminden yalnızca ikisinde (Katalonya Turu ve Romandie) başarıya ulaştığı %8’den daha yüksek bir oran.

“2018’de yaklaşık 13,000km’nin 3,000’ini kaçışta geçtim” diyor De Gendt. “Elbette her zaman kazanamazsınız ancak agresif yarışmayı, kendimi ve renklerimi göstermeyi seviyorum” diye de ekliyor. Bu durumun elbette faydacı bir yanı var. “Özellikle solo kaçıştaysanız televizyon görünürlüğünüz artar. Bu da sponsorların hoşuna gider.”

Peki, Ekim ayına girmiş olmamıza karşın De Gendt’in, 2018’deki kaçış kilometresinin yarısına henüz ulaşamamış olması, Belçikalı milli piyango (Lotto) ve Belçikalı yapıştırıcı firmalarını (Soudal) hayal kırıklığına uğratmış olabilir mi?

“Sanmıyorum” diyor, gülümsemeyle. “Bu sezon seçiciyim. Bunun sebeplerinden biri Caleb’in takıma katılmış olması. Caleb hafif ve Andre’nin [Greipel, 2019’da Lotto-Soudal’dan Arkea-Samsic’e geçen devasa Alman] çıkaramadığı etapları kazanma şansı var. Caleb sayesinde enerjimi koruyabiliyor ve gerçekten kazanma ihtimalimin yüksek olduğu etaplara odaklanabiliyorum.”

De Gendt’in odağı Macon’dan Saint-Étienne’e uzanan 200km uzunluğundaki Tour’un dağlık 8. etabında zirveye ulaştı. Start bayrağının kaldırılmasıyla çekici indiren De Gendt’in kaçış girişimi, onu gölge gibi takip eden Niki Terpstra [Direct Energie] ve Dimension Data’dan Ben King ile ortaklığa dönüştü. Çok geçmeden üçlüye CCC’den Alessandro DeMarchi katıldı. Beş saat 17 saniye sonundaysa De Gendt yumruklarını kutlama için havaya kaldırdı.

Kaçışın anatomisi

Peki, De Gendt’in kaçmak için 8. etabı tercih etmesinin sebebi neydi? İlki, tırmanışların olması. “Sprinterlerin iştahını kabartmayacak kadar tırmanış olmalı” diye açıklıyor De Gendt. “8. etap yaklaşık 4,000m tırmanış içeriyordu ki bu da Elia Viviani gibi bisikletçileri elimine eder. Peter Sagan, Michael Matthews ve Greg Van Avermaet gibi yokuş alabilen sprinterleri böyle bir etap cezbedebilirdi, nitekim mücadele de bu noktada başlıyor.” 

“Bu isimlerin takımları pelotonu çekmek için öne en fazla iki bisikletçi koyacaktır. Böylece pelotunu altı bisikletçi çeker. Dört ya da beş kişiyseniz ve pelotonla aranızda dört ila beş dakikalık bir zaman farkı oluşturabildiyseniz, kaçışın kazanma şansı vardır.” De Gendt’in kusursuz kaçış etabı “yedi” tırmanış içeriyor: Dört tane ikinci kategori, üç tane üçüncü. 

“Tırmanışların fazlalığı kaçışın yakalanmasını zorlaştırır” diyor De Gendt. “Üstelik inişi iyi bir gruptuk. Doğrusu kaçışın bizi yakalayabileceği tek yer, bitime 30-35km kala geçilen %2-3 eğimli platoydu. Bu bölümde peloton sayıca fazla olmanın avantajını kullanabilirdi.”

Dört ya da beş kişiysek ve fark da dört yahut beş dakika civarlarındaysa bu, kaçışa kazanma şansı verir

Kaçışta iş birliğine ve haddinden fazla düşünmeyen birlikçilere ihtiyacınız var, diye ekliyor De Gendt. Fazla analiz ve hesap yapmamak önemlidir. Bu nedenle kendine benzettiği tecrübeli De Marchi hakkında kaçışlar için uygun bir isim, diyor De Gendt. 

“Kaçıştaki diğer isimlerin durmaksızın bana sorular sorduğu gruplarda bulundum” diyor De Gendt. ‘Uzman sensin, ne yapmalıyız, hızımız iyi mi?’ Onlara içlerinden geldiği gibi davranmalarını söylüyorum. Bense yalnızca kendi tempomda gider ve bitime 50-70km kala tam gaz pedal basarım.”

De Gendt’in tırmanışta 420 watt ürettiği nokta tam olarak bahsettiği kilometrelerdi. Şanslıyız ki Belçikalı düzenli Strava kullanıyor. Bu sayede daha net rakamlar üzerine konuşabiliyoruz. Yaklaşık 60km kala Cote des Avergues segmentinde De Gendt, 405 watt efor üretmiş. Bu hız, işbirlikçileri Terpstra ve King’in başına iş açtı.

Son kategorize tırmanış Cote de la Jailliere’e gelindiğinde De Gendt, De Marchi’yi koparmak ve zaferi avcunun içine almak için ürettiği 877watt dahil olmak üzere beş dakika boyunca 457watt üretti. Sürüş boyunca ise De Gendt ortalama 311 watt efor üretti. Ortalama hızı 39km/s, ortalama kadans ise 87rpm’di. De Gendt’in Strava verileri köpekbalığının dişlerine benzer bir profil gösteriyor.

“Etap profili, yaşadığım Flanders ya da antrenman kampında sıklıkla çalışmalar yaptığımız İspanya, Calpe’deki yollara benziyor” diyor De Gendt. “Calpe ideal bir mekan çünkü beş, 10 veya 20 dakikalık farklı sürelerde efor gerektiren tırmanışlar tercihim. Ancak bu sayede bazı şeyleri standartlaştırabilirsin. Tüm enerjimi verdiğim beş dakikalık sekiz blok yapıyor ve sonraki antrenman kampında ölçümleri karşılaştırıyorum.”

“Ancak kaçışa antrenmanlarda çalışamazsınız” diyor De Gendt. “Kaçış konusunda ya kaçışa girerek ya da kaçışı yakalamaya çalışarak tecrübe edinirsiniz. Yarışta olmanın verdiği ekstra motivasyon ise elinizden gelenin en iyisini yapmanıza yol açacaktır.”

Bir sezonda Giro, Tour ve Vuelta sıra dışı ama ilk değil. De Gendt’in takım arkadaşı Adam Hansen, 2018 Giro’yu tamamlamak için Roma’ya vardığında, Ağustos 2011’de başlayan 20 ardışık Büyük Tur tamamlama rekorunu kırdı. Peki, De Gendt, Avustralyalı takım arkadaşından tavsiyeler aldı mı?

“Evet, bolca dinlenmemi söyledi. Tour’dan sonraki bir hafta bisiklete binme dedi. Bineceksen de en fazla bir saat. Sonrasında bacakların dönsün ama hafiften al. Zaten üç hafta boyunca acı çektin, hemen ardından yine acı çekmene gerek yok. Geçen üç haftada 3 bin kilometre geçerek temel antrenmanını da yaptın. 10 gün sonra dozajı artırabilirsin ama yine de çok ciddiye almamalısın” dedi.

 “Ayrıca, Tour’dan sonra detoks yapmamı söyledi. Tour’da çok fazla şeker tüketiyoruz, bu nedenle şekeri kesip çok fazla su içtim. Bu da sistemi temizledi.”

Genel klasman stresi

De Gendt 2009 yılında Belçikalı Pro-Kıta takımı Topsport-Vlaanderen-Marcator ile profesyonel oldu. Tour de Wallonie’de bir etap galibiyeti ve Britanya Turu’nda kazanılan dağların kralı mayosu dahil geçirdiği istikrarlı iki sezon, 2011 yılında Hollandalı Vacansoleil-DCM ile De Gendt’i WorldTour sahnesine taşıdı. 2011 Paris-Nice’de FDJ’den Jeremy Roy ve Leopard Trek’ten Jens Voigt’u sprintte geçerek ilk etabını kazanan De Gendt, kaçış potansiyeli hakkında ilk ipucunu verdi.

Aynı yıl İsviçre Turu’nun 7. ve bir sonraki sene Paris-Nice’in yine 7. etabını kazandı. Dürüst olmak gerekirse 2012 Giro d’Italia’da sürpriz şekilde De Gendt, 1995, Johan Bruyneel’den bu yana bir Büyük Tur podyumuna çıkan ilk Belçikalı oldu. De Gendt için Giro’nun satır başlarından biri ise Stevio’yu fethederek 20. etabı kazanmasıydı. Duygularına hakim olamayan De Gendt, etap sonrası gazetecilere, “Ne başardığımı hala idrak edemiyorum” demişti. “Öncesinde bilinmeyen bir bisikletçi değildim ama Giro’dan sonra odak haline geldim.” Öyle de oldu. 

“GK bir anda öncelik haline geldi ama mental olarak da buna hazır olmalısınız”

“Vacansoleil ile genel klasman (GK) beklenmedik bir hedefe dönüştü” diyor De Gendt. “O yıl Vuelta’ya da gittim, ancak güçlü bacaklara ve zihne sahip değildim. GK iddiam yarım kaldı.”

De Gendt Vuelta’yı 62. sırada bitirdi. Ertesi yıl Tour’da liderlik etmem istendi ancak 4. etabın ardından yarım saat [tam olarak 24:48] geriye düşmüştüm. GK’nin bana göre olmadığını o zaman anladım.”

Giro’da podyuma çıktıktan yaklaşık 12 ay sonra De Gendt kendini GK iddialısı olarak görmemeye başladı. Peki neden?

“Eğer GK bisikletçisiyseniz, saniyeler içerisinde her şey tersine dönebilir. Richie Porte’u ele alalım. Bu yıl Tour’da iki kez kaza yaşadı ve birkaç gün sonra eşelona yakalanarak zaman kaybetti. Tüm antrenmanlar, tüm hazırlıklar boşa gitti. Ayrıca her an stresle yüzleşmeye hazır olmalısınız. Stresle baş edemiyorum. Kaçış bana daha uygun. Eğer bugün olmazsa, her zaman yarın vardır. GK’ye takılı kalsaydım bugün başardıklarımı elde edemezdim.

Yahut 2013’te Vacansoleil-DCM kapanmasaydı. Vacansoleil-DCM’nin kapılarını kapamasıyla De Gendt 2014 yılında Omegha Pharma-QuickStep’e imza attı. Büyük ölçüde sıradan geçen bir sezonun ardından 2015 yılı için De Gendt, Lotto-Soudal’a geçti. 

Macera arayışı

Belçika takımında yarışan bir Belçikalı bisikletçi olmasına rağmen alışılmadık şekilde De Gendt, tek günlük klasikleri hedeflemiyor. 2017 Vuelta’daki zafere ek olarak, meşhur 2016 Tour’un Mont Ventoux’u etabını kazanması dahil De Gendt, yeni takımında domestiklik görevini yerine getirmenin yanı sıra kaçışlara giriyor. 2018 Vuelta dahil Belçikalı ayrıca sayısız dağların kralı klasmanını ve gardırobuna sığmayacak kadar en mücadeleci bisikletçi mayosunu kazandı. 

Ekim ayının sona ermesiyle ortalama bir bisikletçi artık sezonu kapatıp ailesiyle vakit geçirmek ve rahatlamak ister – De Gendt evli ve iki çocuk babası. Keyfine bakmak ise De Gendt’in güçlü yanı değil. 2018’de sezonun son yarışı II Lombardia’dan sonra De Gendt ve takım arkadaşı Tim Wellens, İtalya’dan Belçika’daki evlerine altı günde bin kilometre pedal basarak döndü. (Özgürlüklerine düşkün ikili bir sonraki yeni maceraları için takvimde kasım ayını işaretlemişti.)

De Gendt sadece kendi için kaçışlara girmiyor: “Tek başına kaçıştaysanız, televizyonda görünürlük süreniz artar. Bu da sponsorların takdir ettiği bir şey.”

“İspanya’da ‘Issız Bölge’ olarak bilinen Montanas Vactas’a kadar 680km pedallayacağız. Yolu altı etaba böldük. Etapların % 80’i çakıllı. ÇOraya giden bir rota bulduk. Sahibine GPX dosyasını kullanıp kullanamayacağımızı sorduk. O da kabul etti. Çünkü yalnızca yaşlı insanların yaşadığı bu bölgenin duyulmasını istiyor. Eğer kimse buraya taşınmazsa yakın zamanda yerleşim sona erecek. Bu nedenle umarım ki serüvenimiz bu güzel bölgeye hareket getirir.”

İkili maceralarını tamamladıktan sonra kısa bir tatil arası verecek. Ardından De Gendt, kış dönemi için Calpe’ye, antrenman kampına gidecek. De Gendt’in özgürlük arayışı devam etse de bugün % 50 kaçışcı / % 50 domestik. Fakat Belçikalı %100 domestik olacağı günün de geleceğini kabul ediyor. O güne kadar ise 32 yaşındaki De Gendt’in antrenman metriklerini Strava’dan takip edebilirsiniz. Lakin onun koca yüreğine yalnızca yarışlarda şahit olabilirsiniz.

De Gendt ile…

…KABURGA

“İlk dinlenme gününden önce şefimiz, hamburger ve patates kızartması yaptı. Lezzetlilerdi ama ben kaburga tercih ettim. İlk defa bizim için 2015’te hazırlamıştı. Greg Henderson ve ben kaza yapmış, kaburgalarımızı kırmıştık. Bunun anısına kaburga yapmıştı! Kısa süre sonra Andre Greipel de kaburgasını kırıp kaburga kulübüne katılmıştı!”

…KARDEŞÇE SEVGİ

“Abim bisikletçiydi. Cyclocross yarışlarına girerdi ama pek iyi sayılmazdı. Ama onu yarışırken seyretmeye bayılırdım. Sonrasında ben de bahçemiz etrafında bisiklet sürmeye başladım. Onun gibi olmak istiyordum. Beş, altı yaşlarındayken bisiklet mikrobunu kapmıştım. Belçika’da 12 yaşına bastığında yarışlara girebilirsin. Hollanda’da ise bu yaş daha erken. Bu nedenle sıklıkla sınırı geçerdik. Soyunma odasının kokusunu hala hatırlıyorum: melisa, yağ, okaliptüs. Harika anılar.”

…VİDEO OYUNLARI

“Bisiklet dışında genelde video oyunları oynarım. Grand Theft Auto favorim. Ancak PlayStation’ımı asla Tour’a getirmem. Fransa’da ilk yarıştığımda bunu yapmıştım. İlk üç gün oynamıştım ama hem zamanı hem de enerjimi tükettim. Sürüş, transfer, masaj, sekizde akşam yemeği, medya, yatak… Oyuna zaman yok.”

Benzer Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir