Trek Madone SLR 7 GEN 8

Trek Madone SLR 7 GEN 8

Yazı Sam Challis Fotoğraf Tapestry

trekbisiklet.com.tr

Bu yılki Tour de France öncesi, bir dizi yeni bisiklet tanıtıldı. Piyasaya sunulan modeller arasında Trek’in aero bisikletine yapılan revizyon belki de en şaşırtıcı olanıydı. Yeni yarış bisikletine dair ilk fotoğraflar Ocak ayında basına sızdı, ancak yedinci nesil Madone’un yalnızca iki yıl önce piyasaya sürüldüğü göz önüne alındığında, sır gibi saklanan modelin, Madone değil yeni bir Émonda olduğu varsayımı ağır basıyordu. Gerçek düşünülenden biraz daha farklıydı. Bisiklet aslen Madone’un sekizinci nesliydi, ancak sonradan anlaşılacaktı ki varsayımlar çok da haksız değildi.

“Madone’un IsoFlow konsepti o kadar beğenildi ki Émonda’ya da uygulayıp uygulayamayacağımızı görmek istedik” diyor, Trek’in yol bisikletleri direktörü Jordan Roessingh. “Ancak biraz daha ileri gitmek bize tam potansiyeli gösterdi ve yeni Émonda üzerinde çalışırken, en iyisini tek bir bisiklette elde edebileceğimize ikna olduk.”

Böylece, dördüncü nesil Émonda, sekizinci nesil Madone’a dönüştü ve ikincisi birincisini haritadan sildi. Specialized’ın Tarmac SL7’yi piyasaya sürdükten sonra Venge’e son verdiği gibi Trek’in de artık çok yönlü tek bir yarış bisikleti var.

Roessingh, “Bu gelişim için uzun süredir motiveydik” diyor. “Aero bisikletimiz daha hafif, tırmanış bisikletimiz ise daha hızlı hale geldikçe, profesyonellerimiz açısından hangi bisikletin kullanılması gerektiği giderek daha fazla kafa karıştırır hale gelmişti. Şimdiyse her şey daha basit çünkü yeni Madone eskisi kadar hızlı ve üstelik Émonda ağırlığında.”

Sürat forma girdi

Roessingh bir önceki Madone’a kıyasla yeni kadronun 320g’dan fazla hafiflemesinin, ilk kez kullanılan yeni kompozit karışımdan ve bu kompozit karışımın üretim yönteminden kaynaklandığını öne sürüyor.

Madone’un baş aerodinamikçisi John Davis, “OCLV 900, OCLV 800’den %20 daha güçlü, bu da genel olarak daha az malzeme kullanmamızı sağladı” diyor. “Ayrıca, sıkıştırmayı geliştiren farklı üretim süreçleri kullandık. Bu sayede ağırlık yapacak olan karbondaki fazla reçineyi ve kırışıklıkları azalttık.”

Ayrıca yeni Madone’un boru profilleri belirgin şekilde daha ince ki bu da ağırlığın azalmasını sağlayan faktörlerden biri.

Davis, “Kadro profilleri, kademeli olarak gelişmeye devam eden güncellenmiş simülasyon yöntemlerinin bir sonucu” diyor. “Giderek daha fazla değişken ile farklı alanların hem yukarı hem de aşağı yönde birbirleriyle ve bisikletçiyle nasıl etkileşime girdiğini hesaba katabiliyoruz. Bu nedenle borular bu şekilde tasarlandı. Bunlara “tam sistem tasarım” adını verdik çünkü izole halde daha ince görünebilirler, ancak bisikletçiyle birlikte olduklarında aynı derecede aerodinamikler.”

Davis, örnek olarak orta göbeğin hemen üstüne atıfta bulunuyor. Önden arkaya doğru kuşbakışı bir görünümde, ön jant, lastik, alt boru, ilk matara, ikinci matara, sele borusu, arka lastik ve jant birlikte oldukça eksiksiz bir aerofoil şekil oluşuyor. İnce aero mataralar yeni Madone ile birlikte geliştirildi ve bisikletin aerodinamik verimliliğinin ayrılmaz bir parçası ancak kafesler normal mataralarla da uyumlu. Trek, ince mataraların diğer bisikletleri daha hızlı hale getirmek için de kullanılabileceğini söylüyor.

Aerodinamik yaklaşımın izlerine kokpitte de rastlamak mümkün. Dar, genişletilmiş boyutları son Madone’a benzer bir aero gövde pozisyonunu destekliyor, ancak üst kısım daha kalın.

Davis, “Kendi içimizde ‘chonky’ olarak adlandırdığımız yeni üst profil, sistemin en fazla sürüklenen kısmı olan bisikletçinin bacaklarına çarpan havanın hızını yavaşlatıyor; bu da komple bir paket olarak aslında sürüklemenin daha düşük olduğu anlamına geliyor” diyor.

Bununla birlikte, düşük basınç alanı hala bisikletçinin arkasında ve onu geriye doğru çeken bir çapa görevi görüyor. Bu yüzden, dar ve kanat profili şeklindeki sele borusu ve orta kadro borusu ile birlikte IsoFlow boşluğu da mevcudiyetini koruyor.

Davis, “Bu özellik, havanın bisikletin arkasından kolayca akmasını sağlayarak o bölgeyi yeniden canlandırıyor ve sürüklenmeyi azaltıyor” diyor.

Hava akışı, IsoFlow özelliği bulmacasının yalnızca bir parçası, çünkü oluşturduğu “konsol sele borusu” bisikletin sürüş kalitesinde anahtar rol oynuyor. Trek, yeni Madone’daki güncellenmiş boru profillerinin uyumlulukta %80’lik bir gelişim sağladığını ve sürüş kalitesinin önceki bisiklette kullanılan 25mm genişlik yerine 28mm lastiklerle daha da iyileştirildiğini söylüyor. Bisiklette olanak tanınan maksimum boşluk ise 32mm.

Derinlemesine güç

Önceki Madone SLR’nin çıkışından bu yana çok uzun zaman geçmediyse de, daha uygun fiyatlı SL sürümünün piyasaya tanıtılmasından bu yana kısa bir vakit oldu, çünkü birkaç ay sonra geldi. Ancak, bu sefer her iki kadro da birlikte piyasaya sürüldü.

Roessingh, “SLR OCLV 900 kullanırken, SL bisikletleri OCLV 500 kompozit karışımımızı tercih ediyoruz” diyor. “SLR’da tek parçalı kokpit ve tescilli matara kafesi standart olarak geliyor. SL ise mekanik aktarma organlarıyla da uygun, asıl performans farkı ise ağırlıkta” diye ekliyor.

SL daha ağır olsa da önceki nesil SLR’den daha hafif; bu da daha uygun fiyata bile yeni Madone’un son derece başarılı bir bisiklet olduğunu ispatlıyor.

Benzer Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir