Yazı – Çizim Aydan Çelik
Soru basit: Neden Şeytan Arabası? Gelelim yanıta…
“O, gürültüsüz ve nezaket içinde yanımızdan kayıp gidiyor…” Nitekim biz onu sadece bir dakika görüyoruz, bir de bakıyoruz ki çoktan gitmiş…”
22 Nisan 1884’de Amerika’dan San Francisco’dan yola çıkan, 17 Aralık 1886’da Japonya’ya, Yokohama’ya ulaşan. Thomas Stevens bisikletle dünyayı dolaşan ilk insan olarak kabul ediliyor.
Sağ olsun, yediği içtiği de ona kalsın, Thomas abimiz gördüklerini anlatıyor ve dünya gezi edebiyatına iki ciltlik bir seyahatname armağan ediyor.
Pozitif Yayınları, “Bisikletle Dünya Turu” serisinin ilk cildini 2009’da Ömer Öğünç’ün çevirisiyle yayımladı.
San Francisco’dan New York’a pedal çevirerek gelen Thomas abi, gemiyle Liverpool’a geçiyor. Sonrasında oradan Londra, Paris, Viyana derken 1885’de İstanbul’a ulaşıyor.
Neden Şeytan Arabası?

Osmanlı Basını “Mösyö Tomas Stefans”a derin muhabbet gösteriyor ve hakkında birçok haber çıkıyor.
Şehrin geleneksel ve modern bölgelerini çarpıcı bir dille betimleyen seyyahımızın yolu bir gün Büyükada’ya da düşüyor.
Onun bisikletini gören adanın hanımefendileri, bu iki tekerli değişik oyuncağa hayli romantik yaklaşıyor. Nitekim seyahatnamenin İngilizce versiyonunda bu bölümler ilginç bir Türkçe ile kaleme alınmış. Buyrun okuyalım: “ O, bizdan kaydore ghyurulduzugem nezalcettt sadi bir dakika ulchum ghyuriorus nazaman bir dah backiorus o bittum gitmish…” (O, gürültüsüz ve nezaket içinde yanımızdan kayıp gidiyor. Biz onu sadece bir dakika görüyoruz, bir de bakıyoruz ki çoktan gitmiş…)
Ama adanın erkekleri, kadınları kadar romantik değildir. Onlar alete gayet faydacı yaklaşıyorlar. Stevens onların Türkçesini daha rahat kaleme alır: “ Onum beyghir hich-bir-shey yemiore, hich-bir-shey ichmiore, hich yorumliore ma shetian gibi gibi ghiti-ore…”
Hadi bu metni de biraz daha anlaşılır hale getirelim: “ Onun beygiri hiçbir şey yemiyor, hiçbir şey içmiyor, hiç yorulmuyor. Ama Şeytan gibi gidiyor…”
Şeytan Arabası deyimi daha önce kullanılmış mıdır bilmiyoruz ama, o gün bugündür “Şeytan Arabası” bu coğrafyada bisikletin diğer adıdır.

Yaşar Kemal
Anadolu’nun Homeros’tan bu yana gelen büyük destancılar kuşağının son temsilcisi Yaşar Kemal’i kaybettik. Büyük ustayı uğurlarken en çok kullanılan alıntı, yine onun bir romanından, Demirciler Çarşısı Cinayeti’nden oldu. “O iyi insanlar, o güzel atlara bindiler, çektiler gittiler…”. Şeytan Arabası olarak küçük bir ekleme yaptık, o atları “demir atlar’a” çevirdik. Eminiz görse severdi. Seyyah dostumuz Thomas Stevens da Anadolu’dan İran’a geçtiğinde. İran Şahı’na bisikletini “Bu da benim demir atım” diye takdim ediyor.
Centaur
Cyclist Türkiye’nin bu sayısında nefis bir Girit turu var. James Spender’ın kaleme aldığı yazı, eşyanın tabiatı icabı mitolojiyle başlıyor. Madem Homeros’tan, atlardan, demir atlardan söz ettik, “At Adam” Centaur’a değinmeden geçmek olmaz. Doğal olarak bizim Centaur’umuz biraz değişik.