Cyclist Türkiye’nin geçtiğimiz ayki sayısında, Türkiye’deki pist bisikletinin dünü ve bugününe değinmiş, Türkiye’ye pist bisikletindeki tek Avrupa şampiyonluğunu kazandıran Ahmet Örken’in, henüz 18 yaşında iken elde ettiği büyük başarıyı kaleme almıştık. Bu şampiyonluktan dokuz yıl sonra bu kez, henüz sekiz yaşında iken Ahmet Örken’i izleyerek başladığı bisiklet sporunda, bugün yine aynı şampiyonluk hayali ile pedal çeviren Mustafa’ya kulak veriyoruz.
“Benim de her çocuk gibi küçük yaşlardan itibaren bisiklete hevesim vardı. Fakat bisikletimin olmaması beni üzerdi. Mahalledeki arkadaşlarım bisiklet sürer, ben de onları izlerdim. Bunu fark eden annem ve babam bir gün ellerinde bir bisikletle geldiler. O günkü sevincimi hatırladıkça hala gülümserim. Sabah akşam sürerdim o bisikleti. Eve dönmek istemezdim.
8 yaşıma geldiğimde ise beni daha da heveslendiren başka bir şey oldu. Kuzenim Ahmet (Örken) abi, o sıralar her gün bisiklet antrenmanı yapardı. Sırf onu ve yarış bisikletlerini görmek için her sabah onun uyandığı saatte uyanır, kulüplerinin kapısına gider, onlar antrenmana çıkarken arkalarından gücüm yettiğince koşardım. Ahmet abi antrenmandan eve döndüğünde ise beni yanına çağırır, bisikletini sürmeme izin verirdi. O zamandan sonra iki tekere adanmış bir hayatım oldu aslında. Bisiklete olan sevgim artmış, bisiklet hayatıma ayrı bir renk katmıştı.”
Mustafa, halen yarışmakta olduğu Konya Gençlik Spor Bisiklet Takımı ile bisiklet sporuna adım atar ve hayalini kurduğu yarış bisikletine kavuşmuştur artık. Yarışmaya başladığı 2018 yılında önce Türkiye ikincisi olur, ardından Hatay’da düzenlenen yol yarışında birinci olarak ilk galibiyetini elde eder.
Aldığı bu başarılar Mustafa’nın, 2019 yılı itibariyle Türkiye Olimpiyat Hazırlık Merkezi’ne alınmasını sağlar. TOHM programına dahil olmasıyla Mustafa, teknisyen, diyetisyen, masör, psikolog ve antrenörleriyle daha kapsamlı bir çalışmanın içerisinde bulur kendini. Derken başarılar da gelmeye devam eder. 2019’da Aksaray’da düzenlenen yol yarışında podyumun ilk basamağına yerleşen Mustafa, milli takım kafilesinde yer aldığı ve Avrupa Gençlik Olimpik Yaz Festivali kapsamında koşulan Belçika’daki ilk uluslararası mücadelesinden ise üçüncü sırada ayrılır. Henüz yolun başında sayılsa da hayatının en unutulmaz anı olarak anlatıyor bu anı Mustafa.
“Hayatımın en unutulmaz anı, en özel yarışım Belçika’da aldığım galibiyetti. Yurt dışında koştuğum ilk yarıştı ve ne olursa olsun derece yapacağıma inanıyordum. Antrenörlerim gerçekten çok iyi hazırlamışlardı beni ve motivasyonum çok iyiydi. Sonuçta yarışı üçüncü sırada tamamladım ve benim için unutulmaz bir an, gurur verici bir yarıştı.”
2020 de çok farklı başlamaz Mustafa için. Alanya’da sezonun ilk yarışında yine birinciliği kimselere bırakmaz. “2020 yılının ilk yarışına zaferle başlamayı hedeflemiştik. Sonrasında ise hedefimiz yine zaferlerle dolu bir sezon geçirmekti. Çalışmalarımızı tamamen bu yönde ilerletmiştik ve takımım bana sonsuz güveniyordu. Nitekim iyi bir strateji uyguladık ve toplu finişten birinci olarak çıkmayı başardım. Başarımda emeği geçen antrenörlerim Ömer Faruk Meydan ve Fatih Harmancı ile teknik ekibimize ve elbette takım arkadaşlarıma minnettarım.”
Mustafa, Ahmet Örken’in peşinden giderek başladığı bisiklet sporunda, şimdi onunla birlikte hep daha fazlasını hedefleyerek ilerlemeye devam ediyor. Üstelik şanslı ki takım antrenörleri de en az Ahmet Örken’in kendisi kadar ilgileniyor Mustafa ile. “Takım antrenörlerim, Fatih Harmancı ve Ömer Faruk Meydan, gerçekten bu sporu daha çok sevmeme katkı sağladı. İkisi de hem antrenmanlarda hem de antrenman dışında sorunlarımızla birebir ilgileniyorlar. Aramızdaki ilişki antrenörlükten çok öte, birer abi-kardeş ilişkisi.
Antrenörlerin ne kadar önemli olduğunun farkındayım, çünkü her branşta olduğu gibi bisiklette de etkisi oldukça fazla. Zaman zaman ailemizden daha fazla onlarla birlikte oluyoruz. Kamplar, yarışlar, antrenmanlar derken sürekli iç içeyiz. Bu yüzden kendimi inanılmaz şanslı hissediyor ve böyle bir ortamda başarının kaçınılmaz olacağına da gönülden inanıyorum.”
Takımının, antrenörlerinin ve elbette Ahmet Örken’in destekleri ile severek başladığı bisiklet sporunda emin adımlarla ilerleyen 16 yaşındaki Mustafa, hem yol hem de dağ bisikletinde çokça adından söz ettirecek bir sporcu. Şimdiden yurt dışında profesyonel bir takımda yarışmanın hayalini kuruyor. İdolünü sorduğumuzda ise aldığımız yanıt bizi hiç de şaşırtmıyor; “Ahmet Örken”.
Ahmet Örken’i, henüz 8 yaşında bir çocukken izlemeye başladığından bu yana model olarak gören Mustafa, bir gün tıpkı onun gibi Avrupa şampiyonu olabilmeyi hedefliyor. “Elit kategoride yarışmaya başladığımda Ahmet (Örken) abimle birlikte aynı pelotonda yarış koşup bu yarışta derece yapabilmeyi çok isterim. Gelecekte ise en büyük hedefim, önce Avrupa ardından dünya şampiyonu olabilmek.”