Bizimle iletişime geçin

Editoryal

ANTRENMAN ROTASI: POLONEZKÖY

Önümüz yaz ve amatörlere de yönelik olan yarışlar çoktan başladı. Keyif amaçlı sürülebileceği gibi performans artırmak, yokuşları dize getirebilmek için sezona uygun, yokuşlu bir rota seçtik bu ay için. Anadoluhisarı’nı start noktası olarak alıp, İstanbul Boğazı’na sırt çevirip Anadolu yakasının sık geçilen, sevilen Polonezköy ve civarına doğru gidonumuzu yönelttik

Yazı İRFAN TÜRETGEN Fotoğraf TARIK GÜL

Rotamız 70km uzunlukta, ortalama 1500 metre irtifa kazancı içeren, büyük çoğunluğu sakin yolda uzanan bir parkur. Sahil ve çevreyolu trafiğinden hızla kurtulmak için Anadoluhisarı’ndan Kavacık’a tırmanıyoruz. Çünkü Kavacık sonrasında yol oldukça güzel ve keyifli. Anadoluhisarı’na Üsküdar üzerinden sahil yoluyla kolayca ulaşmak mümkün. Alternatif olarak İstinye-Çubuklu feribotunu kullanarak da Avrupa yakasından bu rotaya pratik şekilde ulaşabilirsiniz. 

Parkurun eğim kesitine baktığımızda testere görüyoruz. Neredeyse düz yolun olmadığı bu rotanın en güzel yanı, hep tercih ettiğimiz gibi yeşili bol olması. Ayrıca Polonezköy – Reşadiye arasında karın doyurmak için bolca mekânın olması da ayrı bir cazibe barındırmakta. Beni öldürmeyen bana güç verir parolasını dilimize dolayıp yola çıkıyoruz.

Özellikle Uçmakdere veya ona benzer parkurlara / yarışlara hazırlık için sürülebilecek ve tekrar edilebilecek güzel bir antrenman rotasında özellikle tırmanış yönünüzü güçlendirmek mümkün. Keskin virajların da olduğu rotada bisiklet sürüş tekniklerinizi de geliştirebilirsiniz. Yokuşlar uzun değil ama kimisi oldukça sert. Bu tip yollarda rublenizin en büyük yaprağının 28, hatta 32 dişe sahip olması faydanıza olacaktır.

Rota:  goo.gl/hSuq8P

Yokuşları yüksek kadansta çıkmak bacaklarda laktik asit üretimini minimumda tutacaktır. Böylece daha uzun süre ağrısız ve tükenmeden sürüş mümkün olacaktır. Böyle bir rotada gücünüze denk bir partner seçerseniz daha verimli ve daha keyifli bir antrenman yapmış olacağınızı da hatırlatalım.

Sırasıyla Kavacık, Çengeldere ve Polonezköy’e giriş yokuşlarını aşacağız. Yokuşların sert kısımları %10 eğimi bulsa da ortalamaları %7’yi geçmiyor. Rotanın asfalt kalitesi oldukça iyi. Etrafta sıkça gördüğümüz köpeklerden bizi kovalayana denk gelmedik neyse ki. Güç / nabız eşiğimizin hemen altında bir tempoda yokuşları çıkarken inişlerde nabzımızı düşürmeye fırsat buluyoruz.

Polonezköy’e vardığımızda uzun ve güzel bir iniş başlıyor önümüzde. Köyün içinden geçerek parkurun yeşillik ve ağaçlar açısından en güzel kesiminden geçerek bir diğer köy olan Cumhuriyet Köyü’ne ulaşıyoruz. Bu civarlar hafta sonu piknikçilerinin de favori mekânı olduğundan sabah erken saatleri veya hafta içi sürüşü tavsiye ediyoruz sizlere. Cumhuriyet Köyü içindeki 3 yol ağzından sola, Reşadiye yönüne sapıyoruz. Bu yol ayrımında markette mola verilebilir, azalan sular takviye edilebilir.

Sonrasında Reşadiye yolunda 7 km uzunluğunda ara ara sertleşen tatlı bir tırmanış var. Rüzgâr arkadan esiyorsa şanslısınız. Temiz bir asfalt sizi Reşadiye’nin içine kadar götürecek. Reşadiye içinden hemen geri dönüyoruz, zira yolun ilerisi sürüş için trafik ve asfalt kalitesi açısından tatsız. Sakin ve temiz yolda kalmayı tercih ederek geldiğimiz yolu geri dönüyoruz. Yolda Jandarma kontrolünde kimliklerimiz soruldu, GBT yapıldı, temiz çıktık neyse ki. 

Cumhuriyet Köyü’ne tatlı tatlı inerek varacağız ama Polonezköy’e ulaşmak için sağlam tırmanış var önümüzde. Öncelikli motivasyonum köyde güzel bir yemek yemek. Polonezköy zaten bu açıdan oldukça zengin. Sağlı sollu piknik alanları, mini restoranlar ve marketler var. Civardaki mekânlardan mangal kokuları geliyor. Acıkan karnımı çok şişirmeden, favorim olan omleti sipariş ediyorum kendime. Yumurta beni oldukça tok tutuyor. Midemi de fazla doldurmadığı için antrenman öncesinde, ortasında veya sonunda tercihim oluyor.

Sürüş ortasında yemek yemek bisikletçilerin âdeti değildir genelde ama bu sefer böyle denk geldi. Sürüşün bu kısmına kadar pedal gücümü eşik altında tutarak aerobik form seviyemi yükseltmeyi hedefledim. Yokuşlarda zirveye az kala yaptığım ataklarla laktat eşiğimi zorladığımda hafiften sızlayan bacak kaslarımı hissetmemek mümkün değil. Bunlar beni bir sonraki sürüşe daha güçlü kılacak, elbette doğru şekilde dinlenirsem.

“Recovery” diye daha önce de yazılarımızda bahsettiğimiz bu süreç antrenman kadar önemli. Çevremde sayıları artan powermetre kullanan sporcular bunu kendileri de gözlemleyebiliyor. Yazılımlar artık size, arkanızda bıraktığınız stres yüküne göre dinlenme sürenizi bile bildiriyor. Vücudun kendine gelmesi için gerekenleri sağlamak (doğru beslenmek, dinlenmek, masaj, toparlanma sürüşü vb.), hatta bu süreci hızlandırmak için yapılabilecekleri gözden geçirmek faydanıza olacaktır. Ancak iyi dinlenmiş bir çift bacak ile performansınızı artırabileceğinizi unutmayın. Keyifli sürüşler!

E-Posta Bülteni

E-Posta bültenimize abone olun, en son haber ve röpörtajlardan ilk sizin haberiniz olsun!

Bir sonraki:

BİSİKLET YOLLARI

Kaçırmayın:

KOLEKSİYONER WIGGINS

Yorumlar için tıklayın

Cevapla

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Öne Çıkanlar

Bağlan
E-Posta Bülteni

E-Posta bültenimize abone olun, en son haber ve röpörtajlardan ilk sizin haberiniz olsun!